BIST 100
Yüksek oranlı gümrük tarifelerinin devreye gireceğinin belirtildiği 9 Temmuz tarihi yaklaştıkça piyasalarda tarife gerginliğinin yeniden ön plana çıktığı görülürken, ABD Başkanı Trump’ın tek taraflı olarak tarifeleri belirleyecek olan mektupların göndermeye başlayacaklarını açıklaması da piyasaları belirli ölçüde tedirgin ediyor. Bu noktada şunu belirtmek gerekir ki yılın ilk çeyreğinde olduğu gibi piyasalarda ve risk iştahında önemli bir bozulma görmesek de tarife kaynaklı gelişmeler ve haber akışları önümüzdeki süreçte yakından izlenecek ve küresel çapta volatilite artışını beraberinde getirebilecektir. Tarifelerle ilgili olarak geçen haftaki gelişmelere baktığımızda, ABD Başkanı Donald Trump, 9 Temmuz'da sona eren tarife erteleme süresinin 1 Ağustos'a uzatılmasına ilişkin kararnameyi pazartesi günü imzaladı. Bununla birlikte Trump pazartesi günü yaptığı açıklamalarda, BRICS'in Amerikan karşıtı politikalarına uyum sağlayan ülkelere ek yüzde 10 gümrük vergisi uygulanacağını, yeni tarife mektubu ve ticaret anlaşması teklifinin 7 Temmuz Pazartesi günü itibarıyla çeşitli ülkelere gönderilmeye başlandığı ve tekliflerin nihai ve müzakere edilemez olduğunu açıkladı. Trump, Japonya ile Güney Kore'ye gönderdiği tarife mektuplarında, bu ülkelerden 1 Ağustos'tan itibaren ABD'ye gönderilen tüm ürünlere, sektörel tarifelerden ayrı olarak %25 gümrük vergisi uygulanacağını bildirdi. ABD Başkanı Donald Trump, 1 Ağustos'tan itibaren bakır ithalatına %50 gümrük vergisi uygulanacağını açıkladı. Hafta içerisinde Filipinler, Brunei, Moldova, Cezayir, Irak, Libya ve Sri Lanka'ya yönelik tarife oranlarını içeren yeni mektuplar yayınlanırken, Trump, 1 Ağustos'tan itibaren tüm Brezilya mallarına %50 gümrük vergisi ve Kanada ürünlerine, sektörel tarifelerden ayrı olarak %35 gümrük vergisi uygulanacağını bildirdi. Trump son açıklamalarında, çoğu ticaret ortağına %15 veya %20 oranında genel gümrük vergileri getirmeyi planladığını söyledi. ABD Başkanı Donald Trump cumartesi günkü açıklamasında, ABD'nin önümüzdeki ay Avrupa Birliği (AB) ve Meksika'ya %30 gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı. Beyaz Saray Ekonomi Danışmanı Kevin Hassett, ticaret müzakerelerinde anlaşma çıkmaması durumunda tarifelerin hayata geçeceği mesajını verdi. Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ABD'nin yüzde 30'luk tarife uygulaması durumunda birliğin de karşılık vereceğini belirtti. Kaynaklara göre, mevcut karşı önlem listesi yaklaşık 21 milyar euroluk (24,5 milyar dolar) ABD ürününü hedef alıyor. Ayrıca AB, yaklaşık 72 milyar euroluk başka bir liste ile bazı ihracat kontrollerini de hazırlamış durumda. Toparlayacak olursak, geçen hafta tarife mektuplarını göndermeye başlayan ABD yönetimi yüksek oranları tarifelerin devreye gireceği 9 Temmuz tarihini 1 Ağustos’a öteledi. Bununla birlikte ABD Başkanı Trump, Japonya, Güney Kore, Brezilya ve Kanada gibi ülkeler ile bakır ithalatına yönelik gümrük tarifelerini belirledi. Trump, hafta sonu ise Avrupa Birliği ile Meksika’ya yönelik %30’luk tarifeleri duyurdu. Tarife kaynaklı gelişmelerin ve Trump’ın açıklamalarının ön plana çıktığı haftada piyasaların dikkati bu tarafa çevrilirken, yukarıda da belirttiğimiz üzere şu an için önemli bir fiyatlamaya ve satış baskısına yol açmasa da piyasalarda tarife kaynaklı gerilimin ve belirsizliklerin yeniden artış kaydettiği görülüyor. Önümüzdeki süreçte tarife kaynaklı gelişmeler yakından izlenecek olup, ABD ile Avrupa Birliği başta olmak üzere diğer ülkelerle yeniden bir uzlaşmaya varılıp varılmayacağı küresel risk iştahı üzerinde belirleyici olacaktır.
