Aylık Bülten

Gedik Yatırım Aylık Strateji Raporu: Ekim 2025

Yayınlanma Tarihi: 01.10.2025

Fed’in faiz adımları piyasaların ana gündemini belirleyecek

İstihdam piyasasındaki zayıflama eğiliminin enflasyon tarafındaki riskleri kısa vadede biraz daha geri planda bırakarak Fed’i önümüzdeki toplantılarda faiz indirimi konusunda aksiyon almaya yönelteceğini değerlendirmekle birlikte, orta – uzun vadede enflasyon görünümü de son derece önemli olacağını vurgulamak isteriz. Fed üyelerinin son dönemdeki açıklamalarında da enflasyon tarafındaki risklere vurguların öne çıkması ve temkinli bir duruşun ortaya konması Fed’in istihdam risklerini izlemekle birlikte enflasyon tarafındaki yukarı yönlü riskleri de göz ardı etmeyeceğini öne çıkarıyor. Piyasalarda, Fed’in 2025 yılının kalan iki toplantısında da (29 Ekim ve 10 Aralık) 25’şer baz puanlık iki faiz indirimi bekleniyor. Fed’in eylül toplantısında yayınlanan projeksiyonlarda Fed üyelerinin medyan beklentileri de yılın kalanı için iki faiz indirimine işaret etmişti. Önümüzdeki süreçte Fed’in faiz kararları üzerinde istihdam ve enflasyon verileri başta olmak üzere ekonomik veri akışları belirleyici olacağını ve risk iştahını şekillendirmeye devam edeceğini değerlendiriyoruz. Normal şartlarda faiz oranları ve hisse piyasaları arasında ters bir korelasyon bulunmakta ve faiz indirimleri hisse piyasaları için destekleyici olmaktadır. Ancak içinde bulunduğumuz konjonktürde, ABD borsalarının görece yüksek çarpanlarla zirve seviyelerine yakın işlem görmesi ve faiz indirim beklentilerinin belirli ölçüde fiyatların içerisinde olması dikkate alındığında, Fed’in faiz indirimlerinin hızlanması istihdam tarafındaki zayıflığın sürmesi ve ABD ekonomisinde resesyon endişelerinin artması halinde görülebileceğinden, ilk aşamada artan resesyon korkuları faiz indirimlerinin destekleyici yapısının önüne geçerek ABD borsaları öncülüğünde hisse piyasalarında düzeltmeleri ve dalgalı bir seyri gündeme getirebilir. Son olarak 1 Ekim itibariyle ABD'de bütçenin onaylanmamasına bağlı olarak hükümetin kapandığı takip edilirken, bütçenin ne kadar sürede onaylanabileceği ve ABD'de hükümet kapanmasının ne kadar süreceği de yakından izlenecektir. Hükümet kapanması uzayacak olursa bu durum piyasaları baskılayabilir.

Diğer büyük merkez bankalarında daha stabil bir duruş bekliyoruz

Avrupa, İngiltere ve Japonya gibi diğer büyük merkez bankalarının faiz oranlarında 2025 yılının kalan bölümünde daha stabil bir duruş ortaya koymasını ve faiz oranlarında önemli bir değişikliğe gitmeyeceklerini değerlendiriyoruz. Geçen senenin ikinci yarısından itibaren faiz indirimlerine giden Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası’dan (BoE) yılın kalanında bir indirim öngörülmezken, 2026 yılının ilk yarısında da her iki bankanın bir faiz indirimine gidebileceği düşünülüyor. Diğer merkez bankalarından ayrışan ve faiz artırım döngüsünde bulunan Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) ise yıl bitimine kadar bir faiz artırımına gidebileceği piyasalarda değerlendiriliyor. Diğer merkez bankalarının beklemeye geçtiği bir dönemde Fed’in faiz indirimleri küresel çapta doları baskılamaya ve ons altın gibi değerli emtialarda yükseliş eğiliminin devam etmesine neden olabilir. Eylül ayı içerisinde güçlü yükselişlerin yaşandığı ve zirvelerin yenilendiği ons altında, merkez bankalarının devam eden rezerv biriktirme amaçlı alımları, ABD’de artan borçluluğun ve Fed’e yönelik faiz indirimlerinin doları baskılaması gibi etmenler altına olan ilgiyi canlı tutmakla birlikte, ABD’de ekonomik büyümenin gücünü koruması ve iyi gelebilecek veri akışları altın cephesinde düzeltmeleri de gündeme getirebilir.

