PİYASA VERİLERİ

Son Değer

Değişim

*Veriler, 15 dakika gecikmeli olarak gelmektedir. Borsa İstanbul seans saatleri içerisinde veriler temin edilmekte olup Borsa İstanbul'un kapalı olduğu gün ve saatlerde son işlem gününün kapanış verisi yansıtılmaktadır.

BIST 100

Loading
Gedik Yatırım'da Hesap
Açmak Çok Kolay!

İstediğiniz yerden, istediğiniz zaman şubeye gitmeden, görüntülü görüşme ile kolayca hesap açabilirsiniz.

Bizi Tanıyın

Yatırımcı Rehberi

TR
EN

Gedik Yatırım Haftalık Bülten

Haftalık Bülten : 20 - 24 Ocak 2025

Yayınlanma Tarihi: 20.01.2025

ABD’de enflasyon verisi ön plandaydı

Önceki hafta beklentilerin üzerinde açıklanan tarım dışı istihdam verisi Fed’e yönelik faiz indirim beklentilerinin zayıflamasına neden olarak küresel risk iştahının zayıflama kaydetmesine, hisse piyasalarında satışların hız kazanmasına, doların küresel çapta değer kazanımını sürdürmesine ve ABD tahvil faizlerinin yükselmesine neden olmuştu. Güçlü gelen istihdam verisi sonrasında piyasalardaki beklentiler ilk faiz indiriminin yılın ikinci yarısında yapılabileceği ve yılın tek faiz indirimiyle tamamlanabileceği yönünde değişim göstermişti.

İstihdam rakamı
sonrasında ABD’de açıklanacak enflasyon rakamları geçen hafta piyasaların yakın takibinde yer aldı. Salı günü açıklanan aralık ayı ÜFE rakamı aylık bazda %0,2 oranında artış kaydederken yıllık ÜFE %3,3 olarak kaydedildi. Kasım ayında ÜFE aylık bazda %0,4 olarak gerçekleşmişti. Piyasaların odağında yer alan ve çarşamba günü açıklanan aralık ayı TÜFE rakamı ise piyasa beklentileriyle uyumlu olarak aylık bazda %0,4 oranında artış kaydetti. Yıllık TÜFE %2,7 seviyesinden %2,9 seviyesine yükseldi. Çekirdek enflasyon ise beklentilerin hafif altında gerçekleşti. Çekirdek TÜFE aylık bazda %0,2 oranında (beklenti: %0,3) bir artış gösterdi ve yıllık bazda %3,3’ten %3,2 seviyesine geriledi. Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin enflasyon verisinin ardından yaptığı açıklamada, enflasyonda yüzde 2'lik hedefe doğru ilerlemenin devam ettiğini ancak faiz oranlarının kısıtlayıcı kalması gerektiğini belirtti. Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee enflasyonda hâlâ ilerlemenin sürdüğünü ve Fed’in büyümeye zarar vermeden fiyat artışını dizginleyebileceği konusunda iyimser olduğunu ifade etti. Fed Guvernörü Christopher Waller, enflasyon verileri olumlu gelmeye devam ederse Fed’in 2025'in ilk yarısında faiz oranlarını yeniden düşürebileceğini söyledi.

Çekirdek enflasyonun beklentinin hafif altında kaydedilmesi sonrasında mayıs – temmuz aralığında Fed’in ilk faiz indirimine gideceği beklentisi piyasalarda güç kazanırken ikinci faiz indirim ihtimali ise 2025 Aralık ayı için %70 ihtimalle fiyatlanıyor. Fed üyeleri aralık toplantısında yayınlanan projeksiyonlarda 2025 yılı için 50 baz puanlık indirim öngörürken Fed üyelerinden faiz indirimleri konusunda genel olarak temkinli açıklamaların geldiği takip ediliyor. ABD ekonomisinin gücünü korumasının yanında Trump’ın uygulayacağı politikaların olası enflasyonist etkileri de dikkate alınacak olursa Fed’in daha temkinli bir duruş ortaya koymasını son derece anlaşılır buluyoruz. Fed’in daha yavaş hareket edeceğine dair beklentilerle son haftalarda doların küresel çapta güç kazandığı görülürken, Dolar Endeksi 2022 Kasım’dan bu yana ki en yüksek seviyeler olan 109’lu seviyelerden işlem görüyor. ABD 10 yıllık tahvil faizleri de %4,50 üzerinde seyretmeye devam ediyor. 20 Ocak’ta yemin ederek göreve başlayacak olan Trump’ın politikalarının enflasyonda yükselişe yol açması ve ABD ekonomisinin genel olarak gücünü koruması durumunda, Fed’in temkinli duruşunu koruyarak 2025 yılını sınırlı faiz indirimleriyle tamamlayacağı görüşümüzü sürdürüyoruz ancak ekonomik gelişmelere ve Trump’ın atacağı adımların kapsamı ve boyutu gibi gelişmelere bağlı olarak Fed’e yönelik beklentilerin değişebileceği de unutulmamalıdır. Yıl içerisinde Fed’e yönelik beklentilerin küresel risk iştahının seyri üzerinde ana belirleyici olacağını ve bu beklentilerdeki değişimlerin küresel piyasalar ve varlık gruplarında oynaklığın yüksek seyretmesine neden olabileceğini değerlendiriyoruz.

