BIST 100
Küresel finans sisteminde uzun süre boyunca önemli bir kıyaslama kriteri olarak rol oynayan LIBOR, günümüzde kullanılmasa da uzun süre boyunca bankacılık sektörünün güvenini ve likiditesini ölçmüştür. Büyük küresel bankaların birbirine teminatsız olarak borç verme oranını temsil eden LIBOR, kıstas olarak kullanıldığı uzun sürede, özellikle bankacılık sektöründe finansal istikrarı ve riskleri ölçmedeki tarihsel önemiyle dikkat çekmiştir. Bu yazımızda aşamalı olarak yerini daha ayrıntılı kıstaslara bırakan libor nedir sorusu detaylı olarak yanıtlanırken finansal piyasalardaki önemi, kullanıldığı ürünler ve sonlandırılması ile ilgili tüm bilgileri bir araya getirdik.
LIBOR açılımı İngilizce “London Interbank Offer Rate” olan ve Türkçe’ye “Londra Bankalararası Teklif Oranı” olarak çevrilen bir kısaltmadır. LIBOR, İngiltere bankalarının diğer finans kuruluşlarından kısa vadeli krediler için talep ettiği faiz oranını ifade eder.
LIBOR kavramı döviz takasları, faiz oranı takasları veya ipotekler gibi menkul kıymetlerin fiyatlarında kısa vadeli faiz oranları için bir kıyaslama tabanı olarak yıllarca kullanılan kavram, farklı finansal sistemlerin sağlığını değerlendirmede önemli bir ölçüt olmuştur. Oranın düşük veya yüksek oluşu İngiltere ekonomisinin performansı hakkında bilgi vermiş ve genellikle çeşitli merkez bankaları tarafından diğer ülkelerdeki faiz oranlarını etkileyen politikalar oluşturmada referans olarak kullanılmıştır. LIBOR gibi referans faiz oranları Türkiye’nin en büyük şirketleri ve sektörlerinin finansmanında borçlanma maliyetleri üzerinde etkili olabileceği için kritik bir rol oynamıştır.
LIBOR sonlandırılana dek yalnızca bankalar ve finans kuruluşları tarafından değil özel şirketler ve bireyler tarafından da yakından izlenmiştir. 2008 - 2012 yılları arasında sadece Londra Bankalararası Teklif Oranı olarak bilinen LIBOR, 2012’de İngiliz Bankacılar Birliği’nin (BBA) faiz oranı manipülasyonlarından suçlu bulunduğu bir skandala karıştı. 2014 yılında Türkçe’de “Kıtalararası Borsa” anlamına gelen ve İngilizce “Intercontinental Exchange” kelimelerinin kısaltması olan ICE, LIBOR’un denetim işlevini BBA’dan devraldı ve itibarını geri kazandırmak için çalışmalara başladı. Dikkat çeken değişikliklerden biri bankalararası oranı hesaplama şeklini değiştirmekti. BBA, daha önceden LIBOR faiz oranı tahminlerini 200’den fazla üye banka üzerinden hesaplamaktaydı. ICE gözetimi altındaki LIBOR’da bu hesaplamalar 20’den az sayıda saygın referans bankadan alınan bilgilerle yapılmıştır.
LIBOR nasıl hesaplanır sorusunu basitçe, “Bankalardan alınan bilgilerin aritmetik ortalaması alınır” şeklinde yanıtlamak mümkündür. Bankalar kısa vadeli borçlar için beklenen faiz oranlarını her gün Londra saati ile 11.00’de ABD doları cinsinden bildirir. ICE Benchmark Administration (Kıyaslama komitesi) de bu rakamlar üzerinden bir ortalama değer belirleyerek bildirir.
LIBOR hesaplamada bankaların verdiği oranlar artış sıralamasına göre dizilir. İlk ve son çeyrekler çıkartılarak geri kalan veri grubunun aritmetik ortalaması alınır. Bu hesaplamada CHF (İsviçre Frangı), EUR (Euro), GBP (İngiliz Sterlini), JPY (Japon Yeni) ve USD (ABD Doları) para birimleri belirleyici olur. Hesaplama 7 farklı vade dönemine göre yapılır. Tüm değerler hesaplandıktan sonra LIBOR oranı açıklanır.