Yurt içinde enflasyon rakamları açıklanacak

3 Ekim Cuma günü açıklanacak eylül ayı enflasyon rakamları piyasaların yakın takibinde yer alacaktır. Piyasadaki medyan beklentiler eylül ayına ilişkin TÜFE’nin aylık bazda %2,50 oranında artış kaydedeceği ve yıllık TÜFE’nin %32,95’ten %32,38 seviyesine gerileyeceği yönünde şekilleniyor. Bizim beklentimiz ise aylık bazda %2,65 oranında bir artış olacağı yönünde bulunuyor. TCMB’nin eylül toplantısında karar metnine enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda para politikasının gerekirse sıkılaştırılacağı ifadesini eklemesi bir miktar şahin bir duruş olarak değerlendirilirken, TCMB’nin faiz indirimlerine veri odaklı bir yaklaşımla devam edeceğiniz düşünüyoruz. Temmuz toplantısında 300 baz puan ve eylül toplantısında da 250 baz puan faiz indirimine giden TCMB’nin yılın kalan iki toplantısında (ekim ve aralık) toplamda 250 – 300 baz puan faiz indirimine gidebileceğini düşünüyoruz. Daha öncesinde beklentimiz yılın kalanında 350 – 400 baz puan faiz indirimi olabileceği yönünde bulunuyordu. Enflasyon tarafında katılığın gözlenmesi ve yukarı yönlü risklerin artış kaydetmesi halinde piyasalardaki faiz indirim beklentileri de bir miktar törpülenebilir.

BIST100’de eylül ayında volatil bir seyir öne çıktı

Yurt içindeki gelişmelerin ve haber akışlarının yakından takip edildiği konjonktürde, eylül ayında Borsa İstanbul’da volatil bir seyir öne çıktı. Eylül ayının ilk yarısında satıcılı seyrin öne çıktığı BIST100 Endeksi’nde eylül ayının ikinci yarısında yeniden yükselişler yaşansa da ay sonuna doğru kazançların belirli ölçüde geri verildiği takip edildi. BIST100 Endeksi eylül ayını %2,44 oranında bir kayıpla 11.012 puandan kapattı. Dolar bazlı grafikte 200 ve 500 günlük üssel ortalamaların da denk geldiği 10.950 – 11.050 bölgesi altındaki fiyatlamalarda endekste satıcılı seyir etkisini sürdürebilir. Bu durumda kısa vadede 50 günlük üssel ortalama (10.858) ilk güçlü destek noktası olarak karşımıza çıkarken, 50 günlük ortalama altındaki fiyatlamalarda satış baskısı artış kaydedebilir. Ortalama altında 10.735 – 10.650 – 10.600 fibo seviyesi ile 100 günlük üssel ortalamaya (10.525) doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir. 10.500 bölgesi de kırılacak olursa eylül ayının ilk yarısında test edilen fibonacci trend dönüş çizgisinin geçtiği 10.285 bölgesine doğru satışlar kaydedilebilir. Endekste 10.950 – 11.050 bölgesi üzerinde kalıcılık korunabilir ve toparlanma çabası gözlenecek olursa 11.090 – 11.150 ve 11.250 seviyeleri kısa vadeli direnç noktaları olarak takip edilecektir. 11.250 üzerindeki kapanışlarda 11.350 – 11.450 bölgesi direnç olarak öne çıkacak olup, 11.450 üzerine yerleşmelerde 11.500 – 11.550 bölgesi ile 11.605 seviyesi direnç konumunda bulunmaktadır. Tarihi zirvenin bulunduğu 11.605 üzerinde hacim destekli kapanışlar kaydedilebilirse yükseliş eğilimi yeni bir ivme ve güç kazanabilir. Bu durumda ilk aşamada 11.800 ve 12.000 seviyelerine doğru yükselişler yaşanabilir.

hesap açmak çok kolay!