hesap açmak çok kolay!

Hesabınızı dilediğiniz yerden dakikalar içinde açın, tüm yatırım işlemlerinizi kolayca gerçekleştirin.

20 Ocak’ta Trump göreve başlayacak

Kasım ayındaki başkanlık seçimi kazanan Donald Trump 20 Ocak Pazartesi günü yemin ederek göreve başlayacaktır. Trump’ın göreve başlamasıyla birlikte alacağı ilk kararlar küresel çapta oynaklığı artırabilir. Trump’ın atacağı ilk adımların ticaret savaşı ve siyasi anlamda endişeleri artırması son dönemde Fed’in daha yavaş ve temkinli hareket edeceğine dair beklentilerle zayıflayan küresel risk iştahı üzerinde ek bir baskı oluşturabilir. Bu noktada tarife adımlarının kapsamı ve boyutu önemli olacaktır. ABD’de borç limiti sorunu ve yüksek seyreden bütçe açığı kaynaklı olarak, ABD içerisindeki vergi indirimleri konusunda Trump’tan beklenen adımlar hızlı bir şekilde gelemeyebilir. Tarifeler ve göçmenler konusunda ilk dönemlerde alınacak kararlar enflasyonist endişeleri artırabilir. Bu durum önümüzdeki aylarda ABD 10 yıllık tahvillerinde %5’in üzerindeki seviyelerin test edilmesini ve dolar endeksinin 112 – 114 bölgesine doğru yükselmesine yol açabilir. Böyle bir senaryoda ABD’deki şirketlerin çarpanları daha ciddi bir şekilde sorgulanabilir ve zayıflayan risk iştahıyla ABD borsaları başta olmak üzere küresel çapta riskli varlıklarda düzeltmeler söz konusu olabilir ancak küreselde gözlenebilecek düzeltmenin ilk çeyrek içerisinde
yaşanabileceğini ve ikinci çeyrekten (nisan veya mayıs) itibaren risk başlıklarının fiyatlanması ve sindirilmesiyle küresel piyasaların yeniden toparlanabileceğini düşünüyoruz. Bu noktada dolar endeksinin 110’lar üzerinde ve ABD 10 yıllıklarının %5’ler üzerinde kalıcı olmayacağını, Euro/Dolar paritesinde 1,00 seviyesinin altındaki seviyelerin test edileceğini ancak yılın ikinci yarısında yeniden 1,05’lere doğru toparlanmanın yaşanabileceğini düşünüyoruz. Borsa İstanbul’da olası düzeltmelerin küresel kaynaklı olabileceğini ancak yılın ikinci çeyreğinden itibaren TCMB’nin faiz indirimleri, olası yabancı girişleri ve finansal sonuçlardaki kademeli toparlanmanın etkisiyle yükselişlerin gücünü koruyacağını değerlendiriyoruz. 2025 yılı için Borsa İstanbul tarafında pozitif görüşümüzü sürdürürken, TL mevduat ve hisseler arasında dengeli bir portföy dağılımının makul olacağı düşüncesindeyiz.

