BIST 100
Trump’ın uygulayacağı politikaların enflasyonu yükseltebileceğine dair endişeler ile Fed Başkanı Powell’ın önceki haftaki konuşmasında faiz indiriminde aceleci olunmayacağı vurgusu Fed’e yönelik faiz indirim beklentilerini baskılıyor. Halihazırda piyasalarda aralık ayında 25 baz puanlık faiz indirimini %65 oranında bir ihtimalle fiyatlanırken, faizlerin değişmeyebileceğine de %35 ihtimal veriliyor.
Ayrıca mevcut durumda piyasalar, Trump’ın ekonomi politikalarının olası enflasyonist etkileri ile ABD ekonomisinin gücünü korumaya devam etmesine bağlı olarak 2025 yılı için toplamda 50 baz puanlık faiz indirimi öngörmeye devam ediyor. 2025 Ocak ayında Trump’ın başkanlık koltuğuna geçmesi ve politikalarını uygulamaya başlamasıyla birlikte ekonomik ve siyasi gelişmelere bağlı olarak Fed’e yönelik beklentiler şekillenecektir.
Ek olarak Fed’in aralık toplantısında yayınlanacak projeksiyonlarında, Fed üyelerinin önümüzdeki sürece ilişkin tahminleri ve ne kadarlık bir faiz indirimi öngörecekleri de önemli olacaktır.
Aralık ayının ilk haftasında ABD’de açıklanacak ISM imalat ve hizmet PMI rakamları ile 6 Aralık Cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam verisi piyasaların yakın takibinde yer alacaktır. PMI rakamları ve tarım dışı istihdam verisi aralık ayına dair faiz indirim beklentileri ve küresel risk iştahı üzerinde belirleyici olacaktır.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Kurulu Üyesi Mario Centeno, faiz indirimlerinde kademeli yaklaşımı tercih ettiğini, bu yönde atılan adımların daha öngörülebilir olacağını dile getirdi ancak ABD’nin ek gümrük tarifesi uygulama ihtimali gibi çeşitli risklerin tehdit oluşturduğunu, ekonomiye yönelik risklerin artması halinde daha büyük faiz indirimlerini tartışabileceklerini ve bu durumun 25 baz puandan daha büyük indirimi gerektirebileceğini belirtti. Fransa Merkez Bankası Başkanı Francois Villeroy de Galhau, ECB’nin gelecek ayki toplantıda daha büyük indirim konusunda kapıyı açık tutması gerektiğini söyledi.
ECB Başekonomisti Philip Lane, ekonomiyi desteklemek için para politikasının çok uzun süre kısıtlayıcı kalmaması gerektiğini belirterek aksi takdirde ekonominin yeterince büyüyemeyeceğini ve bu kez de düşük enflasyon sorununun ortaya çıkabileceğini ifade etti.
ECB bu yıl haziran, eylül ve ekim toplantılarında faiz oranlarını toplantı başına 25 baz puan olmak üzere üç kez düşürdü. ECB’nin 12 Aralık’ta da 25 baz puan faiz indirimlerine gitmesi öngörülürken önceki hafta açıklanan öncü PMI rakamlarında beklentinin ötesindeki zayıflama, artan durgunluk riskleri ve ECB üyelerinden gelen daha yumuşak tondaki açıklamalar aralık toplantısı için 50 baz puan faiz indirim ihtimalini de canlı tutuyor.
İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkan Yardımcısı Clare Lombardelli, BoE’nin önümüzdeki aylarda borçlanma maliyetlerini kademeli olarak düşüreceğini ancak daha hızlı hareket etmesini gerektirebilecek ekonomik yavaşlama belirtilerine karşı tetikte kalması gerektiğini vurguladı. İngiltere Merkez Bankası (BoE) 2022 yılında başlattığı faiz artırım döngüsünün ardından ilk faiz indirimine 25 baz puanla 2024 Ağustos ayında giderken 7 Kasım’daki toplantısında da 25 baz puan faiz indirimine devam etti. BoE’nin aralık toplantısında 25 baz puan daha faiz indirimine gitmesi öngörülüyor.
Yeni haftanın en önemli veri akışını 3 Aralık Salı günü açıklanan kasım ayı enflasyon rakamları oluşturacaktır. Son haftalarda Borsa İstanbul’da etkili olan toparlanmanın altındaki en önemli katalizör, önümüzdeki süreçte TCMB’nin faiz indirimlerine başlayacağına dair güç kazanan beklentiler olurken açıklanacak enflasyon verisi ve alt kalemlerdeki detaylar faiz indirimine dair beklentiler ve dolayısıyla Borsa İstanbul’un seyri üzerinde belirleyici olacaktır.