Hesabınızı dilediğiniz yerden dakikalar içinde açın, tüm yatırım işlemlerinizi kolayca gerçekleştirin.

Piyasalarda Son Durum

Yurt içindeki gelişmelerin ve haber akışlarının yakından takip edildiği konjonktürde, eylül ayında Borsa İstanbul’da volatil bir seyir öne çıktı. Eylül ayının ilk yarısında satıcılı seyrin öne çıktığı BIST100 Endeksi’nde eylül ayının ikinci yarısında yeniden yükselişler yaşansa da ay sonuna doğru kazançların belirli ölçüde geri verildiği takip edildi. BIST100 Endeksi, eylül ayını %2,44 oranında bir düşüşle 11.012 puandan tamamladı. Dolar/TL kuru eylül ayını %1,17 oranında bir yükselişle 41,5851 seviyesinden tamamladı. Dolar bazlı BIST-100 Endeksi, endeksteki düşüş ve kurdaki sınırlı yükselişe bağlı olarak eylül ayını %3,58 oranında bir düşüşle 264,81 seviyesinden kapattı. Dolar bazlı endekste, 200 günlük üssel ortalama (263,92) altındaki fiyatlamalarda 261,95 – 260,00 aralığı kısa vadeli ilk destek bölgesi olup, devamında 255,00 – 252,00 ve 248,00 seviyeleri destek olarak takip edilebilir. 500 günlük üssel ortalama (265,03) üzerindeki tutunmalarda 268,00 – 271,90 – 275,00 - 280,00 ve fibo trend dönüş çizgisinin geçtiği 285,22 direnç konumunda bulunmaktadır. Yabancı takas oranı eylül ayında 4,35 puanlık bir düşüşle 35,99 seviyesine geriledi.

 

Temmuz ayındaki 300 baz puanlık faiz indiriminin ardından eylül toplantısında da 250 baz puan faiz indirimine giden TCMB, politika faizini %43,0’den %40,5 seviyesine çekti. TCMB’nin eylül toplantısında karar metnine enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda para politikasının gerekirse sıkılaştırılacağı ifadesini eklemesi bir miktar şahin bir duruş olarak değerlendirilirken, TCMB’nin faiz indirimlerine veri odaklı bir yaklaşımla devam edeceğiniz düşünüyoruz. Dolar/TL kuru eylül ayını %1,17 oranında bir yükselişle 41,5851 seviyesinden, Euro/TL kuru da %1,59 oranında bir yükselişle 48,7941 seviyesinden kapattı. Tarife ve resesyon kaynaklı endişelerle şubat ayından itibaren doların küresel çapta değer kaybettiği görülürken, yılın devam eden bölümünde de dolardaki zayıf seyir etkisini sürdürüyor. ABD'de istihdam piyasasındaki zayıflama ve Fed'in yılın son çeyreğinde faiz indirimlerini sürdüreceğine yönelik beklentiler doları küresel çapta baskılamaya devam ediyor. Ağustostaki düşüşün ardından geçen ay içerisinde dalgalı bir seyrin öne çıktığı Dolar endeksi (DXY), eylül ayını %0,17 oranında sınırlı bir yükselişle 97,87 seviyesinden tamamladı.

