Haftalık Bülten : 6 - 13 Ekim

Haftalık Bülten : 13 - 20 Ekim

Yayınlanma Tarihi: 13.10.2025

ABD’de federal hükümet kapalı kalmaya devam ediyor

1 Ekim’de yeni bütçenin onaylanamamasına bağlı olarak ABD’de federal hükümet kapanmıştı. 1 Ekim Çarşamba gününden itibaren ABD’de federal hükümet kapalı kalmaya devam ederken bu sürecin ne kadar daha süreceği belirsizliğini koruyor. Bilindiği üzere ABD kanunlarına göre Kongre, her yıl 1 Ekim'de başlayıp 30 Eylül'de sona eren mali yılın tümüne ilişkin bütçeyi zamanında onaylayamazsa bu gerçekleşene kadar geçen sürenin geçici bütçelerle kapatılması gerekiyor. Bütçenin onaylanamadığı dönemlerde harcama yetkisini kaybeden federal hükümet, temel hizmetler dışındaki tüm faaliyetlerine ara vermek zorunda kalıyor. Bütçe konusunda anlaşmaya varılamaması durumunda ABD hükümet çalışanlarının maaşlarını alamama ihtimaline artış kaydederken vergi mükelleflerine sunulan hizmetlerden hava yolculuğuna kadar her alanda kapanmanın etkilerini hissediliyor. ABD Kongresi Bütçe Ofisi (CBO), federal hükümetin kapanmasının olası etkilerine ilişkin önceki haftaki değerlendirmesinde, hükümetin kapanmasının ekonomiye etkilerinin süresine ve kapsamına bağlı olduğu, Ocak 2019'da sona eren 5 haftalık kısmi kapanma sırasında federal çalışanlara ödenecek maaşlar ile mal ve hizmet alımları için yapılan isteğe bağlı harcamalarda gecikmeler yaşandığı ve bazı federal hizmetlerin askıya alındığı hatırlatıldı. Analizde, o dönemde 2018'in son çeyreği ile 2019'un ilk çeyreğinde reel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'da (GSYH) yaklaşık 3 milyar dolarlık kalıcı kayıp yaşandığı ve bunun yıllık GSYH'sinin yaklaşık yüzde 0,02'sine denk geldiği belirtildi.

Kongrenin Cumhuriyetçi ve Demokrat liderleri birbirlerini suçlamaya devam ederken henüz anlaşma sağlanacağına dair bir işaret ya da iyimserlik bulunmuyor. Morgan Stanley’in faiz stratejistlerine göre, geçen haftaki opsiyon fiyatları, yatırımcıların, hükümet kapanmasının 29 güne kadar süreceğine hazırlandığını gösteriyor.

ABD Başkanı Donald Trump, sağlık hizmetleri sübvansiyonları konusunu Demokratlarla müzakere etmeye açık olduğunu ancak bunun için geçici bütçe tasarısının onaylanması ve hükümetin yeniden açılması gerektiğini söyledi. Trump, çıkmaza son vermek için her iki partiye de henüz yeterli siyasi baskı uygulanmadığını söyledi ancak bununla birlikte yakında çok iyi şeyler olabileceğinin sinyalini verdi. ABD Başkanı aynı zamanda, kapatma çok daha uzun sürerse bir noktada federal çalışanların işten çıkarılmasına neden olabileceğini ifade etti. Senato pazartesi günü, Demokratların talep ettiği sübvansiyonları içermeyen, hükümetin 21 Kasım’a kadar açık kalmasını sağlayan ve Temsilciler Meclisi’nden geçen geçici tasarıyı beşinci kez reddetti. Oylama 42’ye karşı 52 oyla sonuçlandı. Cumhuriyetçilerin tasarıyı geçirmek için 60 oy alması gerekiyor. Şu an için ABD’de kapanmanın piyasalar üzerinde anlamlı bir etkisi olmasa da bu sürecin uzaması ve olumsuz etkilerinin artış kaydetmesi risk iştahını baskılayarak ABD piyasaları başta olmak üzere küresel hisse piyasalarında satışların yaşanmasına neden olabilir. Bu nedenle federal hükümet kapanması ve bütçe krizi önümüzdeki günlerde de yakından izlenmeye devam edilecektir. Ek olarak ABD Başkanı Trump, nadir toprak elementlerinin ihracatına getirdiği kısıtlamalar nedeniyle Çin ürünlerine yönelik 1 Kasım itibarıyla Çin ürünlerine yönelik yüzde 100 ek tarife vergisi uygulayacaklarını açıkladı. Trump’ın bu açıklaması sonrasında ABD borsalarında yeniden gündeme gelen tarife endişeleriyle satışlar hız kazandı. Önümüzdeki süreçte ABD – Çin temasları yakından izlenecek ve iki ülke arasında bir uzlaşma sağlanıp sağlanamayacağı küresel piyasaların seyri açısından kritik önemde olacaktır.

hesap açmak çok kolay!