Japonya Merkez Bankası’nın faiz kararı izlenecek

Uzun bir sürenin ardından 2024 yılının mart toplantısında faiz artırımına giden ve negatif faiz rejimini sonlandıran Japonya Merkez Bankası (BoJ), temmuz toplantısında da 15 baz puan faiz artırımına gitmişti. 24 Ocak Cuma günü BoJ 2025 yılının ilk toplantısını gerçekleşecektir. BoJ Başkan Yardımcısı Ryozo Himino, yönetim kurulunun faiz artırımını ele alacağını söyleyerek 24 Ocak’taki toplantı için faiz artışı olasılığına işaret etti ve bu seçeneğin masada olduğunu belirtti. Japonya Merkez Bankası Başkanı Kazuo Ueda geçen hafta içerisinde yaptığı konuşmada, merkez bankasının ocak toplantısında faiz artırımına ilişkin bir karar verebileceğini söyledi. BoJ’un faiz kararı ve devamında verilecek mesajlar yakından takip edilecektir. Japonya’da ekonomik görünümün gücünü koruması ve ücret artışlarının devam etmesi durumunda 2025 yılında faiz artırımlarını sürdürebileceğini değerlendiriyoruz ancak bu noktada BoJ’dan agresif bir faiz artırımı öngörmezken, Trump’ın uygulayacağı ekonomik politikalar Asya ekonomileri için ciddi ölçüde bir risk oluşturmaktadır.

Yurt içinde gözler TCMB ve Moody’s kararında olacak

Yeni haftada yurt içindeki en önemli gelişme 23 Ocak Perşembe günkü TCMB’nin toplantısı ve faiz kararı olacaktır. Hatırlanacak olursa, aralık ayı TÜFE rakamı %1,6’’lık piyasa beklentisinin altında %1,03 olarak açıklanmış ve alt kalemlere baktığımızda enflasyon görünümdeki iyileşmenin devam ettiği görülmüştü. Aralık ayında beklentilerden daha iyi gelen enflasyon verisinin ve hizmet enflasyonunda devam eden iyileşme eğiliminin, aralık ayı itibariyle faiz indirim döngüsünü başlatan TCMB’nin elini güçlendirdiğini ve 23 Ocak’taki toplantıda 250 baz puanlık bir faiz indirim ihtimalini artırdığını değerlendiriyoruz. Piyasadaki medyan beklentiler de 23 Ocak’taki toplantıda 250 baz puan faiz indirimine gidileceği ve politika faizinin %47,50 seviyesinden %45,00 seviyesine çekileceği yönünde. Faiz kararıyla birlikte karar metnindeki ifadeler ve genel ton önemli olacaktır. TCMB ocak toplantısında 250 baz puanlık bir faiz indirimine gitmesine karşın faiz koridorunu 300 baz puandan 150 baz puana daraltma kararı ile kararların enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alınacağını ifadesiyle temkinli bir duruş ortaya koymuştu. TCMB’nin faiz indirim sürecinin ilk aşamalarında politika faizini mevcut enflasyonun 300-400 baz puan üzerinde tutarak para politikası sıkılığını koruyabileceğini düşünüyoruz. Ocak toplantısının ardından piyasaların odağı 3 Şubat’ta açıklanacak ocak ayı enflasyon rakamlarına kayacaktır. Ücret artışları, vergi ayarlamaları gibi gelişmelerle ocak ve şubat ayına ait enflasyon rakamları genel olarak yüksek seyrederken, 2025 Ocak ayına ilişkin TÜFE rakamının performansı faiz indirim patikası ve mart ayı toplantısına dair beklentiler üzerinde belirleyici olacaktır.

Aynı zamanda 24 Ocak Cuma gecesi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye’ye ilişkin değerlendirmesini açıklaması bekleniyor. Fitch ve S&P’nin Türkiye’yi notlandırdığı seviyesinin bir kademe altında notlandıran Moody’s’den cuma günkü olası değerlendirmesinde bir kademe not artışının gelebileceğini ve kredi notunun “B1” seviyesinden “Ba3” seviyesine yükseltilebileceğini düşünüyoruz. Fitch ve S&P ile uyumlu olarak not görünümünün ise pozitiften durağana çekilebileceği kanısındayız. Piyasadaki genel beklentiler de bu yönde şekilleniyor. Moody's, Türkiye'nin kredi notunu en son 19 Temmuz 2024 tarihinde kredi notunu "B3"ten "B1"e yükseltmiş, görünümünü ise "pozitif" olarak korumuştu. 