 

10 yıllık uzun vadeli hazine tahvil faizi Eylül ayında 6 baz puan artışla yüzde 31,29’a, 2 yıllık kısa vadeli hazine tahvil faizi ise 45 baz puan artışla ile 31,29 seviyesine yükselerek ayı tamamladılar. Eylül ayında öne çıkan gelişmeler; Hazine, Eylül ayında gerçekleştirdiği 6 ihale ile 253,4 milyar TL borçlandı. 2025’in ikinci çeyreği itibarıyla Türkiye ekonomisi, zincirlenmiş hacim endeksine göre yıllık bazda %4,8 büyüyerek piyasa beklentilerini aşarken, çeyreklik %1,6’lık artışla da güçlü bir ivme sergiledi. Enflasyon cephesinde, Ağustos ayında TÜFE’nin aylık %2,04 yükselmesine karşın yüksek baz etkisinin katkısıyla yıllık oran %32,95’e geriledi. İmalat PMI endeksi 47,3’e yükselse de 50 eşik değerinin altında kalmaya devam ederek sektörde daralmanın 17. ayına işaret etti. Yeni Orta Vadeli Program, geçen yılki tahminlere kıyasla daha düşük büyüme ve daha az işsizlik öngörürken, enflasyon ve bütçe açığı tahminlerinde yukarı yönlü revizyonlara gidildi. TCMB, 11 Eylül toplantısında politika faizini 250 baz puan indirimle %40,5’e çekerken, Piyasa Katılımcıları Anketi yıl sonu için enflasyon beklentisini %29,9’a, dolar/TL beklentisini ise 43,85’e yükseltti. Sanayi üretimi Temmuz’da yıllık %5,0 artarken aylık %1,8 daralma kaydetti; cari işlemler dengesi ise aynı dönemde 1,8 milyar $ fazla vererek 12 aylık açığı 18,8 milyar $’a düşürdü. Bütçe tarafında Ağustos’ta 96,7 milyar TL fazla verilirken, yılın ilk sekiz ayında açık geçen yılın aynı dönemine göre %6,8 gerileyerek 907,6 milyar TL oldu. Ticaret politikalarında ABD menşeli ürünlere uygulanan ek gümrük vergileri kaldırılırken, AB ve STA ülkeleri dışındaki binek otomobillere %25–30 oranında veya 6.000–8.500 $ tutarında ek vergi getirildi.

 

ECB Başkanı C. Lagarde gerçekleştirdiği konuşmasında Euro Bölgesi enflasyon görünümüne yönelik ciddi bir risk olmadığını, ancak yetkililerin her koşula karşı hazır olmaları gerektiğini vurgularken, yüksek tarifelerin şimdilik enflasyon üzerinde çok fazla etkisi olmadığını ifade etti. Euro Bölgesi’nde açıklanması beklenen Eylül ayı enflasyon rakamları kritik önemini koruyor. ABD cephesinde ise Fed üyelerinin sözlü yönlendirmeleri takip edilirken, Trump’ın yeni tarife hamleleri izleniyor. Bu hafta açıklanacak tarım dışı istihdam rakamları Fed’in uygulayacağı politikalar açısından belirleyici olacağından haftanın majör başlığı konumunda bulunuyor. Fed’in yılın kalan bölümünde iki faiz indirimine gitmesi beklenirken, hükümetin kapanma riski izlenen diğer risk başlıkları olarak öne çıkıyor. Dolar endeksinde zayıflama yaşanırken, paritede 1,1750 bölgesi üzeri seyir sürüyor. Paritede 1,1822 – 1,1878 ve 1,1946 seviyeleri takip edilecek direnç seviyeleridir. 1,1750 bölgesi altına fiyatlamanın sarkması durumunda 1,1684 – 1,1645 ve 1,1560 izlenecek desteklerdir.