TÜFE rakamının piyasadaki medyan beklentilere göre aylık bazda %2,0 oranında artış kaydetmesi ve yıllık TÜFE’nin %47,8 seviyesinden %46,7 seviyesine gerilemesi öngörülüyor. Bizim beklentimiz ise TÜFE’nin aylık bazda %2,1 oranında artış kaydedebileceği yönünde şekilleniyor.
TCMB hafta içerisinde yayınlanan toplantı özetinde, öncü göstergelerin bir önceki aya benzer şekilde kasım ayında da tüketici enflasyonu üzerinde gıda fiyatlarının etkisinin öne çıkacağına işaret ettiğini belirtti. %2’nin altında açıklanabilecek manşet TÜFE ile hizmet enflasyonunda iyileşmenin devam ettiğine işaret edebilecek bir veri, faiz indirim beklentilerini destekleyerek Borsa İstanbul’da pozitif havanın korunmasına katkı sağlayabilir ancak manşet rakamda %2’nin üzerinde negatif bir sürpriz ve hizmet enflasyonunda iyileşmenin yavaşladığına dair olumsuz bir sinyal, faiz indirimi için aralık beklentilerini zayıflatarak endeks üzerinde de baskı oluşturabilir. Bu nedenle 3 Aralık’taki enflasyon verisi faiz indirim beklentileri ve fiyatlamalar açısından son derece kritik olacaktır.
TCMB’nin 22 Kasım’daki toplantısı sonrasında karar metnindeki göreceli yumuşamanın katkısıyla faiz indirim beklentilerinin ve bankacılık sektörü öncülüğünde alımların güç kazandığı BIST-100 Endeksi, 2024 Ağustos’tan bu yana çok güçlü bir direnç olarak çalışan 100 günlük üssel ortalamasını aşmayı başarmıştı. Kasım ayının son haftasında ise 100 günlük ortalaması (9.495) üzerinde kalıcılığını korumayı başaran BIST-100 Endeksi’nde dalgalı ve kararsız bir fiyatlama öne çıktı. Böylece endeks geçen haftayı %1,07 oranında sınırlı bir yükselişle 9.652 puandan tamamladı. Endeks kasım ayını ise %8,89 oranında güçlü bir yükselişle kapattı. Yeni haftada 3 Aralık Salı günü açıklanan enflasyon rakamı endeksin seyri üzerinde belirleyici olacaktır.
2024 Temmuz ayının ikinci yarısından kasım ayı başına kadarki düşüşlere çekilen fibonacci düzeltme seviyelerinin %38,2’lik kısmına denk gelen 9.593 seviyesi ile 100 günlük üssel ortalama (9.495) üzerinde kalıcılık korunduğu sürece teknik olarak yükseliş eğiliminin devam edebileceği endekste 9.750 seviyesi ilk güçlü direnç noktasıdır. Geçen hafta içerisinde de direnç olarak çalışan 9.750 üzerindeki günlük kapanışlarda alımların güç kazandığı ve 9.900 – 10.000 bölgesine doğru yükselişlerin kaydedildiği görülebilir.
Psikolojik öneme sahip ve kritik bir direnç konumunda bulunan 10.000 üzerindeki kapanışlarda alımlar yeni bir ivme kazanabilir. Bu durumda 10.200 – 10.415 bölgesi yeni hedef aralığı olarak izlenecektir. Endekste düzeltmelerin etkili olması halinde ise 9.593 fibo seviyesi ile 100 günlük üssel ortalama (9.495) ilk güçlü destek noktalarıdır. 100 günlük ortalama altındaki kapanışlarda düzeltme eğiliminin hız kazanabileceği endekste 9.400 seviyesi ile 200 günlük üssel ortalama (9.336) destek konumunda bulunmaktadır. 200 günlük ortalama da kırılacak ve altında kapanışlar yaşanacak olursa 9.200 – 9.000 bölgesine doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir.