Hesabınızı dilediğiniz yerden dakikalar içinde açın, tüm yatırım işlemlerinizi kolayca gerçekleştirin.

ABD’de kapanmanın Fed üzerinde de olumsuz etkileri olacaktır

Normal şartlarda yeni haftada ABD’de 15 Ekim Çarşamba günü eylül ayı TÜFE verisi ile 16 Ekim Perşembe günü ÜFE rakamlarının açıklanması gerekiyordu ancak hükümet kapanması nedeniyle bu verilerin açıklanıp açıklanmayacağı belirsizliğini koruyor. Kaynaklara dayandırılan haberlerde, Beyaz Saray Yönetim ve Bütçe Ofisi’nin, eylül ayı tüketici fiyat endeksi verisini ay sonuna kadar yayınlamak üzere çalışanları geri çağırması talimatını verdiğini ifade ediliyor. Hafta sonunda gelen son açıklamalarda ise enflasyon rakamlarının 24 Ekim’de açıklanabileceği belirtiliyor. Hatırlanacağı üzere, ABD’de eylül ayı tarım dışı istihdam rakamları açıklanmamıştı. İstihdam verisinin ardından enflasyon rakamları da açıklanmayacak olursa Fed’in yakından izlediği ve faiz kararları üzerinde ana belirleyici olan bu önemli ekonomik verilerin yokluğu piyasalardaki belirsizliği artırabilir. Hatırlanacak olursa, son dönemdeki yazılarımızda Fed’in belirli bir patikada hareket etmeyeceğini vurguladığını ve veri odaklı bir yaklaşımla hareket edeceklerini, bu nedenle de başta enflasyon ve istihdam verileri olmak üzere ekonomik verilerin Fed’in faiz kararları üzerinde ana belirleyici olacağını belirtiyoruz. Hükümetin kapanması dolayısıyla önemli ekonomik verilerin açıklanamaması ve bu kapalılık halinin uzun süre devam etmesi, Fed’in para politikası görünümdeki belirsizlikleri artıracak ve önemli verilerin yokluğunda faiz adımlarının atılmasını oldukça güçleşecektir. ABD’deki hükümet kapanmasının uzaması ilk paragrafta vurguladığımız üzere ekonomik maliyetler ve olumsuzlukların yanında önemli verilerin açıklanamaması nedeniyle Fed’e yönelik belirsizlikleri ve para politikasının etkinliğini de olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle ABD’de bütçe sorunu çözülemez ve bu taraftaki sıkıntılar uzun bir sürece yayılacak olursa riskli varlıklarda satış baskısının derinleşme ihtimali günbegün artış kaydedecektir.

Fed toplantı tutanakları yayımlandı

Geçen hafta çarşamba günü Fed’in 16-17 Eylül tarihlerinde gerçekleşen toplantısına ilişkin tutanaklar yayımlandı. Tutanaklar, neredeyse tüm yetkililerin, eylül ayı toplantısında politika faizinin 25 baz puan düşürülmesini desteklediğini, yetkililerin bu toplantıda uygun politika önlemi hakkındaki kararının risk dengesindeki değişimi yansıttığı bildirildi. Çoğu yetkili, toplantılar arası dönemde istihdama yönelik aşağı yönlü risklerin arttığını, enflasyona yönelik yukarı yönlü risklerin azaldığını veya artmadığını değerlendirdiği için federal fon faiz oranının hedef aralığının daha nötr bir seviyeye çekilmesinin uygun olduğunu belirtti. Birkaç yetkilinin geçen ayki toplantıda, politika faizinin sabit tutulmasının yararlı olacağını veya böyle bir kararı destekleyebileceğini belirttiği aktarılan tutanaklarda, söz konusu yetkililerin enflasyon konusundaki endişelerini dile getirdiği kaydedildi. Para politikasının mevcut duruşunun ne derece kısıtlayıcı olduğuna ve politikanın gelecekteki olası seyri hakkında yetkililerin çeşitli görüşler dile getirdiğine işaret edilen tutanaklarda, yetkililerin çoğu, bu yılın geri kalanında politikayı daha da gevşetmenin uygun olacağını değerlendirdi. Özetle, tutanaklarda birçok yetkilinin yılın geri kalanında politikayı daha da gevşetmenin uygun olacağı kanaatinde olduğu ancak faiz oranlarını düşürürken bile enflasyon konusunda temkinli olunması gerektiği vurgusunun öne çıktığı görüldü. Son aylarda istihdam tarafında gözlenen zayıflama nedeniyle piyasalarda Fed’in ekim ve aralık toplantılarında 25’er baz puanlık faiz indirimlerine devam edeceği beklentisi korunuyor.