 

Bu yılın Nisan – Ağustos ayları arasında geniş bir bant aralığında yatay seyirlerin ve dinlenmenin takip edildiği ons altında, eylül ayında alımlar tekrardan ivme kazanarak tarihi zirve seviyeler yenilendi. Eylül ayı yükselişinde önemli etkenler, artan jeopolitik riskler, FED’in faiz indirimi ve Merkez Bankaları alımları etkili oldu. FED, 17 Eylül toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimine giderken, yıl sonuna kadar ek iki faiz indirimi piyasalarda fiyatlanıyor. Faiz indirim döngüsü değerli madenleri destekleyici gelişmeler bakımından önem arz ediyor. Diğer taraftan Rusya – Ukrayna arasında eylül ayında müzakereler izlense de özellikle eylül ayı ortalarından itibaren şiddetlenen çatışmalar ve bunun diğer ülkeler ile ticari ilişkilere yansıması güvenli liman talebini canlı tutmakta. Ekim ayında FED toplantısı ve jeopolitik gelişmeler izlenmeye devam edilecek. Mevcut momentum yükselişi birçok riski fiyatların içinde barındırdığını ve volatiliteye karşı temkinli olunması gerektiğini değerlendiriyoruz. Ons altında, teknik görünümde 3.880$ - 3.910$ - 3.938$ ve 3.984$ seviyeleri direnç; 3.791$ - 3.743$ - 3.717$ ve 3.675$ seviyelerini destek olarak izliyoruz.

 

Brent tipi petrol eylül ayında 64,94$ ile 69,84$ aralığında geniş bir yatay bantta dalgalandı. Petrol arzı tarafında eylül ayı içerisinde RusyaUkrayna savaşının agresifleşmesi, Rus petrolüne yönelik yaptırım tehditleri, ABD’nin Hindistan ve Venezuela ilişkilerinde tansiyonun yükselmesi, İsrail’in Katar’da Hamas yetkililerine yönelik saldırıları endişeleri artırırken, petrol fiyatlarında kalıcı bir yükselişe neden olmadı. OPEC + ülkelerinin eylül ayı toplantısında günlük 137 bin varil petrol üretimini artırması ve de eylül ayı sonlarında Kuzey Irak petrolü ihracatının tekrardan başlaması jeopolitik riskleri baskıladı. Petrol talebi tarafında ise ABD’de beklentilerin üzerinde gelen büyüme, FED’in eylül toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimine gitmesi ve yılın geri kalanında ek iki faiz indiriminin piyasalarca fiyatlanması petrol talebi açısından pozitif. Bu süreçte OPEC + ülkeleri ekim toplantısında tekrardan petrol arzını artırmayı değerlendirmekte. Bu görünüm altında brent petrolde ekim ayı içerisinde 64,94$ - 64,74$ - 64,10$ - 63,20$ ve 62,00$ seviyeleri destek; 66,16$ - 66,78$ - 67,47$ - 68,00$ - 68,80$ ve 69,84$ seviyeleri direnç olarak izlenebilir.

Yeni Ayda Piyasaları Bekleyenler

Küresel piyasalarda, ABD(Fed) ve Avrupa Merkez Bankalarının(ECB) faiz kararları takip edilecek. 29 Ekim günü Fed için faiz indirimi beklentileri korunurken, 30 Ekim günü ECB içinse faiz indirimi beklentileri oldukça düşük. Ekim ayı içerisinde, her iki bankanın üyelerinin konuşmaları ve açıklanacak ABD - Avrupa verileri, bu toplantılara yönelik beklentileri şekillendirecektir. ABD Başkanı Trump'ın eylül ayı sonunda açıkladığı Gazze planı, İsrail Başbakanı tarafından kabul edilmişti. İsrail ve Hamas arasındaki savaşın bitmesi için beklentiler güçlenirken, bu ay içerisinde bununla ilgili haber akışları yakından izlenecektir. Savaşın bitmemesi ve sürecin uzaması halinde, piyasalarda risk iştahı üzerinde baskıya neden olacaktır. Bir diğer konu ise Rusya ve Ukrayna arasındaki gelişmeler olarak görülmektedir. Trump, Rusya'ya savaşı bitirmesi için baskı yapıyor ve bitirmediği takdirde, yaptırımlar uygulayacaklarını söylüyor. Ekim ayında, Trump'ın Rusya'ya yönelik yeni açıklamaları gelebilir ve olası bir yaptırım adımı, piyasalarda negatif fiyatlanabilir. Asya piyasalarında, 30 Ekim tarihinde Japonya Merkez Bankasının faiz kararı takip edilecek. İngiltere Merkez Bankasının ekim ayında toplantısı bulunmuyor. Ay içerisinde, İngiltere Merkez Bankası Başkanı Bailey ve Banka yetkililerinin konuşmaları izlenecek. Yurt içinde, TCMB'nin faiz kararı ve Türkiye'den açıklanacak veriler takip edilecek. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P tarafından Türkiye'nin kredi notu ve değerlendirme raporunun yayınlanması da bekleniyor. Yurt içinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ekonomi yönetiminden gelecek açıklamalarda, yeni ayda takip edilecek.


