Haftalık Bülten : 15 - 22 Aralık

10 Aralık Çarşamba günü sona eren yılın son toplantısında Fed, piyasalardaki genel beklentilerle uyumlu olarak 25 baz puan faiz indirimine giderek politika faizi aralığı %3,50 - %3,75 seviyesine çekti. 2019'dan bu yana ilk kez üç yetkili politika kararına karşı oy kullandı. Chicago'dan Austan Goolsbee ve Kansas City'den Jeff Schmid faiz oranlarını değiştirmeden bırakma yönünde karşı oy kullandı. Trump'ın atadığı Stephen Miran, yarım puanlık daha büyük bir indirim lehine oy verdi. Fed 2025 yılına yüzde 4,25-4,50 faiz aralığıyla girmişti. Yılın ilk indirimi eylül ayında 25 baz puanla gelirken, bu indirimi ekim ayındaki 25 baz puanlık faiz indirimi takip etmişti. Aralık ayıyla birlikte 2025 yılında üç faiz indirimi yapan Fed, faizleri toplamda 75 baz puan aşağı çekmiş oldu. Fed, finansal sistemdeki rezervleri yeniden inşa etmek amacıyla 12 Aralık'tan itibaren ayda 40 milyar dolarlık Hazine bonosu alımına başlayacağını duyurdu. Yeni alım programı, sistemdeki likidite arzını yeterli düzeyde tutma çabası olarak değerlendiriliyor. Kararla birlikte ekonomik projeksiyonlar da yayınlandı. Enflasyon göstergelerine ilişkin beklentilerde eylül ayında yayınlanan projeksiyonlara göre ılımlı aşağı yönlü revizyon ve büyüme tarafında yukarı yönlü revizyonlar dikkat çekti. Çekirdek PCE 2025 tahmini %3,1'den %3'e indirildi. 2026 beklentisi de %2,6'dan %2,5'e çekildi. Eylül ayında %1,6 olarak öngörülen büyüme oranı tahmini %1,7 oldu. 2026 büyüme tahmini de %1,8'den %2,3'e çıktı. İşsizlik tahminlerinde ise 2025 için %4,5; 2026 için ise %4,4 olarak korundu. Piyasaların yakından izlediği noktasal grafiklerde ise eylül projeksiyonlarıyla uyumlu olarak 2026 yılı için 25 baz puanlık tek faiz indirimi beklentisi korundu. Fed toplantısı öncesinde piyasalarda 2026 yılı için 2 ila 3 faiz indirimi fiyatlanırken, 2026 yılı için noktasal grafiklerdeki medyanın 1 faiz indirimine işaret etmesi sonrasında, 3 kez indirim olabileceği fiyatlaması beklentilerden çıktı. Piyasalar halihazırda Fed’den 2026 yılının ilk yarısında 25 baz puanlık bir faiz indirimi ve yılın ikinci yarısında da 25 baz puanlık daha bir faiz indirimi olmak üzere toplamda 2 kez faiz indirimi bekliyor.

Projeksiyonları ve iki üyenin faiz indirimine muhalif duruşunu dikkate aldığımızda temkinli duruşunu koruyan bir Fed görürken, Fed Başkanı Powell toplantı sonrasındaki basın konferansında daha nötr bir tavır ortaya koydu. Fed Başkanı Powell, hükümetin kapanması nedeniyle bazı verilerin geciktiğini ancak son toplantıdan bu yana genel görünümde büyük bir değişim olmadığını söyledi. Ekim ayındaki toplantıdan bu yana enflasyona ilişkin çok az veri yayımlandığını da ekledi. Fed Başkanı Powell, faiz kararlarının ekonomik verilere dayalı olarak toplantı bazında değerlendirileceği vurgusunu da sürdürdü. Powell, bugün ile ocak ayındaki toplantı arasında oldukça fazla veri elde edeceklerini, bu süreçte faiz indirimini yeniden değerlendireceklerini söyledi. Gelen verilerin Fed'in düşüncesini etkileyeceğini vurguladı. Bu hususta 16 Aralık Salı günü kasım ayına ilişkin açıklanacak tarım dışı istihdam rakamları önemli olacaktır. 2026 yılında başta istihdam ve enflasyon verileri olmak üzere ekonomik veriler ve ekonominin genel görünümü Fed’in faiz kararları ve küresel risk iştahının seyri üzerinde temel belirleyici olacaktır. Ek olarak Fed Başkanı Powell’ın görev süresi 2026 Mayıs itibariyle sona erecek olup, önümüzdeki günlerde Fed başkanlığına kimin getirileceğine ilişkin açıklamalar da piyasaların yakın takibinde yer alacaktır.

Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 18 Aralık Perşembe günkü toplantısında faiz oranlarında değişime gitmemesi bekleniyor. 2025 yılı içerisinde toplamda 100 baz puan faiz indirimi gerçekleştiren Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB), önümüzdeki süreçte enflasyon gelişmelerine bağlı olarak daha yavaş bir tempoda hareket edeceği değerlendiriliyor. ECB’nin faizleri sabit tutma eğiliminde olduğu görülürken, piyasalar 2026 yılının ilk yarısında ECB’den bir faiz indirim ihtimalini fiyatlıyor. İngiltere Merkez Bankası (BoE) kasım toplantısında beklentilerle uyumlu olarak politika faizini %4,0 olarak korumuştu. Toplantıda BoE Başkanı Andrew Bailey dahil olmak üzere üyelerin 5'i politika faizinin %4'te sabit bırakılması, üyelerin 4'ü ise 25 baz puan faiz indirimine gidilmesi yönünde oy kullandığı görülmüştü. BoE yaptığı yazılı açıklamada faizlerin kademeli olarak indirilmesinin daha muhtemel olduğunu belirtirken, enflasyon risklerinin ise daha dengeli olduğunu belirtmişti. Kasım toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunan İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey, ağustos ayından bu yana enflasyona yönelik yukarı yönlü risklerin azaldığını ve mevcut görünümün 2026'da üç faiz indirimi daha anlamına gelebileceğini söyledi. Kasım toplantısında 4 üyenin faiz indirimlerinden yana oy kullanması ve önümüzdeki sürece dair faiz indirimlerinin kademeli devam edebileceği mesajları dikkate alındığında piyasalarda BoE’nin aralık toplantısında faiz indirimine gidebileceğine dair piyasalardaki beklentiler öne çıkıyor. 18 Aralık Perşembe günkü toplantıda piyasalar BoE’den 25 baz puan indirimle politika faizini %3,75’e çekmesini bekliyor. Aralık toplantısında 25 baz puan indirime gidilecek olursa 2026 yılında BoE Başkanı Bailey’in açıklamaları da dikkate alındığında enflasyon görünümüne bağlı 2 ile 3 faiz indiriminin daha görülebileceği düşüncemizi sürdürüyoruz. Aralık toplantısının ardından BoE Başkanı Bailey’in mesajları yakından izlenecektir.

