BIST 100
ABD’de cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam verisi aralık ayında 164 bin olan piyasa beklentisinin üzerinde 256 bin kişi artış kaydetti. Böylece 2024 Mart ayından bu yana en güçlü artış kaydedilmiş oldu. İşsizlik oranı %4,2’den %4,1 seviyesine gerileme kaydetti. Ortalama saatlik kazançlar aylık bazda %0,3 oranında artış gösterirken yıllık bazda %3,9 olarak gerçekleşti.
Güçlü gelen istihdam verisi sonrasında Fed’e ilişkin faiz indirim beklentileri zayıflama kaydetti. Veri öncesinde piyasalar Fed’in ilk faiz indirimine mayıs ya da haziran ayında gidebileceğini ve ikinci faiz indirimini ise aralık ayında yapabileceğini öngörüyordu. Veri sonrasında piyasalardaki beklentiler ilk faiz indiriminin yılın ikinci yarısında yapılabileceği ve yılın tek faiz indirimiyle tamamlanabileceği yönünde değişim gösterdi. Güçlü gelen istihdam verisi sonrasında doların küresel çapta değer kazanımını sürdürdüğü, ABD tahvil faizlerinin yükseliş kaydettiği ve hisse piyasalarında satışların hız kazandığı takip edildi. Yeni haftada ABD’de 14 Ocak Salı günü açıklanacak aralık ayı ÜFE verisi ile 15 Ocak Çarşamba günkü TÜFE rakamı piyasaların yakın takibinde yer alacaktır.
Fed üyeleri aralık toplantısında yayınlanan projeksiyonlarda 2025 yılı için 50 baz puanlık indirim öngörürken, Fed üyelerinden temkinli açıklamalar gelmeye devam ediyor. Atlanta Fed Başkanı Rapahel Bostic, enflasyonun hedefe doğru engebeli yoluna devam etmesinin muhtemel olduğundan, Fed'in faiz indirimleri konusunda daha temkinli olmasını beklediğini söyledi. Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker, faiz indirimlerinin zamanlamasının belirsiz olduğuna dikkat çekerken Boston Fed Başkanı Susan Collins ise belirsizliklerle karşı karşıya olunan bir dönemde faiz oranlarının ayarlanması konusunda daha yavaş bir yaklaşımın gerekli olduğunu
belirtti. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman, ABD ekonomisinin faaliyetlerdeki güçlü büyüme ve tam istihdama yakın iş gücü piyasası ile geçen yılın sonuna kadar güçlü kalmaya devam ettiğine dikkat çekerek, aralık ayındaki faiz indiriminin Fed'in para politikasının yeniden ayarlanmasında son adım olduğunu dile getirdi ve artan enflasyon risklerinin ileriye dönük temkinli bir yaklaşım gerektirdiğini vurguladı. St Louis Fed Başkanı Alberto Musalem, ekonomik görünümün, Fed'in dört ay önce faiz oranlarını düşürmeye başladığı zamandan farklı olduğunu ve yeni faiz indirimleri için beklemeye geçilebileceğini ifade etti. Fed'in aralık ayına ait geçen hafta yayımlanan toplantı tutanaklarına göre, üyelerin neredeyse tamamı enflasyonda yukarı yönlü risklerin arttığı görüşünde olurken, tutanaklar üyelerin faiz indirimini yavaşlatmakta
istekli olduğunu ortaya koydu.
Trump’ın politikalarının enflasyonda yükselişe yol açması ve ABD ekonomisinin genel olarak gücünü koruması durumunda, Fed’in temkinli duruşunu koruyarak 2025 yılını sınırlı faiz indirimleriyle tamamlayacağı görüşümüzü sürdürüyoruz. Yıl içerisinde Fed’e yönelik beklentilerin küresel risk iştahının seyri üzerinde ana belirleyici olacağını değerlendirirken, bu beklentilerdeki değişimlerin küresel piyasalar ve varlık gruplarında oynaklığın yüksek seyretmesine neden olabileceği kanısındayız.