Fed yetkilileri, hükümetin kapanması nedeniyle kritik verilere erişememeleri sonucu, faiz oranlarını ne kadar düşürmeleri gerektiği konusunda ayrışmalar gösteriyor. Bazı üyeler enflasyon konusunda daha fazla endişe taşırken bazıları ise istihdam piyasası hakkında kaygılı. ABD Başkanı Donald Trump tarafından atanan yeni Fed guvernörü Stephen Miran, salı günü yaptığı açıklamada, faiz oranlarını merkez bankasındaki meslektaşlarına kıyasla çok daha hızlı bir şekilde nötr seviyeye getirmek istediğini yineledi. Fed Guvernörü Christopher Waller, son birkaç aydır istihdam artışının muhtemelen negatif olduğunu, işgücü piyasasının şu anda en büyük endişesi olduğunu ve faiz indirimlerine devam etmek istediğini söyledi. Bununla birlikte politika yapıcıların temkinli olması gerektiğini vurguladı ve işgücü piyasasındaki zayıflığa rağmen, ekonomik büyümenin güçlü göründüğünü belirtti. Kansas City Fed Başkanı Jeff Schmid ise daha şahin bir tavır ortaya koyarak yetkililerin hâlâ inatçı şekilde yüksek seyreden enflasyon karşısında önlemleri sürdürmesi gerektiğini ifade etti. Schmid, faiz oranlarının şu anda yalnızca hafif kısıtlayıcı olduğunu ve bunun uygun olduğunu yineledi. 

BIST100’de yön arayışı devam ediyor

3 Ekim Cuma açıklanan ve beklentilerin oldukça üzerinde gelen eylül ayı enflasyon rakamı sonrasında TCMB’ye yönelik faiz indirim beklentilerinin zayıflama kaydettiği ve bu gelişmelerin bankacılık sektörü öncülüğünde geçen hafta da Borsa İstanbul’u baskılamaya devam ettiği görüldü. Hafta içerisinde yükselişlerin sınırlı tepki mahiyetinde kaldığı ve genel olarak dalgalı ve zayıf görünümün devam ettiği BIST100 Endeksi, geçen haftayı %1,27 oranında bir düşüşle 10.720 puandan tamamladı. Endekste geçen hafta içerisinde güçlü bir destek olarak çalışan 10.700 seviyesi altında bir açılış beklediğimiz endekste, 100 günlük üssel ortalama (10.574) ilk güçlü destek olarak izlenecektir. Kritik bir destek olarak izlediğimiz 100 günlük ortalama kırılacak ve altında kapanışlar yaşanacak olursa hız kazanan satışlarla 10.500 - 10.400 bölgesi ile eylül ayının ilk yarısındaki satışlarla test edilen fibonacci trend dönüş çizgisinin geçtiği 10.285 bölgesine doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir. Trend dönüş çizgisi de kırılır ve altında kapanışlar yaşanırsa 10.000 bölgesi yeniden test edilebilir. Endekste tepki alımlarının gözlenmesi halinde ise 10.650 – 10.700 aralığı ile devamında 10.800 seviyesi ile 50 günlük üssel ortalama (10.857) kısa vadeli direnç noktaları olarak takip edilecektir. Geçen hafta yukarı yönlü denemelerde güçlü bir direnç olarak çalışan 50 günlük ortalama aşılabilir ve üzerinde kalıcılık sağlanabilirse toparlanma çabası etkisini sürdürebilir. Bu durumda 10.950 seviyesi ile 11.000 – 11.050 aralığı direnç olarak karşımıza çıkacaktır. Dolar bazlı grafikte 200 ve 500 günlük üssel ortalamaların da yer aldığı 11.000 – 11.050 bölgesi üzerinde yeniden tutunmanın sağlanması yükseliş eğiliminin devamlılığı açısından önem taşımakta olup, bu bölge üzerinde 11.090 – 11.130 ve 11.250 seviyeleri direnç konumunda bulunmaktadır.

Yeni Haftada Ne Konuşacağız?