Özellikle ağustos ayından itibaren satışların öne çıktığı Borsa İstanbul’da kasım ayı içerisinde TCMB’ye yönelik güç kazanan faiz indirim beklentileri ve bankacılık sektörü öncülüğünde güç kazanan alımlarla yükselişlerin etkili olduğu bir fiyatlama takip edildi. BIST-100 Endeksi kasım ayını %8,89 oranında yükselişle 9.652 puandan kapattı. Dolar/TL kuru kasım ayını %1,31 oranında sınırlı bir yükselişle 34,7025 seviyesinden tamamladı. Dolar bazlı BIST-100 Endeksi, kurdaki görece yatay seyre karşın endekste kaydedilen toparlanmanın etkisiyle kasım ayını %7,49 oranında bir yükselişle 278,14 seviyesinden kapattı. Yıl içerisinde 345 bölgesini test eden ancak yılın ikinci yarısında etkili olan satışlarla 250,00 bölgesine kadar geri çekilme kaydeden endekste, toparlanma çabasının devamında 285,00 – 300,00 seviyeleri kısa vadeli ilk direnç noktaları olup, psikolojik öneme sahip 300,00 seviyesi üzerindeki kapanışlarda alımlar yeni bir ivme kazanabilir. Geri çekilmelerde ise 270,00 – 258,00 – 250,00 seviyeleri destek konumunda bulunmakta olup, 250,00 desteği altında satışlar derinleşebilir. Yabancı takas oranı kasım ayında 0,03 puanlık çok sınırlı bir değişimle 37,25 seviyesine geriledi.
TCMB kasım toplantısında da faiz oranlarında değişime gitmezken karar metnindeki ifadeler ve bazı vurgulardaki göreceli yumuşama piyasalarda faiz indirim beklentilerinin güç kazanmasına katkı sağladı. Enflasyonun gelişimine bağlı olarak aralık/ocak itibariyle TCMB’nin faiz indirim döngüsüne kademeli bir şekilde başlamasını bekliyoruz. Trump’ın uygulayacağı politikaların enflasyonu yükseltebileceğine dair endişeler, Fed Başkanı Powell’ın faiz indiriminde aceleci olunmayacağı mesajı ve son dönemde ABD ekonomisinin gücünü koruduğuna işaret eden ekonomik verilerin etkisiyle piyasalarda Fed’e ilişkin faiz indirim beklentilerinin zayıfladığı görülüyor. Dolar/TL kuru kasım ayını %1,31 oranında bir yükselişle 34,7025 seviyesinden, Euro/TL kuru ise %1,77 oranında bir düşüşle 36,7344 seviyesinden kapattı. Trump’ın ABD seçimlerini kazanması ve uygulayacağı politikaların enflasyonist etkileri olabileceğine dair beklentiler, kasım ayında doların küresel çapta güç kazanmasına neden oldu. Dolar endeksi (DXY) kasım ayını %1,80 oranında bir yükselişle 105,78 seviyesinden tamamladı.
Ekim enflasyonu beklentilerden yüksek gelse de 8 Kasım’da gerçekleşen yılın son Enflasyon Raporu’nda TCMB güvercin tonda mesajlar vermesi ile faiz indirim beklentileri 21 Kasım’da gerçekleşen PPK toplantısı sonrası güç kazandı ve tahvil faizlerinde geri çekilme görüldü. TCMB PPK, 21 Kasım toplantısında beklentilere paralel politika faizini %50 sabit bıraktı. Karar metnine baktığımızda MB’nın faiz indirim sürecini başlatmaya hazırlandığı izlenimini verdi. TCMB, talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini, hizmet enflasyonunda iyileşmeye dair sinyallerin belirginleştiğini ve dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıklığı sağlayacak şekilde belirleneceğini açıkladı. Yurt içinde, 3 Aralık Salı günü açıklanan TÜFE rakamı piyasalar tarafından yakından takip edilecek. Kasım TÜFE %2’nin altında gerçekleşmesi halinde Aralık’ta sembolik faiz indirim ihtimali artabilir. Daha geniş kapsamda baktığımızda TCMB’nin mevcut enflasyonun 400-500 baz puan civarında bir politika faizi ile para politikası sıkılığını koruyabileceğini düşünüyoruz. Bu bağlamda, TCMB’nin mart ayı için %38’lik TÜFE enflasyonu tahmini baz alındığında, Banka’nın nisan ayına kadar 750-800 baz puan civarında bir faiz indirimi yapabileceği çıkarımını yapıyoruz. Kasım ayında 10 yıl vadeli tahvil faizi kasım ayını 135 baz puan düşüşle yüzde 29,24, 2 yıl vadeli tahvil faizi ise 215 baz puan düşüşle yüzde,42,95 seviyesinden tamamladı. Faiz indiririm beklentileri tahvil faizlerinde geri çekilmenin devamını getirebilir. Hazine ve Maliye Bakanlığı yayınladığı iç borçlanma stratejisine göre Aralıkta 132 milyar lira iç borçlanmaya gidecek.
