PİYASA VERİLERİ

Son Değer

Değişim

*Veriler, 15 dakika gecikmeli olarak gelmektedir. Borsa İstanbul seans saatleri içerisinde veriler temin edilmekte olup Borsa İstanbul'un kapalı olduğu gün ve saatlerde son işlem gününün kapanış verisi yansıtılmaktadır.

BIST 100

Loading
Gedik Yatırım'da Hesap
Açmak Çok Kolay!

İstediğiniz yerden, istediğiniz zaman şubeye gitmeden, beklemeden görüntülü görüşme ile kolayca hesap açabilirsiniz.

TR
EN

Bizi Tanıyın

Yatırımcı Rehberi

Teminat Seviyesi Nedir? Nasıl Hesaplanır?

Teminat Seviyesi Nedir? Nasıl Hesaplanır?

Yayınlanma Tarihi: 09.05.2025

Yatırımda başarıya ulaşmak yalnızca doğru fırsatları yakalamakla değil, aynı zamanda riskleri etkin şekilde yönetebilmekle mümkündür. Bu noktada teminat seviyesi kavramı, yatırımcının karşılaşabileceği olumsuzluklara karşı korunmasını sağlayan en önemli unsurlardan biri olarak öne çıkar. Teminat seviyesi, finansal pozisyonların güvenle sürdürülebilmesi, beklenmedik piyasa hareketlerine karşı dayanıklılık sağlanması ve riskin kontrol altında tutulması açısından kritik bir göstergedir. Bu yazımızda, teminat seviyesinin ne anlama geldiğini, nasıl hesaplandığını, yatırımcılar açısından neden bu kadar önemli olduğunu ve korunması için hangi stratejilerin uygulanabileceğini kapsamlı bir şekilde ele alacağız. Ayrıca marjin çağrısı kavramıyla olan ilişkisini de açıklayarak yatırım sürecinde dikkat edilmesi gereken temel noktaları paylaşacağız.

Loading

Teminat Seviyesi Ne Demektir?

Teminat seviyesi, yatırımcının sahip olduğu teminat miktarının, açık pozisyonlarının toplam büyüklüğüne oranıdır. Yatırımcı, bir pozisyon açarken teminat yatırmakla yükümlüdür ve bu teminat, pozisyonun güvence altında sürdürülebilmesini sağlar. Teminat seviyesinin yüksek olması, yatırımcının piyasadaki ani dalgalanmalara karşı daha korunaklı olduğunu ve finansal olarak daha sağlam bir zeminde işlem yaptığını gösterir. Buna karşılık düşük teminat seviyesi, yatırımcının risk altında olduğunu ve marjin çağrısı gibi olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kalabileceğini işaret eder. Bu oran, yatırımcının işlem hacmini belirlemekten risk profiline kadar pek çok önemli konuda yol gösterici bir gösterge niteliğindedir.

Teminat Seviyesi Nasıl Hesaplanır?

Teminat seviyesi, yatırılan teminatın açık pozisyon büyüklüğüne bölünmesi ve çıkan sonucun yüzdeyle ifade edilmesiyle hesaplanır. Yani formül şu şekildedir:

Teminat Seviyesi (%) = (Teminat / Açık Pozisyon Değeri) × 100


Örneğin 1.000 USD teminatla 10.000 USD’lik bir pozisyon açılmışsa, teminat seviyesi (1.000 / 10.000) × 100 = %10 olacaktır. Bu oran, yatırımcının mevcut sermayesiyle ne kadar büyüklükte işlem yaptığını gösterdiği için, teminat seviyesinin yüksek olması riskin daha iyi kontrol edildiğini ifade eder. Bu aynı zamanda yatırımcının işlem yapma kapasitesini ve esnekliğini de artırır.

Teminat Seviyesinin Önemi Nedir?

Teminat seviyesi yatırımcılar için yalnızca bir oran değil, aynı zamanda işlem güvenliğinin ve sürdürülebilirliğin temel göstergesidir. Yüksek teminat seviyesi, yatırımcının pozisyonlarını daha uzun süre açık tutabilmesini ve piyasalardaki ani hareketlenmelere karşı daha dayanıklı olmasını sağlar. Bu durum aynı zamanda fırsatları daha rahat değerlendirme imkânı sunar. Diğer yandan teminat seviyesinin düşüklüğü, yatırımcının zarar riskini artırır ve bu durum çoğunlukla marjin çağrısıyla sonuçlanır. Bu nedenle teminat seviyesinin sürekli izlenmesi, riskin belirli sınırlar içinde tutulabilmesi açısından son derece önemlidir. Özellikle kaldıraçlı işlemlerde teminat seviyesinin kontrol altında tutulması, yatırımcının başarısını doğrudan etkiler.

hesap açmak çok kolay!

