BIST 100
Küreselleşme ve finansal entegrasyon, teknolojik gelişmelerle güçleniyor. Bu da yatırımcıların döviz piyasalarına erişimini kolaylaştırıyor. Gelişmiş ekonomilerdeki düşük faiz oranlarının getirdiği motivasyon da iyileştirilmiş risk yönetim araçlarıyla birlikte döviz piyasalarını çok daha cazip hale getiriyor. Günün sonunda, trade, trader, carry trade gibi kavramları artık hepimiz daha fazla duyuyoruz.
Piyasada temel olarak yürüyen trade nedir ve bu ticareti tetikleyen ana unsurlar nelerdir sorularının yanıtları için öncelikle carry trade nedir sorusunun yanıtlanması gerekir. Bu yazımızda carry trade ne demek detaylarıyla açıklayacağız. Çok karmaşık bir uygulama gibi görünen bu ticaret yöntemini ayrıntılarıyla tanımlayarak birikimlerinizi gelire çevirebileceğiniz bir finansal enstrümanı size daha yakından tanıtacağız.
Carry trading temel olarak iki para birimi arasındaki faiz oranı farkından kar elde etmek için uygulanan stratejiler bütününe denir. Bunu bir örnekle açıklayalım:
Birkaç euronuz var ve getiri için bir yıllığına bankaya yatırmayı düşünüyorsunuz diyelim. Bankanın nominal faiz oranına göre size %3 getiri sağladığını varsayalım. Böylelikle parayı yatırdıktan 1 yıl sonra yatırdığınızdan %3 kadar fazla euro alacağınızdan emin olursunuz ancak enflasyon %1 ise kazandığınız euroların yalnızca %2’si sizin getiriniz olur.
Bu, gerçek faiz oranıdır. Peki enflasyona göreceli olarak euronun faiz oranının daha fazla kazandıracağı bir finansal yatırım uygulaması olsa nasıl olurdu?
Finans sözlüğünde bir varlığın “carry”si onu tutmaktan elde edilen getiridir. Yani carry trade ile bir para birimi satın alır ve kar elde edene kadar onu taşımayı temelleyen bir strateji kurarsınız. Bu strateji ucuz para (fonlama parası) ile borçlandırılıp başka bir para (hedef para) birimine çevrilir ve daha yüksek bir getiri oranında alacaklandırılmayı esas alır. Ticareti yapan kişi nakit akışlarından kar elde eder. Çünkü çoğu forex tüccarı kaldıraç kullanır. Böylelikle önemli bir gelir getirisi sağlayabilir ancak bu yöntemin de bazı riskleri vardır.
Carry trade’i yönlendiren önemli temeller vardır. Carry trade temelleri sayesinde minimum riskli stratejiyi belirleyebilirsiniz. Carry trade temelleri, faiz oranları ve para birimleri arasındaki ilişkilerden oluşturulur.
Carry trade stratejisi iki para birimi arasındaki faiz oranı farkına dayanır. Düşük faiz oranlarına sahip para birimi, yatırımcının fon elde etmesini ucuzlaştırır ve onları carry trade’e girmeye teşvik eder. Örneğin Japonya’daki faiz oranı %0,1 ve Avustralya’daki %3 ise yen ile borçlanmak ve Avusturalya dolarına yatırım yapmak önemli bir getiri sağlayabilir. Yatırımcının yüksek faiz oranlarına sahip hedef para birimleri arayışı da kendi yatırımının potansiyel getirisini artırma amaçlıdır.
Faiz oranlarını önemli ölçüde etkileyen bir diğer unsur da merkez bankalarının para politikalarıdır. Gelişmiş ekonomilerdeki merkez bankaları ekonomik büyümeyi teşvik etmek için düşük veya negatif faiz oranlarını koruduğunda, carry trade için fırsatlar yaratır. Tersine, merkez bankaları enflasyonu kontrol etmek için faiz oranlarını yükseltirse, carry trade'in çekiciliği azalabilir.
Para birimlerinin faiz oranlarının carry trade’e etkisinden önce neden değerinin zaman içinde yükselip değiştiğini hatırlamak gerek. Döviz ticareti tamamen para arzı ve talebi ile ilgilidir. Bir para biriminin diğerine karşı değeri belirli bir noktada talebin arzdan fazla olması nedeniyle artar. Artan talep faiz oranlarını yükseltir, yükselen faiz oranları da para biriminin döviz kurunu artırır. Faiz oranını yükselten bir başka unsur da büyüyen ekonomilerde sermayeye yolan taleptir.
Düşük ve yüksek faizli para birimlerinin carry trade üzerindeki etkisi stratejinin mekaniği ve yatırımın karlılığı için merkezi öneme sahiptir. Yüksek faizli hedef para birimleri daha yüksek getiri sunar ve yatırım için caziptir. Hedef para birimi düşük faizliye karşı değer kazanırsa yatırımcılar döviz kuru hareketinden ek karlar elde eder. Ancak yüksek faizli para birimleri çeşitli dalgalanmalar da yaşayabilir. Ekonomik istikrarsızlık, politik riskler veya para politikasındaki değişiklikler kayıplara yol açabilir. Düşük faizli para birimleri, maliyeti minimum olan borçlanma için kullanılır. Tüm bu birimler ideal olarak yüksek faizli olana göre istikrarlı kalmalı veya değer kaybetmelidir. Böylelikle alınan fonların geri ödeme maliyetinin artmaması sağlanmış ve faiz oranı farkından elde edilen kazançlar korunmuş olur.
Carry trade stratejisi yatırımcılar için çeşitli potansiyel avantajlar sunar ve doğru piyasa koşulları altında cazip bir seçenek haline getirir. İşte bazı temel avantajlar:
Carry trade stratejileri, potansiyel olarak karlı olsa da yatırımcıların dikkatlice göz önünde bulundurması gereken birkaç önemli riski de barındırır. Carry trade ile ilişkili birincil riskler şunlardır:
Carry trade'in iyi bir örneği, ödünç alınan parayı daha yüksek getirili varlıklara yatırmak için %0 nakit avans sunan bir kredi kartını kabul ettiğiniz zamandır. Bu tür bir carry trade stratejisi size kar veya zarar getirebilir.
Örneğin 2007'de Japon yenini içeren carry trade sıfıra yakın faiz oranları sayesinde yen borçlanma için tercih edilen bir para birimi haline geldiğinden 1 trilyon dolara ulaşmıştı. Ancak küresel ekonomi 2008 mali krizinde kötüleştikçe, hemen hemen tüm varlık fiyatlarındaki çöküş, yen carry trade'in geri çekilmesine yol açtı. Buna karşılık, carry trade 2008'de yen karşısında %29'a kadar ve 2009'da ABD doları karşısında %19'a kadar yükseldi.
Gedik Yatırım’da dakikalar içinde açacağınız yatırım hesabınız sayesinde birikimlerinizi değerlendirmeye başlayabilirsiniz. Yatırım stratejinizi uzmanlarımız ile görüşerek belirleyebilir, finansal takibi için uzmanlarımızın hazırladığı raporları okuyarak güncel bilgilere ulaşabilirsiniz.
Kaynakça
İnternet sitemizde yapılan bu paylaşımlar, yalnızca bilgilendirme amaçlı olup herhangi bir şekilde yatırımcılara telkinde bulunma, yatırımcıları yönlendirme yahut yatırımcılara kar/zarar vaadi verme şeklinde yorumlanamaz.
© 2023 Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.