BIST 100
Enflasyon oranını düşüren nominal faiz oranıdır.
Faiz oranları enflasyonu kontrol etmek için kullanılan en etkili para politikası araçlarından biridir. Merkez bankaları enflasyon yükseldiğinde genellikle oranları artırarak borçlanmayı zorlaştırır. Böylelikle talep yönlü enflasyon baskısı hafifler. Enflasyon oranı düşük olduğunda ise merkez bankaları oranları düşürerek harcamayı teşvik eder. Merkez bankalarının ekonomik istikrar hedefine ulaşmak için kullanmış olduğu faizlere politika faizi denir. Ekonomik istikrar hedefine ulaşılması politika faizi değişikliğinin piyasadakine yansıma derecesine bağlıdır. Piyasada uygulanan cari faiz oranı nominaldir. Nominal faiz oranından enflasyonun etkisinin düşürülmesiyle hesaplanan orana ise reel faiz denir. Yatırımcı Sözlüğü’müzde reel faiz nedir ve yatırımcıya olan nelerdir, sizler için mercek altına aldık.
Faiz kavramı, nominal ve reel olmak üzere ikiye ayrılır. Bankaların mevduata uyguladıkları faiz nominal olandır. Reel faiz ise vade sonunda ele geçecek olan faizin satın alma gücünden arındırılması ile hesaplanır. Ekonomiyi oluşturan aktörler reel faiz oranlarına göre karar verir. Tüketim ve yatırım kararlarında da en belirleyici faktör uzun dönem reel faiz oranlarıdır. Nominal fiyat düzeyinin katılığı nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın kısa dönem politika faiz oranlarını değiştirmesi durumunda kısa ve uzun dönem reel faiz oranları değişir.
Enflasyon, reel ve nominal faiz oranları arasındaki ilişkiyi tanımlayan ekonomik teori ekonomist Irving Fisher tarafından ortaya konulmuştur. “Fisher Teorisi” olarak adlandırılan kavram, reel faiz oranlarının nominal faiz oranından beklenen enflasyon oranının çıkarılmasıyla elde edildiğini belirtir. Bu nedenle nominal oranlar enflasyonla aynı oranda artmadığı sürece reel oranlar enflasyon arttıkça düşer. Bu teorinin formülü reel faiz nasıl hesaplanır sorusunun da yanıtıdır. Hesaplama detayları için okumaya devam edebilirsiniz.
Teorik olarak reel faiz, nominal faizden enflasyonun çıkarılmasıyla elde edilir. Teorinin pratiğe doğrudan uygulanmasında, nominal oran %6 ve enflasyon %4 ise reel faiz %2 olacaktır. Bununla birlikte formül olarak sadece çıkartma işlemi her zaman doğru sonucu vermez. Özellikle enflasyon ve nominal faiz oranının yüksek olduğu ekonomilerde hata daha da büyür. Bu nedenle reel faiz oranında farklı bir aritmetik işlem yapılır. Oransal hesaplamada kıyaslamalı işlemler daha doğru sonuç vereceği için reel faiz formülü aşağıdaki gibidir:
Formüldeki kısaltmalar şöyledir:
Bu formülü bir örnekle detaylandırmak mümkündür. Enflasyon oranının %2 olduğu bir ekonomide %5 nominal faiz oranının reel faiz oranı şöyle hesaplanır:
RFO = [(1+0,05) ÷ (1+0,02)] - 1 = [1,0294] - 1= 0,0294
Enflasyonun %2 ve nominal faizin %5 olduğu bir ekonomide reel faiz getirisi %2,94 olarak hesaplanır.
Reel faiz ve nominal faiz farkı da enflasyon bağlamından ayrı düşünülmez. Her iki kavram arasındaki en büyük fark tanımlarından gelir. Nominal faiz yatırımın ya da borcun üzerinde belirtilen ve enflasyon etkisi dikkate alınmadan ifade edilen faiz oranıdır. Reel faiz ise enflasyondan arındırılmıştır, yatırımcının ya da borç verenin gerçek kazancını gösterir.
Nominal faiz kağıt üzerinde görünen orandır. Reel faiz ise enflasyon dikkate alındığında bir yatırım ya da borcun gerçek değer artışını temsil eder. Yüksek ve dalgalı seyir izleyen enflasyona sahip ülkelerde nominal faiz oranları yüksek görünse bile reel faizler negatif olabilir. Bu durum borçlanmayı cazip hale getirirken tasarrufları caydırabilir. Düşük veya negatif enflasyon (deflasyon) ortamında ise nominal faiz düşük olmasına rağmen reel faiz yüksek olabilir.