Geçen hafta Almanya ve Euro Bölgesi’nde açıklanan enflasyon rakamları yakından takip edildi. Almanya’da aralık ayında TÜFE aylık bazda %0,7 oranında artış kaydederek %0,5 olan beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Euro Bölgesi’nde TÜFE aralık ayında %0,4 oranında artış kaydetti ve yıllık TÜFE %2,2’den %2,4 seviyesine yükseldi.
Gazprom'dan 1 Ocak’ta yapılan açıklamada, Rus gazının Ukrayna üzerinden Avrupa'ya sevkiyatına ilişkin anlaşmanın sona erdiği, Avrupa'ya doğalgaz sevkiyatının durdurulduğu ve Ukrayna'nın söz konusu anlaşmayı uzatmayı reddettiği belirtilirken, süreç ile ilgili gelişmeler yakından takip edilecektir. Rusya’dan gaz akışının durması ve depolama seviyelerinin normalden daha hızlı tükenmesi nedeniyle son haftalarda Avrupa’da gaz fiyatlarında yükseliş eğiliminin hız kazandığı görülüyor.
Avrupa gaz fiyatları megavat-saat başına 50 euronun üzerini test ederek Ekim 2023'ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Kıta genelinde stoklar halihazırda, gazkrizinin yeni patlak vermeye başladığı 2021'den bu yana en hızlı şekilde düşüyor. Enerji fiyatlarında artış eğiliminin devam etmesi ve yükselişlerin kalıcı olması enflasyon üzerinde baskıyı artırabilir.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Konseyi üyesi Robert Holzmann’a göre ECB, enerji fiyatlarından kaynaklanan enflasyon risklerinin artması ya da euronun daha fazla değer kaybetmesi halinde bir sonraki faiz indirimi için daha uzun süre beklemeyi düşünebilir. ECB Başkan Yardımcısı Luis de Guindos, yeni ABD tarifelerinin tetiklediği bir ticaret savaşının ekonomik genişlemeyi önemli ölçüde etkileyeceğini söyledi. ECB Yönetim Kurulu üyesi Yannis Stournaras, borçlanma maliyetlerinde ECB’nin yapacağı indirimlerin kademeli olması gerektiğini söyledi. ECB Başkanı Christine Lagarde, enflasyonu düşürmede 2024'te önemli ilerleme kaydettiklerini ve 2025'te yüzde 2'lik enflasyon hedefine ulaşmayı umduğunu söyledi.
Piyasadaki genel beklentiler, Euro Bölgesi’ndeki ekonomik yavaşlama ve hedefe doğru yakınsayan enflasyonun etkisiyle ECB’nin 2025 yılında da faiz indirimlerine devam edeceği ve mevcut durumda %3,0 olan mevduat faiz oranının 2025 yılında %2,0 seviyesine kadar gerileyebileceği yönünde şekilleniyor. Bununla birlikte ekonomideki zayıflamanın derinleşmesi ve ilerleyen süreçte ABD’den tarifelerin gelmesi halinde faiz indirim hızının ve boyutunun artırılması da söz konusu olabilir. Öte yandan son haftalarda enerji fiyatlarında yaşanan artışların kalıcı olması ve devam etmesi ile Euro’daki değer kaybının derinleşerek ithal maliyetleri artırması da enflasyon üzerinde yukarı yönlü risk unsurları olarak izlenecektir. ECB’nin atacağı adımlar, Avrupa genelindeki ekonomik ve siyasi gelişmeler ile ABD Başkanı seçilen Trump’ın izleyeceği politikalar Euro’nun seyri üzerinde de belirleyici olacaktır.
2025’te Fed’in daha yavaş ve temkinli hareket edeceğine dair beklentilerle küresel risk iştahının son haftalarda zayıflama kaydettiği görülüyor. Trump’a yönelik belirsizlikler de risk iştahı baskılarken Trump’ın son dönemde Panama ve Grönland’a yönelik açıklamaları da dikkat çekiyor.
Fed’in daha yavaş hareket edeceğine dair beklentilerle son haftalarda doların küresel çapta güç kazandığı görülürken Dolar Endeksi 2022 Kasım’dan bu yana ki en yüksek seviyeler olan 109’lu seviyelerden işlem görüyor. ABD 10 yıllık tahvil faizleri de %4,79 seviyesini test ediyor. Trump’ın 20 Ocak’ta yemin edip göreve başlamasının ardından atacağı ilk adımlar ticaret savaşı ve siyasi anlamda endişeleri artırabilir.