BIST100’de dalgalı görünüm etkisini sürdürdü

Haftanın ilk yarısında satıcılı seyrin etkisini sürdürdüğü BIST-100 Endeksi güçlü bir destek konumunda bulunan 100 günlük üssel ortalamasını (9.701) test etti. Kritik bir destek konumundaki 100 günlük ortalamasından haftanın ikinci yarısında toparlanma çabasının gözlendiği endeks yeniden 10.000 bölgesine yakınsadı. BIST-100 Endeksi haftayı %0,68 oranında sınırlı bir yükselişle 9.978 puandan tamamladı. Endekste kısa vadede psikolojik öneme sahip 10.000 puan üzerinde tutunma sağlanabilirse 10.060 ve 10.100 seviyeleri direnç olarak izlenecektir. 10.100 üzerindeki fiyatlamalarda
10.150 – 10.250 bölgesi direnç olarak önem kazanacaktır. Endeksteki alımların yeni bir ivme ve güç kazanabilmesi için kritik bir direnç konumunda bulunan 10.250 üzerinde kapanışlara ihtiyaç olduğunu değerlendiriyoruz. 10.250 üzerinde 2024 ağustostaki sert düşüşle oluşan boşluğun doldurulacağı 10.415 ile devamında 10.500 – 10.670 bölgesine doğru yükselişler kaydedilebilir. Endekste dalgalı seyrin etkisini sürdürmesi ve yeniden satışların gözlenmesi halinde ise 9.900 – 9.850 aralığı ilk destek bölgesi olup, devamında 9.800 – 9.750 bölgesi ile 100 günlük üssel ortalama (9.701) destek olarak izlenecektir. Geçen hafta içerisinde de güçlü bir destek olarak çalışan 100 günlük ortalama altındaki günlük kapanışlarda 9.592 fibo seviyesi ile 200 günlük üssel ortalamaya (9.503) doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir. 200 günlük ortalama da kırılacak olursa teknik görünümdeki zayıflamanın ve satış baskısının derinleştiği görülebilir.

Yeni Haftada Ne Konuşacağız?

Piyasalarda, bu haftanın en önemli başlığı "Trump" olacak. İkinci Trump dönemi bugün itibariyle başlıyor. ABD'nin yeniden seçilmiş Başkanı D. Trump'ın, 20 Ocak Pazartesi günü yemin töreninin ardından görevini devralması bekleniyor. Kasım ayında seçimi kazanan ve o günden beri yaptığı açıklamalarla, piyasaları hareketlendiren Trump, 20 Ocak itibariyle piyasaları hareketlendirmeye devam edecektir. Uygulamak istediği tarifelerin, piyasalar üzerinde olası etkileri hala tartışılıyor. Trump'ın ekonomi yönetiminin kademeli bir şekilde tarifeleri uygulamak için çalıştıkları belirtiliyor. Amaç, ABD enflasyonunu artırmamak. Bu ne derece gerçekleştirilecek ve piyasalar buna nasıl tepki verecek, bunların hepsi zamanla netleşecek. Bir süre daha belirsizlik sürebilir ve zaman zaman risk iştahı üzerinde baskıya neden olabilir. Bu hafta için piyasaların seyri, Trump ile şekillenebilir. Fed tarafında ise faiz indirimi beklentileri hala masada duruyor. Son açıklanan ABD enflasyonu, Fed'in temmuz ayı toplantısı öncesi faiz indirimine başlamasını desteklemiş durumda. Fed, bu senenin ilk toplantısını gelecek hafta 29 Ocak Çarşamba günü gerçekleştirecek. Ocak ayı toplantısı için faiz indirimi beklentisi bulunmazken, toplantıdaki sinyaller sonraki toplantılar açısından önemli olacaktır.

Bu hafta,
Avrupa ve ABD'de açıklanacak veriler takip edilecek. 24 Ocak Cuma, Japonya Merkez Bankasının faiz kararı izlenecek. Bankanın faiz kararı ve karardaki detaylar önemli olurken Asya piyasalarında oynaklığa sebep olabilir.

20-24 Ocak tarihlerinde Davos Zirvesi
yapılacak. Birçok liderin oraya katılması beklenirken oradaki konuşmalarda hafta içerisinde yakından izlenecek.

19 Ocak Pazar
günü itibariyle İsrail-Hamas arasında esir takası başladı. Bu hafta bölgedeki gelişmelerde önemini korumaya devam edecektir.

Yurt
içinde, TCMB'nin faiz kararı ve Moody's tarafından kredi notu değerlendirme raporu takip edilecek.

