BIST 100
Kaldıraçlı alım satım sözleşmeleri (döviz, kıymetli madenler ve SPK tarafından belirlenen diğer varlıklar üzerine yapılan) ve CFD (Contract for Difference - Fark Kontratları) sözleşmeleri, finansal piyasalarda getiri sağlayabilen yatırım araçlarındandır. Stopaj oranları, zarar mahsubu kuralları ve gelirlerin tespitinde kullanılacak maliyet yöntemi (FIFO) gibi unsurlar, bu finansal işlemlerin vergilendirilmesinde kritik rol oynuyorlar. Özellikle kur farkları ve SWAP işlemlerinden elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi, bu sürecin önemli bir parçasıdır. Bu vergilendirme uygulamaları, Türk Vergi Kanunu ve Sermaye Piyasası Kurulu'nun düzenlemeleri çerçevesinde yürütülür. İşlemler ise çeşitli mükellefiyet durumlarına göre (tam mükellef gerçek kişiler, tam mükellef ve dar mükellef kurumlar) farklı vergilendirme esaslarına tabidir. Bu yazımızda, bahsedilen mükellefiyet türleri için geçerli olan stopaj oranları, beyan yükümlülükleri ve zarar mahsubu gibi önemli vergisel hususları inceleyeceğiz.
Bu yazımızda, kaldıraçlı alım satım ve CFD sözleşmelerinin Türkiye'deki vergilendirme sürecine dair temel bilgileri sunmak istedik. Görüldüğü üzere, tam ve dar mükellef gerçek kişiler ve kurumlar için farklı vergi yükümlülükleri bulunuyor. Yatırımcılar ve vergi mükellefleri için bu bilgilerin farkında olmak, vergisel yükümlülüklerin doğru bir şekilde yerine getirilmesini sağlar ve olası hukuki sorunları önler. Bu nedenle kaldıraçlı alım satım ve CFD sözleşmelerine yatırım yapmayı düşünenler için vergisel düzenlemeler ve uygulamaların detaylı bir şekilde anlaşılması büyük önem taşımaktadır.
Dipnotlar
(1) Dar mükellef kurumlar ile ilgili belirlemeler Türkiye'de işyeri ve daimi temsilcisi bulunmayan dar mükellef kurumlar açısından geçerlidir.
(2) Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları hükümleri saklıdır.
(3) Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile benzer nitelikteki yabancı kurumlar sermaye şirketidir. Yatırım fon ve ortaklıkları ile münhasıran menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı getirileri ile değer artışı kazançları elde etmek ve bunlara bağlı hakları kullanmak amacıyla faaliyette bulunan dar mükelleflerden Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım fonları ve yatırım ortaklıkları ile benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenen kurumlar da söz konusu uygulamanın kapsamında değerlendirilmiştir.
(4) Pozisyonun açılış tarihi tevkifat uygulamasında dikkate alınmayacak olup, 01.01.2021 tarihinden itibaren kaldıraçlı işlemlerden elde edilen tüm gelirler üzerinden tevkifat uygulanacaktır.
(5) Zarar mahsubunun yapılabilmesi alım-satım işlemlerinin aynı türden menkul kıymet olması durumunda mümkün olmaktadır. Örneğin; dövize ve kıymetli madenlere dayalı olarak yapılabilen kaldıraçlı işlemlerin ‘III. Diğer menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçları’ sınıfı kapsamında; CFD’nin ise, hisse senetleri, hisse senedi endeksleri gibi menkul kıymetler üzerine yapılıyor ise ‘II Değişken getirili menkul kıymetler’ sınıfında, bunun dışındaki menkul kıymetler üzerine yapılıyor ise o menkul kıymetin bağlı olduğu sınıf kapsamında, menkul kıymetlerin dışında başka kıymetler (emtia vs) üzerine yapılıyor ise söz konusu gruplandırmada ‘III. Diğer menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçları’ sınıfı kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
İnternet sitemizde yapılan bu paylaşımlar, yalnızca bilgilendirme amaçlı olup herhangi bir şekilde yatırımcılara telkinde bulunma, yatırımcıları yönlendirme yahut yatırımcılara kar/zarar vaadi verme şeklinde yorumlanamaz.
© 2023 Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.