Fed'in 17-18 Haziran’daki toplantısına ait tutanaklar geçen hafta çarşamba günü yayınlandı. Tutanaklar, yetkililerin büyük ölçüde tarifelerin enflasyonu nasıl etkileyebileceği konusundaki farklı beklentiler nedeniyle faiz oranlarının görünümü konusunda ortaya çıkan görüş ayrılığını ortaya koydu. Tutanaklara göre, katılımcıların bir kısmı tarifelerin fiyatlarda tek seferlik bir artışa yol açacağını ve uzun vadeli enflasyon beklentilerini etkilemeyeceğini belirtirken, katılımcıların çoğu tarifelerin enflasyon üzerinde daha kalıcı etkilere sahip olma riskinin bulunduğunu belirtti. Tutanaklarda üyelerin genel olarak, ekonomik büyüme ve işgücü piyasasının hala güçlü ve mevcut para politikasının orta derecede kısıtlayıcı olması nedeniyle, enflasyon ve ekonomik faaliyet görünümüne ilişkin daha fazla netlik kazanılmasını beklemenin daha doğru olacağında mutabık olunduğu vurgulandı. St. Louis Fed Başkanı Alberto Musalem, enflasyonda yukarı yönlü riskler gördüğünü ancak tarifelerin fiyatlar üzerinde kalıcı bir etkisi olup olmayacağını bilmek için henüz çok erken olduğunu söyledi. San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, bu yıl iki faiz indiriminin hâlâ muhtemel olduğunu düşündüğünü ve tarifelerin fiyatlar üzerindeki etkisinin beklenenden daha sınırlı olabileceğine dair ihtimalin arttığını söyledi. Piyasadaki genel beklentiler Fed’in ilk faiz indirimine eylül ayında gideceği ve 2025 yılını noktasal grafiklerde de işaret edildiği üzere toplamda iki faiz indirimiyle tamamlayabileceği yönünde şekillenmeye devam ediyor. Yeni haftada ABD’de 15 Temmuz Salı günü açıklanacak haziran ayı TÜFE rakamı ile 16 Temmuz Çarşamba günkü ÜFE verisiyle birlikte Fed üyelerinin konuşmaları piyasaların takibinde yer alacaktır.
Kur geçişkenliğinin önceki 2-3 yıla göre zayıflaması, aynı zamanda petrol fiyatlarında yaşanan geri çekilmeyle birlikte yıllık TÜFE enflasyonu son aylarda da düşüş eğilimini sürdürdü ve Haziran’da%35 seviyesinde seyretti. Hizmet enflasyonunun ise halen görece yüksek seyretmekle birlikte, yumuşamaya devam ettiğini takip ediyoruz. Nisan 2024’te %97,0 ile zirve seviyeye ulaşan yıllık hizmet enflasyonu 2025 Haziran itibariyle %50’3’e kadar geriledi. Aylık hizmet enflasyonu mevsimsel etkilerle temmuz ve ağustos aylarında %3,0’e yakın veya biraz üzerinde gerçekleşebilir. Ancak, aylık hizmet enflasyonunun 2024’ün Temmuz - Eylül döneminde %4,4 ile %5,0 arasında gerçekleştiğini düşünürsek, bu düşüş trendi önümüzdeki aylarda da sürebilir. Kurlardaki mevcut seyrin devam ettiği ve Brent petrolün 65-70 $ bandında kalmaya devam ettiği bir görünüm altında TÜFE enflasyonunun olumlu baz etkileriyle beraber 2025 Eylül itibariyle %30 seviyelerine (belki bir miktar altına) kadar gerileyebileceğini düşünüyoruz. Sene sonu TÜFE enflasyonu beklentimiz ise %32,0 olarak şekilleniyor. TCMB’nin 22 Mayıs’taki Enflasyon Raporu