Fisher teoremine göre uzun dönemde beklenen enflasyon değişimleri, nominal faiz oranında eşit değişimler meydana getirir. Reel faiz oranları ise uzun dönemde parasal dengesizliklerden dolayısıyla da enflasyondaki artıştan etkilenmez, sabit kalır. Bununla birlikte enflasyon ve parasal büyüme reel fon arz ve talebini etkileyerek dolaylı yoldan reel faiz oranları üzerinde etki oluşturur.
Reel faiz oranları üzerinde etkili olan iki unsur enflasyon vergisi etkisi ve kredi arzı etkisidir. Enflasyon vergisi kullanılabilir geliri, dolayısıyla ödünç verilebilir fon arzını azaltarak reel faiz oranını yükseltir. Kredi arzı etkisinde ise parasal büyüme hane halkı tarafından sağlanan ödünç verilebilir fonlar arzına ek kredi sağlar. Bu noktada ödün verilebilir fonların arzı artar, dolayısıyla da reel faiz oranı düşer. Nihai sonuç yani reel faizin ekonomiye etkileri söz konusu bu iki unsurun toplamına eşittir. Eğer enflasyon vergisi kredi arzı etkisinden büyükse reel faiz oranı artar, küçükse bu oran düşer.
Negatif reel faiz nedir sorusu, deflasyon döneminde sıkça sorulan sorular arasında yer alır. Negatif reel faiz nominal faiz oranının enflasyonun altında kalması anlamına gelir. Bu durum pratikte tüketiciye paranın değer kaybetmesi olarak yansır. Ekonomik durgunluk dönemlerinde sıkça gözlemlenen negatif reel faiz para politikalarının etkinliğini sınar.
Finansal sistemin sarsılarak işsizliğin artmasına neden olan ekonomik durgunluk dönemlerinde birçok ekonomist para politikasına güvenir. Durgunluğun temelinde genellikle mal ve hizmetlere yönelik talep yetersizliği yer alır. Bu nedenle merkez bankaları faiz oranlarını düşürerek toplam talepte artış yaratır ve talep eksikliğini gidermeyi dener. Daha düşük faiz oranları haneleri ve işletmeleri harcamaya teşvik eder. Bu da hem daha fazla borçlanma hem de mal ve hizmetler için daha fazla talep demektir. Oluşan talebin karşılanması için istihdam kapasiteleri artırılır ve işsizlik artışı durdurulmuş olur.
Ekonominin aktörleri tüketim ve yatırım kararlarını reel faiz oranlarına göre verir. En belirleyici faktör de uzun dönem reel faiz oranlarıdır. Nominal fiyat düzeyinin katılığı sebebiyle merkez bankasının politika faizini değiştirmesi, kısa ve uzun dönem reel faiz oranlarının değişmesine yol açar. Uzun dönem reel faiz oranlarındaki değişim tüketim, yatırım harcamalarını artırır. Böylelikle ekonomi daha yüksek hasıla seviyesine ulaşır. Bu hareketin enflasyon üzerinde de bir etkisi olur. Negatif faiz politikası, doğrudan doğruya nominal politika faizinin negatif belirlenmesi şeklinde uygulanabileceği gibi Türkiye’de olduğu gibi yüksek enflasyon yardımıyla reel politika faizinin negatif olması şeklinde de uygulanabilir.
Son yıllarda Türkiye ekonomisinde enflasyonla mücadele ve ekonomik istikrar için önemli bir araç haline gelen Politika Faizi Nedir? Ekonomi Üzerindeki Etkileri Nelerdir? merak ediyorsanız, yazımızı okuyabilirsiniz.
Reel faiz ve enflasyon ilişkisi yatırım kararlarını doğrudan etkiler. Yatırım kararlarında enflasyonun göz önünde bulundurulması yatırımcıyı önemli yanlışlar yapmaktan kurtarır. Bir yatırımı yapmadan önce enflasyon oranını da katmanın farklı yolları vardır. Bu yollardan biri de yatırımın gelecekteki muhtemel kazancının reel faiz oranı ve enflasyon oranıyla hesaplanarak yatırım günündeki değere indirgenmesidir. Bununla birlikte reel faiz oranı yatırımın yükseliş veya düşüş eğilimi konusunda etkili değildir. Diğer değişkenlerle hareketin yönü belirlendikten sonra yükseliş ya da düşüşün büyüklüğünü belirlemede etkilidir. Diğer değişkenlerin sabit olduğu varsayımsal yaklaşımda reel faiz oranındaki artışlar hareket hızını azaltır ancak reel faiz oranındaki artışların sürmesi halinde bu azalma yavaşlar. Özetle büyüme hızı reel faiz oranından ters yönde etkilenir.
© 2023 Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.