Japonya Merkez Bankası (BoJ) ise diğer büyük merkez bankalarından ayrışarak temkinli ve yavaş adımlarla faiz artırım döngüsü içerisinde yer alıyor. 2024 Mart toplantısında uzun bir aranın ardından ilk faiz artırımına giden ve negatif faiz politikasını sonlandıran BoJ, 2024 Eylül ve 2025 Ocak toplantılarında da faiz artırımlarına gitti. 2025 başındaki faiz artırımının ardından yıl içerisinde faiz oranlarını sabit tutan BoJ’un 19 Aralık Cuma günkü toplantısında 25 baz puan faiz artırımına gidebileceği swap piyasalarında fiyatlanıyor. Japonya Merkez Bankası Başkanı Kazuo Ueda, ücret artışlarının artık büyük şirketlerin ötesine yayıldığını ve sıkılaşan iş gücü piyasası nedeniyle hızlanmaya devam ettiğini belirterek, bir faiz artışı için gerekli koşulların oluştuğuna dair değerlendirmeleri geçtiğimiz aylarda takip edilirken, Japonya Merkez Bankası (BoJ) Yönetim Kurulu üyesi Junko Koeda geçen haftaki son açıklamasında yenin yaklaşık 10 ayın en düşük seviyesine gerilemesinin ardından, para politikasının normalleşmesi gerektiğine dikkat çekerek gelecek ay bir faiz artışı olabileceğini ifade etmişti. BoJ’un cuma günkü faiz kararı ve toplantıdaki mesajları da piyasaların yakın takibinde olacaktır.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 11 Aralık Perşembe günkü toplantısında bizim beklentimiz ve medyan beklentilerle uyumlu olarak 150 baz puan faiz indirimine giderek politika faizini %39,50’dan %38,0 seviyesine indirdi. Böylece faiz koridoru da %41,0- %38,0 ve %36,5 olarak belirlendi. TCMB’nin yayınladığı politika metninde, kasımda enflasyonun gıda fiyatlarındaki gelişmelerle beklenenden düşük geldiğini ve eylül - ekim döneminde yükselen ana eğilimin gerilediği belirtildi. Ana eğilimindeki düşüşe dikkat çekerken, gıda dışında ana eğilimde aslında bir yükseliş olduğunu söylemekten kaçınması bir miktar güvercin olarak yorumlanabilir. TCMB bunun dışında büyümenin 3. çeyrekte beklenenden güçlü gelse de talep koşullarının dezenflasyon sürecine verdiği desteğin sürdüğünü belirtti. Bunlar dışında, TCMB’nin para politikasına ilişkin mesajlarını verdiği sonraki paragrafta geçen toplantıya göre hiç değişiklik olmadığını görüyoruz. Buna göre, TCMB para politikası adımlarının ara hedeflerle uyumlu biçimde dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyeceğini vurgulamaya devam etti. Eylül ve ekim enflasyon verilerindeki sapma ve 2026 sonu için iddialı %16 (13-19 aralığı) dikkate alındığında, TCMB’nin politika faiz indirim adımlarını artırması için şu aşamada bir gerekçe görmüyoruz. TCMB’nin de para politikası adımlarının dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleneceğini belirtmeye devam etmesi bu görüşümüzü destekliyor. TCMB bu bağlamda, faiz indirim adımlarını, örneğin net mevduat getirilerinin (%17,5 stopaj sonrası) geçmiş enflasyonun altına düşmesine izin vermeyen bir hızda gerçekleştirmesini bekleriz ki bu da 100-150 baz puanlık adımları destekliyor. Öncelikle, asgari ücret artışını ve de kritik ocak enflasyonunu görmeden TCMB’nin temkinli duruşu koruyarak indirimlere en fazla 100-150 puanlık adımlarla devam etmesi daha ihtiyatlı bir duruş olacaktır.

Son dönemdeki yazılarımızda da vurguladığımız ve öne çıkardığımız 11.250 direnç bölgesinde BIST100 Endeksi’nin geçen hafta zorlanma kaydettiği bir fiyatlamayı takip ettik. Hafta içerisinde 11.250 bölgesini ve üzerindeki seviyeleri test etmesine karşın 11.250 üzerinde günlük kapanış kaydedemeyen BIST100 Endeksi cuma günü ise bu bölge üzerinde bir kapanış yapmayı başardı. Böylece BIST100 Endeksi haftayı %2,76 oranında bir yükselişle 11.311 puandan tamamladı. 11.250 – 11.300 bölgesi üzerinde tutunmanın korunması durumunda yükseliş eğiliminin etkisini sürdürebileceğini değerlendirdiğimiz endekste, 11.370 – 11.450 aralığı kısa vadeli ilk direnç bölgesi olarak izlenecektir. Bu bölge üzerinde 11.500 ve tarihi zirvenin bulunduğu 11.605 seviyesine doğru yükselişler yaşanabilir. Zirve seviyesi olan 11.605 üzerinde hacim destekli günlük kapanışlar alabilirse yeni bir ivme kazanan alımlarla 11.800 – 12.000 bölgesine doğru yükselişler kaydedilebilir. Endekste 11.250 üzerinde kalıcılığın korunamaması ve kâr satışlarının gözlenmesi halinde ise 11.200 – 11.160 aralığı kısa vadeli ilk güçlü destek bölgesidir. Bu bölge altında 11.125 – 11.090 – 11.000 ve 50 günlük üssel ortalama (10.920) destek olarak önem kazanacaktır. Endekste yukarı yönlü denemelerin devamlılığı açısından psikolojik öneme sahip 11.000 ve 50 günlük ortalama üzerinde tutunmanın korunması önem taşımaktadır. Bu seviyeler kırılmadığı sürece olası düşüşlerin sınırlı düzeltmeler olarak yorumlanabileceği endekste, 11.000 ile 50 günlük ortalama kırılacak olursa teknik görünümdeki zayıflamanın ve düzeltme eğiliminin derinleştiği görülebilir. Bu durumda 10.850 - 100 günlük üssel ortalama (10.756) – 10.700 ve 10.600 seviyelerine doğru kademeli geri çekilmeler gündeme gelebilir.