toplantısından itibaren bir faiz indirim sinyali verdiğini belirtiyoruz, ki beklentilerin altında gelen Mayıs enflasyonu 19 Haziran toplantısında sınırlı da olsa bir indirim ihtimalini güçlendirmişti. Ancak, TCMB İsrail-İran gerilimiyle birlikte hızla yükselen petrol fiyatları nedeniyle temkinli tarafta kalarak, 19 Haziran’da politika faizini sabit tuttu. Bununla beraber, TCMB’nin gerektiğinde para politikası “sıkılaştırılacaktır” vurgusunu “para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır” şeklinde revize etmesi, 24 Temmuz toplantısında faiz indirim beklentilerini iyiden iyiye güçlendirdi. TCMB 19 Mart sonrası artan volatiliteye karşılık TL likiditeyi kısarak ortalama fonlama maliyetinin %49,0’a kadar yükselmesini sağlamıştı. 10 Haziran’dan itibaren ise fonlamayı yeniden haftalık repo kanalına kaydırarak fonlamamaliyetinin%46,0’da oluşmasını sağlıyor. Bu da faiz indirimi için bir hazırlık olarak düşünülebilir. Döviz rezervlerinde yurt içi ya da yurtdışı kaynaklı olarak bir geri dönüş olmayacağı varsayımıyla,TÜFE enflasyonunda süregelen düşüşle birlikte TCMB’nin Temmuz’da 300 - 350 baz puan arası bir indirimi gündeme alabileceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde, politika analistlerinin de belirttiği üzere iç ve dış siyasi risk primi yüksek kalmaya devam ederek piyasalarda dalgalanma yaratma potansiyeli taşıyor Buna karşın, piyasa fiyatlamasında en azından yaz ayları boyunca TCMB’nin faiz indirimine ilişkin beklentilerin daha belirleyici olabileceğini değerlendiriyoruz.
Pazartesi ve salı günü satıcılı bir seyrin öne çıktığı ve 10.000 bölgesine doğru geri çekilmelerin kaydedildiği BIST100 Endeksi’nde çarşamba gününden itibaren yeniden yükselişler etkili oldu. Küresel çapta tarife kaynaklı gelişmeler ile yurt içinde siyasa gelişmelerin takip edildiği konjonktürde, TCMB’ye yönelik faiz indirim beklentileri endeksi desteklemeye devam etti. BIST100 Endeksi geçen haftayı %0,80 oranında bir yükselişle 10.359 puandan tamamladı. 3 Temmuz’da test edilen 10.380 üzerinde kalıcılık sağlanabilirse yükseliş eğiliminin etkisini sürdürebileceği endekste, 10.470 – 10.550 ve 10.600 seviyeleri kısa vadeli direnç noktaları olarak takip edilecektir. 10.600 üzerindeki kapanışlarda 10.680 – 10.750 – 10.810 ve 2025 Mart ayında test edilen 10.900 seviyesi direnç konumunda bulunmaktadır. Endekste 10.380 bölgesi üzerinde kalıcılığın sağlanamaması ve kâr satışlarının gündeme gelmesi halinde ise 10.260 – 10.230 aralığı ile 10.170 seviyesi kısa vadeli destek noktaları olup, bu seviyeler altında 10.135 – 10.100 - 10.055 ve 10.000 seviyeleri destek olarak takip edilebilir. Yükseliş eğiliminin devamlılığı açısından üzerinde tutunmanın önem taşıdığı 10.000 puan altındaki fiyatlamalarda düzeltme eğilimi hız kazanabilir. Bu durumda 9.900 – 9.830 ve 9.750 seviyelerine doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir.