Küresel piyasalarda kartlar yeniden dağıtılıyor. Bir süredir müzakereler devam ediyor ve ilerleme kaydedildiği belirtiliyordu ancak ABD Başkanı Trump’ın açıklamaları yeniden risklerin artmasına neden oldu. Dünyanın iki büyük ekonomisi ABD ve Çin arasında yeniden ticaret savaşı endişeleri artmaya başladı. Bu hafta iki taraftan gelecek açıklamalar, bu endişelerin nereye evrileceğini belirleyecektir. İsrail-Hamas arasında risklerin azalmaya başlaması piyasalara nefes aldırmıştı. Bu hafta yine bu konu gündemde olacaktır. Buradaki gerilim azalmışken piyasalar rotayı Afganistan-Pakistan arasındaki gelişmelere çevirmiş durumda. İki ülke arasında gerilim artmaya başladı. Risklerin artması bu hafta piyasalarda görünümü negatif etkileyebilir. ABD’de hükümet hala kapalı ve Fed’in ekim ayının son haftasında faiz kararı toplantısı olacak. Majör veriler açıklanmadı. Eylül ayı istihdam verileri hala beklenirken bu haftada ABD’de enflasyon haftasıydı ancak 24 Ekim tarihinde açıklanacağı belirtildi.  Hükümet kapalı kaldıkça, piyasalar üzerinde baskı sürecektir. IMF ve Dünya Bankasının yıllık toplantıları bu haftanın takip edilecek başlıkları arasında görülmektedir. Toplantılardan çıkacak açıklamalar önemli olacaktır. Bu hafta, İngiltere ve Japonya’da sanayi üretimi verileri açıklanacak.

Yurt içinde, TCMB
faiz kararı öncesi son hafta ve hafta içerisinde Merkez ile ilgili beklentiler, fiyatlamaların seyrini belirleyebilir. TCMB’nin faiz kararı, gelecek hafta 23 Ekim Perşembe günü takip edilecek. Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu S&P tarafından Türkiye’nin kredi notu ve görünümü raporunu yayımlaması bekleniyor.

Türkiye

Yurt içi piyasalarda haftanın ilk işlem gününde ağustos ayı cari işlemler dengesi açıklanacak.

15 Ekim Çarşamba, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından eylül ayı bütçe istatistiklerinin açıklanması bekleniyor.

17 Ekim Cuma, TCMB piyasa katılımcıları anketi yayımlanacak. Ekim ayı anketi takip edilecek. Cuma günü, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu S&P tarafından Türkiye’nin kredi notu ve görünümü raporunu yayınlaması bekleniyor.

Avrupa

Avrupa piyasalarında, haftanın ilk işlem gününde önemli bir veri akışı bulunmamaktadır.

14 Ekim Salı, Almanya’da enflasyon günü ve eylül ayı verisi açıklanacak. Salı günü, Almanya ve Euro Bölgesi ZEW beklenti anketleri takip edilecek.

15 Ekim Çarşamba, Euro Bölgesi sanayi üretimi ağustos ayı verisi izlenecek.

16 Ekim Perşembe, Euro Bölgesi ağustos ayı dış ticaret dengesi açıklanacak. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde’ın da konuşması izlenecek.

17 Ekim Cuma, Avrupa’da enflasyon günü ve eylül ayı Euro Bölgesi enflasyonu takip edilecek.

ABD

14 Ekim Salı, Fed Başkanı Powell’ın konuşması bulunuyor. Powell’ın, geçtiğimiz haftada bir konuşması vardı ancak para politikası ile ekonomi hakkında açıklamalarda bulunmamıştı. Fed’in toplantısı ekimin son haftası bu nedenle gelecek hafta Fed üyeleri ve Fed Başkanının sessiz kalacağı bir hafta olacaktır. Bu nedenle bu hafta hem Fed Başkanı Powell’ın hem diğer Fed üyelerinin konuşmaları, faizle ilgili beklentileri şekillendirecektir.

15 Ekim Çarşamba, Fed bej kitap raporunun yayımlanması bekleniyor.

16 Ekim Perşembe, ABD’de perakende satışlar verisi izlenecek.

17 Ekim Cuma, ABD inşaat izinleri ve konut başlangıçları takip edilecek. ABD’de hükümet hala kapalı olduğu için veriler geç açıklanıyor. Bu hafta, 15 Ekim
Çarşamba günü ABD enflasyonu verisinin açıklanması gerekiyordu ancak verinin 24 Ekim tarihinde açıklanacağı belirtildi. 17 Ekim Cuma günü ise sanayi üretimi takip edilecekti ancak Fed bu tarihte bu verinin açıklanmayacağını bildirdi.

Yasal Uyarı: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Güncel Analizler

Güncel Analizler

İstediğiniz Analiz ve Raporlar E-Posta Kutunuza Gelsin!

Piyasadan haberdar olmak için analiz ve raporlarımıza ücretsiz abone olun.

Sadece ilgilendiğiniz yatırım ürününe dair analiz ve raporları almayı tercih edin. Hem mail kalabalığından kurtulun hem de karbon ayak izinizi azaltarak çevreyi koruyun.

İlginizi Çekebilecek Yazılar

BİZİ TAKİP EDİN

© 2025 Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.