Küresel piyasalarda jeopolitik risklerin ön plana çıkması ile volatilitenin ön plana çıktığı takip edilirken ateşkesin sağlanıyor olması kasım ayının önemli başlıklarındandı. Diğer yandan ayın son haftası seçilmiş başkan D. Trump’ın Hazine Bakanı adaylığına Scott Bessent’in aday gösterilmesi piyasaları desteklerken devamında Trump’ın Kanada Meksika ve Çine gümrük tarifelerini artıracağı haberi takip edildi. Trump’ın uygulayacağı politikaların enflasyonu yükseltebileceğine dair endişeler ön planda kalmaya devam ederken Fed’e ilişkin belirsizlik sürüyor. Avrupa cephesinde açıklanan verilerin seyri Avrupa Merkez Bankası’nın daha fazla faiz indireceği beklentisinin güç kazanmasında etkili olurken euro üzerinde baskının yaşanmasında etkisini gösteriyor. Dolar endeksi ve tahvil cephesindeki seyirle sert geri çekilmenin yaşandığı paritede 1,05 seviyesinin altında 1,0475 – 1,0425 ve 1,0355 destek, 1,0580 – 1,0666 ve 1,0730 takip edilecek direnç seviyeleridir.
Kasım ayı sarı metalde oldukça volatil bir ay oldu. ABD Başkanlık seçimini D. Trump kazandı. Seçimlerin ardından güçlü dolar teması kasım ayında öne çıktı. ABD’de Trump politikalarının enflasyona neden olacağı endişeleri mevcut olmakla birlikte Fed’in buna nasıl reaksiyon vereceği önemli olacak. Diğer taraftan kasım ayı jeopolitik risklerin volatiliteyi artırdığı bir ay oldu. İsrail – Hizbullah ve Ukrayna – Rusya arasında yaşanan savaşlar dönem dönem altın fiyatları üzerinde etkisini gösterse de kalıcılık sağlayamadı. Kasım ayı düşüş yönünde volatilitenin arttığı ve düzeltme hareketlerinin izlendiği bir ay olarak geride kaldı. Yeni aya başlarken, ABD verilerinin ve de D. Trump’ın olası açıklamaların öne çıkacağı bir olacak. Ayrıca jeopolitik gelişmeler izlenmeye devam edilecek. Fed’in aralık ayı toplantısı ve sonrası için vereceği mesajlar önem arz edecek. Bu görünüm altında kasım ayını 2.650$ civarında tamamlayan ons altında, 2.666$ - 2.721$ - 2.750$ ve 2.790$ seviyeleri direnç olarak izlenebilir. Aşağıda ise 2.605$ - 2.580$ ve 2.536$ ve 2.485$ seviyeleri destek olarak takip edilebilir.
OPEC+ toplantısının 05 Aralık tarihinde yapılması bekleniyor. Bu toplantıda, grubun alacağı kararlar, 2025 yılında nasıl bir politika izleyeceklerine yönelik mesajlar önemli olacaktır. ABD'de yeniden Başkan seçilen D. Trump, ocak ayında göreve başlayacak. Göreve başlamadan bile piyasaları hareketlendirmeye başladı. Trump'ın açıklamaları bu ay yine önemini koruyacaktır. Çin ekonomisinin bu yıl yine petrol fiyatlarının seyrini etkilediği görüldü. Ekonomiye yönelik endişeler, açıklanan teşviklerin piyasaları tatmin etmemesi, piyasaları da dalgalandırıyordu. Petrol açısından da negatif bir yansıma görülüyordu. Aralık ayında, Çin ekonomisine yönelik ekonomik veriler bu açıdan takip edilecek. Jeopolitik gelişmelerde petrol için önemli bir başlık olarak izleniyor. Riskler arttıkça, petrol fiyatlarında da sert tepkiler yaşanıyor. Bu ay içinde jeopolitik gelişmelerde riskler azalırsa, petrol fiyatları üzerinde baskının da hafiflemesini sağlayabilir. Brent petrol için 73,10$ - 74,00$ direnç noktaları olurken, bu seviyelerin üzerinde kapanışlar hareketin 76,00 bölgesine doğru hareketini destekleyebilir. Geri çekilmelerde ise 71,66$ - 70,40$ - 68,50$ destek noktaları olarak takip edilebilir.