Küresel piyasalarda, ABD'nin tarifeleri gündemde kalmaya devam ediyor. 01 Ağustos tarihine kadar ticaret anlaşmalarının tamamlanması planlanırken, ABD'den ülkelere giden mektuplar yakından izleniyor. Avrupa Birliği ve Meksika'ya yüzde 30 oranında gümrük vergisi uygulayacağını duyurması, piyasalarda tarife endişelerini arttırıyor. Sürenin 01 Ağustos tarihine kadar devam edecek olması, müzakere umudunu canlı tutuyor. Bu hafta içinde ABD'nin mektupları, ülkelerin uygulanacak oranlara dair açıklamaları, olası müzakere adımları fiyatlamaların seyri üzerinde belirleyici olmaya devam edecektir. ABD Başkanı Trump, göreve gelmeden önce vaatleri arasında savaşları bitirmek olduğundan bahsediyordu. Bu alanda, en son İsrail ve İran arasındaki gerilimin sona ermesini sağlarken, Rusya ve Ukrayna arasında müzakerelerde destekleyici adımlar atmıştı. Ancak, Ukrayna ve Rusya arasındaki savaş hala devam ederken, ABD bu konuda Rusya'yı suçluyor. Geçtiğimiz hafta, Trump, Rusya ile ilgili yaptırım düşündüğünün sinyalini vermişti. 14 Temmuz Pazartesi günü, Trump'ın Rusya ile ilgili önemli açıklamalarda bulunması bekleniyor. Olası bir yaptırım açıklaması, piyasaları endişelendirebilir ve risk iştahını zayıflatabilir. Bu hafta, ABD'de enflasyon haftası olacak ve haftanın en majör verisi olarak takip edilecek. Hafta içerisinde, Fed üyelerinin konuşmaları da yakından izlenecek. Asya piyasalarında, Çin'de 2.çeyrek büyüme verisi, haziran ayı sanayi üretimi, Japonya'da enflasyon ve dış ticaret istatistikleri verileri izlenecek. İngiltere'de enflasyon, işsizlik oranı verilerinin açıklanması bekleniyor. Yurt içinde, hafta içerisinde açıklanacak veriler takip edilecek ancak veri bazlı hareket yaratmasını beklemiyoruz. Gelecek hafta, TCMB'nin faiz kararı var, bu hafta Merkez ile ilgili beklentiler yurt içi piyasaların seyrini belirlemeye devam edebilir. Hafta içerisinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ekonomi yönetiminden açıklamalar olursa, yakından izlenecek.
Yurt içi piyasalarda, haftanın ilk işlem gününde açıklanacak önemli bir veri akışı bulunmamaktadır.
15 Temmuz Salı günü iç piyasa tatil.
16 Temmuz Çarşamba günü, haziran ayına yönelik bütçe dengesi açıklanacak.
17 Temmuz Perşembe günü, haziran ayına yönelik konut satışları ve konut fiyat endeksi verileri izlenecek.
15 Temmuz Salı, Almanya ve Euro Bölgesi temmuz ayına yönelik ZEW ekonomik güven endeksi verileri takip edilecek. Euro Bölgesi mayıs ayı sanayi üretimi açıklanacak.
16 Temmuz Çarşamba, Euro Bölgesi dış ticaret dengesi istatistikleri ilan edilecek. Mayıs ayı verisinin açıklanması bekleniyor.
17 Temmuz Perşembe, Euro Bölgesi haziran ayı enflasyon rakamları takip edilecek.
18 Temmuz Cuma, mayıs ayına ilişkin Euro Bölgesi cari işlemler dengesi açıklanacak.
ABD piyasalarında bu hafta enflasyon haftası olacak. 15 Temmuz Salı, haziran ayı enflasyonu açıklanacak. Mayıs ayı enflasyonu aylık yüzde 0,10 ve yıllık yüzde 2,40 olarak gerçekleşmişti. Haziran ayı için piyasanın beklentisi aylık yüzde 0,30 ve yıllık yüzde 2,60 olarak görülmektedir. 16 Temmuz Çarşamba, ABD üretici fiyat endeksi haziran ayı verisi izlenecek. Aynı gün, sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı verileri de açıklanacak. Fed’in bej kitap raporunu yayınlaması da bekleniyor. 17 Temmuz Perşembe, haziran ayına ilişkin perakende satışlar açıklanacak. Haftalık işsizlik maaşı başvuruları da perşembe günü açıklanacak veriler arasında bulunmaktadır. 18 Temmuz Cuma, haziran ayına yönelik inşaat izinleri ve konut başlangıçları takip edilecek. Fed toplantısı temmuz ayının son günlerinde olduğu için üyelerin konuşmaları bu haftada devam edecektir. Özellikle bu hafta açıklanacak enflasyon verisinin ardından hafta içerisinde üyelerin konuşmaları yakından izlenmelidir.
Yasal Uyarı: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Yeni Hafta Beklentileri & Haftanın Hisseleri | 7 Temmuz 2025