Hesabınızı dilediğiniz yerden dakikalar içinde açın, tüm yatırım işlemlerinizi kolayca gerçekleştirin.

Marjin Çağrısı (Margin Call) ile Teminat Seviyesi Arasındaki İlişki

Marjin çağrısı, teminat seviyesinin belirli bir eşik seviyesinin altına düşmesi durumunda yatırımcıdan ek teminat talep edilmesidir. Piyasalarda yaşanan olumsuz fiyat hareketleri, yatırımcının açık pozisyonlarının zarar etmesine ve bu nedenle teminat seviyesinin düşmesine yol açabilir. Bu durumda aracı kurum yatırımcıyı bilgilendirerek ya ek teminat yatırmasını ya da bazı pozisyonlarını kapatmasını ister. Yatırımcı bu çağrıya cevap vermezse, kurum mevcut pozisyonları otomatik olarak kapatma yoluna gidebilir. Bu sürecin yaşanmaması için yatırımcının teminat seviyesini güvenli sınırların üzerinde tutması gerekir. Bu durum yalnızca finansal kayıpları önlemekle kalmaz, aynı zamanda psikolojik baskıyı da azaltır ve yatırımcıya daha sağlıklı kararlar alma imkanı sunar.

Teminat Seviyesini Etkileyen Faktörler

Teminat seviyesi; yatırımcının pozisyon büyüklüğü, kaldıraç oranı, piyasa volatilitesi ve genel ekonomik koşullar gibi birçok etkene bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Özellikle yüksek kaldıraç kullanımı, teminat seviyesinin daha düşük kalmasına neden olabilir. Piyasadaki sert dalgalanmalar, açık pozisyonların değerinde ani değişimlere yol açarak teminat seviyesini hızla aşağı çekebilir. Ayrıca ekonomik veriler, merkez bankası kararları ve siyasi gelişmeler gibi makroekonomik faktörler de piyasalarda oynaklığa neden olarak teminat üzerinde doğrudan etkili olabilir. Bu nedenle yatırımcıların sadece pozisyonlarını değil, aynı zamanda piyasa dinamiklerini de yakından takip etmeleri büyük önem taşır.

Teminat Seviyesinin Yatırımcılar Açısından Taşıdığı Önemi

Teminat seviyesi, yatırımcının işlem yapma güvenliği ve sürdürülebilirliği açısından vazgeçilmez bir göstergedir. Yeterli teminat seviyesi, yalnızca mevcut pozisyonların sağlıklı bir şekilde yönetilmesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda yeni yatırım fırsatlarına açık olmayı da mümkün kılar. Yatırımcılar için bu oran, sadece finansal bir metrik değil, aynı zamanda riskle olan ilişkilerini dengelemelerine yardımcı olan bir araçtır. Teminat seviyesinin düşüklüğü ise yatırımcıyı hem finansal hem de psikolojik olarak baskı altına alabilir. Bu nedenle teminat seviyesini dengede tutmak, bilinçli yatırım kararları almak için ön koşuldur.

Teminat Seviyesini Koruma Stratejileri

Teminat seviyesini korumak, yatırımcının uzun vadeli başarısı için kritik bir unsurdur. Bu doğrultuda öncelikle daha düşük kaldıraç oranlarının tercih edilmesi, teminat üzerindeki baskının azalmasını sağlar. Ayrıca zarar durdur (stop-loss) emirlerinin kullanılması, potansiyel kayıpların sınırlandırılmasına yardımcı olur. Piyasa koşullarının düzenli olarak izlenmesi, gerektiğinde pozisyonların yeniden yapılandırılmasını mümkün kılar. Pozisyon büyüklüğünün makul seviyelerde tutulması da teminat seviyesini korumak adına önemlidir. Bunlara ek olarak, teminat seviyesinin kritik seviyelere yaklaştığı durumlarda ek teminat yatırılması, marjin çağrısı riskinin önüne geçebilir. Tüm bu stratejiler, yatırımcının piyasada daha sağlam ve kontrollü bir şekilde ilerlemesine katkı sağlar.

İnternet sitemizde yapılan bu paylaşımlar, yalnızca bilgilendirme amaçlı olup herhangi bir şekilde yatırımcılara telkinde bulunma, yatırımcıları yönlendirme yahut yatırımcılara kar/zarar vaadi verme şeklinde yorumlanamaz.

İlginizi Çekebilecek Yazılar

BİZİ TAKİP EDİN

© 2023 Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.