2024 yılının son ayında, merkez bankalarının faiz kararları öne çıkıyor. Majör merkez bankalarının toplantıları ve piyasalara verecekleri mesajlar, 2025 yılı para politikalarına yönelik beklentileri de şekillendirecektir. Tarihlere baktığımızda; 12 Aralık - Avrupa Merkez Bankası(ECB), 18 Aralık- ABD Merkez Bankası(FED), 19 Aralık- Japonya(BoJ) ve İngiltere(BoE) Merkez Bankalarının faiz kararları izlenecek. Hepsinin kararları önemli olacaktır ama en önemlisi yine Fed'in faiz kararı olarak bekleniyor. Fed'in kararı ve söylemleri, o gün piyasaların seyri üzerinde de belirleyici olacaktır. Faiz kararlarına kadar açıklanacak ekonomik veriler ve Banka yetkililerinin konuşmaları yakından izlenecektir.
Petrol fiyatları içinse gözler 05 Aralık tarihinde olacak. OPEC+ grubunun toplantısı olacak. Asıl tarih, 01 Aralık olarak belirlenmişti ancak 05 Aralık gününe ertelediklerini duyurdular. O gün toplantıdaki detaylar, petrol fiyatlarının seyrini etkileyebilir. Aralık ayında, jeopolitik gelişmelerde yakından izlenecektir. Kasım ayındaki açıklamalar, zaman zaman artan riskler, piyasaları tedirgin etmişti. Aralık ayında, bu konuya yönelik haberlerin önemini korumaya devam edeceğini ve yeni açıklamalarında, piyasalar üzerinde etkili olabileceğini değerlendiriyoruz.
Yurt içinde, 26 Aralık günü TCMB'nin faiz kararı takip edilecek. Aralık ayında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ekonomi yönetiminden gelecek açıklamalarda yakından izlenecek. Kasım ayında, SPK Başkanı yapmış olduğu açıklamasında, açığa satış işlem yasağının kaldırılmasını, yıl başından önce hayata geçirmeyi planladıklarını belirtti. Aralık ayında bu konuya yönelik kararlar gelebilir. Yurt içi piyasalar açısından önemli olacaktır.
Bu toplantıya kadar Fed, kasım ayı istihdam ve enflasyon verilerini de görecek. Fed'in aralık ayındaki toplantısında ekonomik projeksiyonlarda önemli olacak. En son eylül ayı toplantısında, ekonomik projeksiyonlarını yayınlamıştı. O aydan sonra ABD'de Başkanlık seçimi yapıldı ve Fed Başkanı Powell faiz indirimi konusunda aceleci olmayacakları mesajını verdi. Fed'in ekonomik projeksiyonlarında, 2025 yılına nasıl ışık tutacakları merak konusu. Özellikle, faiz indirimi konusunda nasıl bir yol izlenecek oldukça önemli. Bu nedenle yayınlanacak ekonomik projeksiyonlardaki detaylar bunlarla ilgili beklentileri şekillendirebilir. Faiz kararı sonrası Fed Başkanı Powell'ın da konuşması önemli olacak. Kısacası, yılın son Fed toplantısı, küresel piyasaların seyri açısından önem taşımaktadır. Fed kaynaklı o gün piyasalarda hareketlilik görülebilir.
Aylık Ekonomi Takvimi, BIST-100 Son 10 Yıl Getiri Performansı Dönemleri, Dolar/TL Son 10 Yıl Getiri Performansı Kasım-Aralık Dönemleri, BIST-100 Endeksinde Geçen Ay En Çok Yükselen ve Düşen İlk 10 Hisse, BIST-100 Endeksinde Geçen Ay İşlem Hacmi Yükselen İlk 15 Hisse, BIST-100 Endeksinde Geçen Ay İşlem Hacmi Düşen İlk 15 Hisse ve daha fazlası için Aylık Bülten'e buradan ulaşabilirsiniz.
Ayrıca her ay yayımladığımız Aylık Teknik Öneri Bülteni için tıklayın.
İnternet sitemizde yapılan bu paylaşımlar, yalnızca bilgilendirme amaçlı olup herhangi bir şekilde yatırımcılara telkinde bulunma, yatırımcıları yönlendirme yahut yatırımcılara kar/zarar vaadi verme şeklinde yorumlanamaz.
© 2023 Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.