Türkiye

Yurt içi piyasalarda bu haftanın en majör gündemi 23 Ocak Perşembe günü takip edilecek. TCMB'nin faiz kararını açıklaması bekleniyor. 23 Ocak Perşembe saat 14.00 itibari ile Merkez faiz kararını ilan edecek. Aralık ayı toplantısında piyasaların beklentisinin üzerinde 250 baz puanlık faiz indirimine gitmiş ve politika faizini yüzde 50'den yüzde 47,50'ye indirme kararı almıştı. O günkü toplantısında karar metnindeki sinyaller, Merkezin 2025 yılındaki toplantılar için "veri ve toplantı odaklı" hareket edeceği yönünde bulunuyordu. Böylelikle aralık ayı enflasyonu sonrası ocak ayı toplantısında da TCMB'den faiz indirimi beklentileri güçlenmeye başladı. Bu haftaki toplantısı için kurum olarak 250 baz puanlık faiz indirimi beklentimiz bulunuyor. Mevcut yüzde 47,50 olan politika faizinin yüzde 45,00 seviyesine indirilmesini bekliyoruz. Karar metnindeki detaylar, mart ayında(06 Mart) yapılacak toplantı için beklentileri şekillendirebilir. TCMB, 2025 yılında 8 toplantı yapacaklarını belirtmişti.

24 Ocak Cuma günü Uluslararası Kredi
Derecelendirme Kuruluşu Moody's tarafından Türkiye'nin kredi notu değerlendirme raporunu yayımlaması bekleniyor. Kurum olarak beklentimiz, Türkiye'nin kredi notunu "B1'den "Ba3"e yükseltmesini, pozitif olan görünümün ise durağan olarak güncellenmesini bekliyoruz. Cuma günü yurt içi piyasalar kapandıktan sonra açıklamaların gelmesi bekleniyor. Olası yapılacak değerlendirmenin etkisi önümüzdeki hafta piyasa açılışı üzerinde etkili olabilir.

Avrupa

Avrupa piyasalarında, haftanın ilk işlem gününde aralık ayı Almanya ÜFE verileri açıklanacak. En son açıklanan verilere baktığımızda, aylık yüzde 0,50 ve yıllık yüzde 0,10 seviyesinde bulunuyor. 21 Ocak Salı, Almanya ve Euro Bölgesi ocak ayı ZEW beklenti endeksi verileri açıklanacak. 22 Ocak Çarşamba, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde'ın konuşması bekleniyor. 23 Ocak Perşembe, Euro Bölgesi ocak ayına ilişkin tüketici güven endeksi açıklanacak. En son açıklanan aralık ayı verisi -14,50 seviyesinde gerçekleşmişti. 24 Ocak Cuma, Euro Bölgesi ve Almanya'da ocak ayı imalat ve hizmetler PMI verileri açıklanacak. Öncü verilerin açıklanması bekleniyor. Aynı gün, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde'ın da konuşması bulunmaktadır. 

ABD

ABD'nin veri takviminde, 20 Ocak Pazartesi günü tatil olacağı için önemli bir veri akışı bulunmuyor. 21-22 Ocak tarihlerinde, ABD'de veri akışı sakin. 23 Ocak Perşembe, her hafta açıklanan haftalık işsizlik maaşı başvuruları takip edilecek. 24 Ocak Cuma, ABD'de ocak ayı öncü imalat ve hizmetler PMI verilerinin açıklanması bekleniyor. Aynı gün, Michigan tüketici güven endeksi ve ikinci el konut satışları da yayınlanacak. 29 Ocak Fed'in faiz kararı günü olduğu için toplantıya bir hafta kala, Fed üyelerinin konuşmaları olmuyor. Bu nedenle bu hafta üyelerin sessiz kalacağı bir hafta olması bekleniyor. Aralık ayına yönelik açıklanan ABD istihdam ve enflasyon verileri, Fed'in bu yılda faiz indirimine devam edeceğini destekledi. Beklentiler, ocak ayı toplantısı için değil ancak temmuz ayı toplantısı öncesi Fed'in faiz indirimine gitmesi bekleniyor. Bu beklentilerinde fiyatlamaları etkilemeye devam ettiği görülmektedir. Bu hafta içinde Fed beklentileri sürebilir. Hafta içerisinde açıklanacak ABD verilerinin ise Fed ile ilgili beklentileri çok fazla etkilemesi beklenmiyor. Bu hafta ABD'de gündem Trump olacağı için piyasaların seyri açısından daha önemli olabilir.

Youtube'da Gedik Yatırım

@gedikyatırım

TCMB Haftası ve Haftanın Hisseleri | 20 Ocak 2025

Yasal Uyarı: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Güncel Analizler

Güncel Analizler

İstediğiniz Analiz ve Raporlar E-Posta Kutunuza Gelsin!

Piyasadan haberdar olmak için analiz ve raporlarımıza ücretsiz abone olun.

Sadece ilgilendiğiniz yatırım ürününe dair raporları alın, e-posta kalabalığından kurtulun. 

İlginizi Çekebilecek Yazılar

BİZİ TAKİP EDİN

© 2023 Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.