LIBOR referans faiz oranı farklı vadelerde tahmini 350 trilyon ABD doları tutarındaki seçkin işletme tarafından referans alınmıştır. LIBOR neden önemli sorusunun en bilinen yanıtlarını aşağıdaki listede görebilirsiniz:
LIBOR, hem krediler veya mevduat olanakları gibi finansal sözleşmelerde hem de ticari kiralama sözleşmeleri ve değerlemeler için iskonto oranı gibi finansal olmayan sözleşmelerde yaygın olarak referans alınmaktadır. LIBOR ayrıca aşağıdakiler de dahil olmak üzere bir dizi finansal ürün için kullanılmıştır:
LIBOR’un aşamalı olarak sonlandırılması süreci 30 Eylül 2024’te sona erdi. Bu tarihte kalan ayarlar son kez yayımlandı ve bu ölçüt kalıcı olarak bitti. LIBOR’un sonlandırılmasını tetikleyen en önemli neden 2008’de görülen skandaldı. Bu skandal ölçütün manipülasyon tehlikesine karşı korunmasız olduğunu göstermişti. Ayrıca bankaların az işlem yapması, teminatsız bankalararası borç verme oranı tahminlerine dayanan LIBOR’un güvenliğini azaltmaktaydı. Finans kuruluşlarının küresel çaptaki regülasyonları, olası sorunlardan kaçınmayı sağlayan, işlem tabanlı ölçütlere geçişi teşvik etmekteydi.
LIBOR sonlandırılması açısından etkili olan süreçler alternatif arayışlarını da beraberinde getirmiştir. Böylelikle FED tarafından SOFR olarak kısaltılan “Teminatlı Gecelik Finansman Oranı” olarak Türkçeleştirilen “Secured Overnight Financing Rate” ölçütü oluşturulmuştur. En dikkat çeken LIBOR ve SOFR farkı Teminatlı Gecelik Finansman Oranının işlem tabanlı olmasıdır. Dolayısıyla LIBOR’dan daha istikrarlı ve güvenilir olarak kabul edilir. Daha meşru ve manipülasyona açık olmamasının nedeni bankaların gecelik işlemler için tahsil ettikleri gerçek oranlara dayalı bir kıyaslama içermesidir.
Birleşik Krallık’ta da LIBOR’a sağlam bir alternatif olarak SONIA kullanılır. SONIA bankaların İngiltere piyasasında teminatsız krediler için ödediği gecelik faiz oranının temsil eder. Gerçek işlemleri yansıtır ve işlem tabanlı bir orandır. Avro Bölgesinde ise Euro Kısa Vadeli Oranı (€STR) kullanılır. €STR, euro bölgesi bankaları tarafından gerçekleştirilen teminatsız gecelik borçlanma işlemlerine dayanarak hesaplanır.
SONIA ve SOFR gibi, €STR de işlem tabanlıdır ve euro bölgesinin gecelik borçlanma maliyetlerinin güvenilir bir ölçüsü olacak şekilde tasarlanmıştır. İsviçre’de ise İsviçre Gecelik Ortalama Oranı, SARON kullanılır. SARON, İsviçre frangının geri alım anlaşması (repo) piyasasındaki borçlanma maliyetini yansıtan gecelik teminatlı fonlama işlemlerine dayanmaktadır. İşlem tabanlı SARON İsviçre piyasalarında CHF LIBOR'un yerine yaygın olarak benimsenmiştir. Japonya’da ise Tokyo Gecelik Ortalama Oranı (TONA) kullanılır. Gerçek işlemlere dayalı teminatsız gecelik oranları temsil eder.
İnternet sitemizde yapılan bu paylaşımlar, yalnızca bilgilendirme amaçlı olup herhangi bir şekilde yatırımcılara telkinde bulunma, yatırımcıları yönlendirme yahut yatırımcılara kar/zarar vaadi verme şeklinde yorumlanamaz.
© 2023 Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.