Türkiye


Yurt içinde, 01 Ekim Çarşamba günü eylül ayı imalat PMI verisi açıklanacak. 03 Ekim Cuma, yurt içinde enflasyon günü ve eylül ayı enflasyonu takip edilecek. Kurum olarak aylık yüzde 2,65 ve yıllık yüzde 32,54 seviyesinde açıklanmasını bekliyoruz. Enflasyon verisi sonrası Merkezle ilgili beklentiler şekillenecektir ve yurt içi piyasaların seyrini de etkileyebilir. 07 Ekim Salı, TCMB Başkanı Fatih Karahan'ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sunum yapması bekleniyor. 09 Ekim Perşembe, Türkiye'de sanayi üretimi ağustos ayı verisi izlenecek. 13 Ekim Pazartesi, cari işlemler dengesi verisinin açıklanması bekleniyor. 15 Ekim Çarşamba, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından bütçe istatistikleri takip edilecek. 17 Ekim Cuma, TCMB piyasa katılımcıları anketi yayınlanacak. Aynı gün, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P tarafından Türkiye'nin kredi notu ve değerlendirme raporunun yayınlanması bekleniyor. Kuruluştan, not tarafında değil ancak görünüm tarafında bir artış olabileceğini düşünüyoruz.  23 Ekim Perşembe, TCMB'nin faiz kararı izlenecek. Merkez için bu ayki toplantısında, 150 baz puanlık faiz indirimi beklentimiz bulunuyor. Merkezin kararı ve karar metnindeki sinyaller, aralık ayı toplantısına yönelik beklentileri etkileyecektir. 27 Ekim Pazartesi, yurt içinde reel sektör güven endeksi ve kapasite kullanım oranı verileri açıklanacak. 30 Ekim Perşembe, yurt içinde ekim ayı ekonomik güven endeksi takip edilecek. 31 Ekim Cuma ise Türkiye'de dış ticaret dengesi verisi izlenirken, TCMB'nin 23 Ekim günü yapacağı toplantısının özeti de cuma günü yayınlanacak.


Avrupa


Avrupa piyasalarında, 01 Ekim Çarşamba günü imalat PMI verileri takip edilecek. Euro Bölgesinde ise enflasyon günü ve tahmini eylül ayı verisi izlenecek. 02 Ekim Perşembe, Euro Bölgesi işsizlik oranının açıklanması bekleniyor. 03 Ekim Cuma, Avrupa'da hizmetler PMI günü ve Euro Bölgesi ÜFE verisi de açıklanacak. 06 Ekim Pazartesi, Euro Bölgesi ağustos ayı perakende satışlar verisi takip edilecek. 08 Ekim Çarşamba, Almanya'da sanayi üretimi izlenecek. 09 Ekim Perşembe, Almanya'da dış ticaret istatistikleri yayınlanacak. 14 Ekim Salı, Almanya'da enflasyon ve ZEW ekonomik güven endeksi verileri açıklanacak. 15 Ekim Çarşamba, Euro Bölgesi sanayi üretimi ve 16 Ekim Perşembe, Euro Bölgesi dış ticaret istatistikleri takip edilecek. 17 Ekim Perşembe, Euro Bölgesi enflasyonu açıklanacak. Eylül ayı final verisinin açıklanması bekleniyor. 24 Ekim Cuma Avrupa'da ekim ayı öncü imalat ve hizmetler PMI verileri takip edilecek. 27 Ekim Pazartesi, Almanya'da IFO ekonomik güven endeksi verileri izlenecek. 30 Ekim Perşembe, Avrupa Merkez Bankasının faiz kararı görülmektedir. Banka için faiz indirimi beklentileri şimdilik bulunmuyor ancak karar gününe kadar ay içerisinde açıklanacak veriler ve Banka üyelerinin açıklamaları, bu beklentileri şekillendirecektir. Karar sonrası Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde'ın konuşması yakından izlenecek. Aynı gün, Avrupa'da büyüme günü olacak ve 3.çeyrek veriler izlenecek. Ekim ayı içerisinde, Avrupa Merkez Bankası üyelerinin konuşmaları da takip edilecek.