ABD’de borç limiti sorunu ve yüksek seyreden bütçe açığı kaynaklı olarak, ABD içerisindeki vergi indirimleri konusunda Trump’tan beklenen adımlar hızlı bir şekilde gelemeyebilir. Tarifeler ve göçmenler konusunda ilk dönemlerde alınacak kararlar enflasyonist endişeleri artırabilir. Bu durum önümüzdeki aylarda ABD 10 yıllık tahvillerinde %5’in üzerindeki seviyelerin test edilmesini ve dolar endeksinin 112 – 114 bölgesine doğru yükselmesine yol açabilir. Böyle bir senaryoda ABD’deki şirketlerin çarpanları daha ciddi bir şekilde sorgulanabilir ve zayıflayan risk iştahıyla ABD borsaları başta olmak üzere küresel çapta riskli varlıklarda düzeltmeler söz konusu olabilir. Ancak küreselde gözlenebilecek düzeltmenin ilk çeyrek içerisinde yaşanabileceğini ve ikinci çeyrekten (nisan veya mayıs) itibaren risk başlıklarının fiyatlanması ve sindirilmesiyle küresel piyasaların yeniden toparlanabileceğini düşünüyoruz.
Bu noktada dolar endeksinin 110’lar üzerinde ve ABD 10 yıllıklarının %5’ler üzerinde kalıcı olmayacağını, Euro/Dolar paritesinde 1,00 seviyesinin altındaki seviyelerin test edileceğini ancak yılın ikinci yarısında yeniden 1,05’lere doğru toparlanmanın yaşanabileceğini düşünüyoruz.
2025 yılında en azından yılın ilk bölümünde güçlü seyreden dolar, yüksek seyreden tahvil faizleri ons altın üzerinde baskı oluşturabilir. Ons altının 2024 yılındaki güçlü performansın ardından 2025’te daha dalgalı bir görünüm ortaya koyabileceği kanısındayız. Borsa İstanbul’da olası düzeltmelerin küresel kaynaklı olabileceğini ancak yılın ikinci çeyreğinden itibaren TCMB’nin faiz indirimleri, olası yabancı girişleri ve finansal sonuçlardaki kademeli toparlanmanın etkisiyle yükselişlerin gücünü koruyacağını değerlendiriyoruz. 2025 yılı için Borsa İstanbul tarafında pozitif görüşümüzü sürdürürken, TL mevduat ve hisseler arasında dengeli bir portföy dağılımının makul olacağı düşüncesindeyiz.
Haftanın ilk yarısında düzeltmelerin gündeme geldiği ve 10.000 puan altındaki seviyelerin test edildiği endekste, haftanın ikinci yarısında tepki alımları gözlense de cuma günü ABD’de güçlü gelen tarım dışı istihdam sonrasında yeniden satışlar öne çıktı. BIST-100 Endeksi haftayı %1,63 oranında bir düşüşle 9.911 puandan tamamladı.
Psikolojik öneme sahip 10.000 puan altında kalındığı sürece 9.850 – 9.750 aralığı kısa vadeli ilk destek bölgesi olup, devamında 100 günlük üssel ortalama (9.690) ve 9.592 fibo seviyesi destek olarak önem kazanacaktır. Endekste orta vadede yükseliş eğiliminin devamlılığı açısından 100 günlük ortalama (9.690) ve 9.592 fibo seviyesi üzerinde tutunmanın korunması önem taşımakta olup bu seviyeler altındaki kapanışlarda teknik görünümdeki zayıflama ve satış baskısı derinleşebilir.
Tepki alımlarında ise 10.000 ilk güçlü direnç noktası olup, devamında 10.060 ve 10.100 seviyeleri direnç olarak izlenecektir. 10.100 üzerindeki kapanışlarda 10.150 ve 10.250 seviyeleri tekrar test edilebilir. Endeksteki alımların yeni bir ivme ve güç kazanabilmesi için kritik bir direnç konumunda bulunan 10.250 üzerinde kapanışlara ihtiyaç olduğunu değerlendiriyoruz. 10.250 üzerinde 2024 Ağustos’taki sert düşüşle oluşan boşluğun doldurulacağı 10.415 ile devamında 10.500 – 10.670 bölgesine
doğru yükselişler kaydedilebilir.