Küresel piyasalarda, Avrupa, Japonya ve İngiltere Merkez Bankalarının faiz kararları gündemde olacak. ABD'de kasım ayı istihdam ve enflasyon verileri açıklanacak. Avrupa Merkez Bankası için faiz kararında bir değişiklik beklenmezken, Japonya Merkez Bankası için faiz artırımı, İngiltere Merkez Bankası içinse faiz indirimi beklentileri bulunuyor. Üç majör Bankanın kararları, karar metnindeki detaylar, Başkanların konuşmaları, 2026 yılına yönelik beklentileri belirlemeye yardımcı olacaktır. ABD'de hükümetin kapalı olması sebebiyle o dönemde ekonomik verilerde aksama olmuştu. Bu nedenle, kasım ayına yönelik istihdam ve enflasyon verileri zamanında açıklanmamıştı. Bu hafta beklenen veriler açıklanacak. Veri bazlı hareketler görülebilir. Asya piyasalarında, Çin'de sanayi üretimi, Japonya'da enflasyon ve imalat/hizmetler PMI verileri takip edilecek. Yurt içinde, yeni haftanın ilk işlem gününde, Kabine toplantısının yapılması bekleniyor. Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması izlenecek.

Türkiye

Haftanın ilk işlem gününde, yurt içinde bütçe dengesi takip edilecek. 18 Aralık Perşembe, TCMB'nin 11 Aralık tarihinde yapmış olduğu toplantısının özeti yayınlanacak. 19 Aralık Cuma, aralık ayı tüketici güven endeksinin açıklanması bekleniyor.

Avrupa

Avrupa piyasalarında, 15 Aralık Pazartesi günü Euro Bölgesi sanayi üretimi açıklanacak. 16 Aralık Salı, Almanya ve Euro Bölgesi imalat - hizmetler PMI verilerinin açıklanması bekleniyor. Aynı gün, Almanya'da ZEW beklenti anketleri yayınlanacak. 17 Aralık Çarşamba, Almanya'da IFO iş ortamı güven endeksi ve Euro Bölgesi kasım ayı enflasyonu takip edilecek.

18 Aralık Perşembe, Avrupa Merkez Bankasının faiz kararı var. 2025 yılının son toplantısı izlenecek. Banka için faizlerde bir değişiklik beklenmiyor. Kararın sonucu ve yayınlanacak ekonomik projeksiyonlar, 2026 yılına yönelik beklentileri şekillendirmesi adına önemli olacaktır. 19 Aralık Cuma, Euro Bölgesi tüketici güven endeksi ve Almanya'da ÜFE verileri açıklanacak.

ABD

Haftanın ilk işlem gününde, ABD'de New York Fed imalat endeksi açıklanacak. 16 Aralık Salı, ABD'de kasım ayı istihdam verileri takip edilecek. 18 Aralık Perşembe, ABD'de enflasyon günü ve kasım ayı enflasyonu takip edilecek. 19 Aralık Cuma, ABD'de kasım ayı ikinci el konut satışları ve Michigan tüketici güven endeksi verilerinin açıklanması bekleniyor.

Fed toplantısı geride kaldığı için üyelerin konuşmaları başladı. Faizle ilgili söylemleri yakından izleniyor.