ABD


ABD'de 01 Ekim Çarşamba, ADP özel sektör istihdam değişimi ve imalat PMI verileri açıklanacak. 03 Ekim Cuma, ABD'de tarım dışı istihdam ve işsizlik oranı verileri takip edilecek. 08 Ekim Çarşamba, Fed'in eylül ayında yaptığı toplantısının tutanakları yayınlanacak. İki gün süren toplantısının satır aralarını görmek açısından önemli olacaktır. 15 Ekim Çarşamba, ABD'de enflasyon günü ve eylül ayı enflasyonu açıklanacak. Aynı gün, Fed'in bej kitap raporu da takip edilecek. 16 Ekim Perşembe, ABD'de eylül ayı ÜFE ve perakende satışlar verileri izlenecek. 17 Ekim Cuma, ABD'de kapasite kullanım oranı ve sanayi üretimi verileri açıklanacak. 24 Ekim Cuma, ABD'de öncü imalat ve hizmetler PMI ekim ayı verileri takip edilecek. 28-29 Ekim tarihlerinde Fed toplanacak ve 29 Ekim günü faiz kararını açıklayacak. Fed için ekim ayı toplantısında faiz indirimi beklentileri korunuyor. Eylül ayı toplantısında yayınlanan ekonomik projeksiyonlardaki revizyonlar ve noktasal grafiklerdeki beklentiler, Fed'in yılın sonuna kadar faiz indirimine açık kapı bıraktığını gösterdi. Ancak beklentiler yine ABD verileri ve Fed üyelerinin konuşmalarıyla şekilleniyor. Bu nedenle ekim ayında açıklanacak istihdam ve enflasyon verileri bu beklentileri şekillendirmeye devam edecektir. Aynı zamanda, ay içerisinde Fed üyelerinin konuşmaları olur ve sözlü yönlendirmeleri de ekim ayı toplantısına dair beklentileri etkileyebilir. 30 Ekim Perşembe, ABD'de 3.çeyrek ilk okuma büyüme verisi ve 31 Ekim Cuma, Fed'in yakından izlediği ve ekonomik projeksiyonlarında yer verdiği çekirdek kişisel tüketim harcamaları endeksi verileri takip edilecek. Ekim ayının son haftasında, ABD'de majör veriler yoğunlukta olacağı için oynaklıklar yüksek olabilir.

İnternet sitemizde yapılan bu paylaşımlar, yalnızca bilgilendirme amaçlı olup herhangi bir şekilde yatırımcılara telkinde bulunma, yatırımcıları yönlendirme yahut yatırımcılara kar/zarar vaadi verme şeklinde yorumlanamaz.

Youtube'da Gedik Yatırım

@GedikYatirim

Yeni Hafta Beklentileri & Yeni Ayın Hisseleri | 1 Eylül 2025

Güncel Analizler

Güncel Analizler

İlginizi Çekebilecek Yazılar

BİZİ TAKİP EDİN

© 2025 Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.