Fed'in 2025 yılında nasıl bir politika uygulayacağına yönelik beklentiler, fiyatlamaları etkilemeye devam ediyor. Aralık ayı güçlü gelen ABD istihdam verileri, Fed'in haziran ayından önce faiz indirimine gitme ihtimalini düşürdü.
Bu hafta içinse ABD'de enflasyon haftası olacak. Aralık ayı verilerinin açıklanması bekleniyor. Son dönemdeki veriler ve Fed üyelerinin konuşmaları, Fed'in faiz indirimi konusunda daha temkinli adım atacağını gösteriyor. Enflasyon verileri, Fed ile ilgili beklentileri şekillendirecektir. Avrupa piyasalarında, tıpkı Fed gibi faiz indirimi konusu gündemde kalmaya devam ediyor. Açıklanan veriler ve Avrupa Merkez Bankası üyelerinin konuşmaları, bu noktada belirleyici oluyor. Bu hafta içinde üyelerin konuşmaları izlenebilir. Hafta içerisinde, Avrupa'da açıklanacak veriler var, takip edilecek. İngiltere için bu hafta aralık ayı enflasyonu, kasım ayı sanayi üretimi ve büyüme verileri açıklanacak.
Asya piyasalarında, Çin'de 4.çeyrek büyüme verisi, aralık ayı sanayi üretimi ve perakende satışlar verileri izlenecek. Yurt içinde, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in 15-16 Ocak tarihlerinde Londra'da küresel fon yöneticileriyle bir araya gelmesi bekleniyor. Bakanın, katılacağı konferansta sunum yapması bekleniyor. 17 Ocak Cuma günü, TCMB Başkanı Fatih Karahan Eskişehir'de iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarıyla buluşacak, para politikası ve makroekonomik görünüm toplantısı düzenlenecek.
Avrupa piyasalarında, 14 Ocak Salı Euro Bölgesi-Almanya ZEW ekonomik güven endeksi açıklanacak. Ocak ayı verilerinin açıklanması bekleniyor. 15 Ocak Çarşamba Euro Bölgesi kasım ayı sanayi üretiminin açıklanması bekleniyor. 16 Ocak Perşembe, Almanya enflasyonu yayınlanacak. Avrupa Merkez Bankasının, 12 Aralık günü yapmış olduğu faiz kararı toplantısının tutanakları yayınlanacak. Taze bir veri değil ancak toplantının detaylarını görmek açısından önemli olacaktır. 17 Ocak, Euro Bölgesi aralık ayı enflasyonu takip edilecek. Aynı gün, Euro Bölgesi cari işlemler dengesi açıklanacak. Avrupa Merkez Bankası üyelerinin konuşmaları bu hafta içerisinde izlenecek. Faizle ilgili mesajları, ocak ayında yapılacak Avrupa Merkez Bankası toplantısı için beklentileri belirlemeye devam etmektedir.
ABD'de bu hafta enflasyon haftası olacak. 14 Ocak Salı günü ABD'de aralık ayı ÜFE verisi açıklanacak. 15 Ocak Çarşamba günü ABD'de aralık ayı enflasyonu açıklanacak. Kasım ayı enflasyonu aylık bazda yüzde 0,3 ve yıllık bazda yüzde 2,7 olarak gerçekleşmişti. Çarşamba günü Fed'in bej kitap raporunu da yayınlaması bekleniyor. 16 Ocak Perşembe, ABD'de aralık ayı perakende satışlar açıklanacak. Haftalık olarak açıklanan işsizlik maaşı başvuruları da izlenecek. 17 Ocak Cuma, ABD'de aralık ayı
konut başlangıçları, inşaat izinleri, kapasite kullanım oranı ve sanayi üretimi verileri takip edilecek. Aralık ayı verilerinin açıklanması bekleniyor. Fed üyelerinin konuşmaları da bu hafta ön planda olacaktır.
Yasal Uyarı: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
© 2023 Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.