BIST 100
ABD Başkanı Trump’ın göreve başlamasının ardından kısa sürede attığı tarife adımlarının etkisiyle mart ayı içerisinde ABD ekonomisinin resesyona girebileceğine dair korkuların artış kaydettiği görülüyor. Hatta tarifelerin ABD enflasyonu üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturacağı ve büyümeyi baskılayacağı, dolayısıyla ABD’de stagflasyonist bir ortamın oluşabileceği endişeleri dile getiriliyor.
Bu noktada şunu da belirtmek gerekir ki 2022 yılında Fed’in sıkı para politikasına geçmesiyle birlikte zaman zaman resesyon korkularının artış kaydettiği ancak ABD ekonomisinin bu zamana kadar gücünü korumayı başararak resesyondan kaçındığı takip edildi. Enflasyon düşüş kaydederken ekonominin ılımlı bir hızda soğuması olarak nitelendirilen yumuşak iniş senaryosu şu ana kadar çalışırken, ilerleyen süreçte tarifelere bağlı olarak ABD ekonomisinde resesyon ihtimalinin artış kaydettiği endişelerine bizde katılıyoruz.
Olası bir resesyonun boyutunu tarifelerin kapsamı ve karşılıklı olarak ticaret savaşlarının yaşanıp yaşanmayacağı belirleyecektir. Resesyon/stagflasyon endişeleriyle birlikte mart ayı içerisinde ABD borsalarında teknoloji hisseleri öncülüğünde satışların hız kazandığı ve ABD’li büyük yatırım kuruluşlarının ABD borsalarına ilişkin beklentilerini aşağı çektiği takip ediliyor. Önümüzdeki süreçte Trump’ın tarife adımları ve bu konudaki gelişmelerin ABD ekonomisi üzerine etkileri piyasaların seyri ve küresel risk iştahı üzerinde belirleyici olmaya devam edecektir.
Fed’in 2025 yılındaki faiz indirim kararları üzerinde enflasyonun gidişatının yanı sıra ABD ekonomisinin genel görünümü belirleyici olacaktır. Trump’ın tarife adımlarının enflasyonda yükselişe yol açabileceği bir ortamda aynı zamanda yine tarife etkisiyle ABD ekonomisinin resesyona girebileceği endişeleri de Fed’in enflasyon ve büyüme arasında zorlu bir sürece girmesine neden olabilir.
Bu hususta tarifelerin enflasyon ve büyüme üzerindeki etkilerini tam olarak kestirebilmek mümkün değilken, genel anlamda belirsizliğin yüksek seyrettiği bir süreçteyiz. Trump’ın politikalarının enflasyonda yükselişe yol açması ve ABD ekonomisinin genel olarak gücünü koruması durumunda, Fed’in temkinli duruşunu koruyarak 2025 yılını sınırlı faiz indirimleriyle tamamlayacağını düşünüyoruz.
Eğer ABD ekonomisinde korkulduğu gibi bir yavaşlama ve resesyon endişelerini artıracak gelişmeler yaşanacak olursa enflasyondaki gidişatın müsaade ettiği ölçüde Fed ekonomiyi desteklemek için faiz indirimlerine gidecektir. Ancak bu konuda net bir kanıya varabilmek için oldukça erken olup, öncelikle tarifelerin etkilerinin görülmesi ve bir süre ekonomik veri akışlarının yakından takip edilmesi gerekmektedir. 6 Mart’taki toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimlerini sürdüren Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 2025 yılının kalanında biraz daha temkinli bir yaklaşımla hareket edeceğini değerlendiriyoruz. Piyasadaki genel beklentilere baktığımızda ECB’nin 2025 sonuna kadar %2,0 seviyesine kadar düşüreceği yönünde şekilleniyor.
Halihazırda mevduat faizinin %2,5 seviyesine ulaştığı ve karar metninde faizlerin anlamlı ölçüde daha az kısıtlayıcı hale geldiğinin ifade edilmesi önümüzdeki süreçte ECB’nin faiz indirimleri konusunda daha yavaş hareket edeceğini ve son toplantılarda üst üstte gelen faiz indirimlerinin ardından bir süre faiz indirimlerine ara verilebileceğini düşünüyoruz. 6 Şubat’taki 2025 yılının ilk toplantısında 25 baz puan faiz indirimine giden İngiltere Merkez Bankası (BoE) 20 Mart’taki toplantısında beklentiler dahlinde faiz oranlarında değişime gitmedi. Piyasalar tarafında İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) yılın kalan bölümünde 25’şer baz puanlık 2 faiz indirimine daha gitmesi bekleniyor.
Yeni haftada 3 Nisan Perşembe günü mart ayı enflasyon rakamları açıklanacaktır. TÜFE rakamının piyasadaki medyan beklentilere göre aylık bazda %2,90 oranında artış kaydetmesi ve yıllık TÜFE’nin %39,05 seviyesinden %38,70 seviyesine gerilemesi öngörülüyor.
Bizim beklentimiz ise TÜFE’nin aylık bazda %3,10 oranında artış kaydedebileceği yönünde şekilleniyor. TCMB Başkanı Fatih Karahan son dönemdeki açıklamalarında, yaşanan son gelişmelerin makro ekonomik görünümü bozmaması için hızlı şekilde gerekli önlemleri aldıklarını, talep göstergelerini yakından takip ettiklerini ve talep koşullarının dezenflasyon sürecini bozmasına izin vermeyeceklerini vurguladı.
Hatırlanacak olursa, TCMB 20 Mart Perşembe günü takvim dışı ara bir toplantıya giderek gecelik vadede borç verme faiz oranının %46’ya yükseltmiş ve enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı vurgusunda bulunmuştu. TCMB’nin ara toplantıyla gecelik borç verme faizini yükseltmesi ve temkinli açıklamaları dikkate alındığında bir süre faiz indirimlerine ara verilebileceği ve ilerleyen süreçte piyasalardaki oynaklığın azalmasıyla birlikte enflasyon tarafındaki gelişmelere bağlı yeniden kademeli faiz indirimlerinin gündeme gelebileceğini değerlendiriyoruz.
17 Mart haftasında satışların kaydedildiği ve mart ayının ilk yarısındaki kazanımların geri verildiği Borsa İstanbul’da mart ayının son haftasında toparlanma çabası gözlense de haftanın ilerleyen bölümünde dalgalı bir fiyatlama takip edildi. BIST100 Endeksi geçen haftayı %6,80 oranında bir yükselişle 9.660 puandan kapattı.
Endeks mart ayını ise yatay bir kapanışla tamamlamış oldu. 31 Mart ve 1 Nisan tarihlerinde Ramazan Bayramı dolayısıyla yurt içi piyasalar kapalı olacaktır. 2 Nisan Çarşamba günü işlem görmeye başlayacak olan BIST100’de 9.590 – 9.550 aralığı kısa vadeli ilk destek bölgesi olup, devamında 9.500 - 9.415 – 9.290 ve 9.170 seviyeleri destek olarak takip edilecektir. Bu seviyeler altında 9.120 ve 9.000 seviyeleri destek olarak önem kazanacak olup, 9.000 puan altındaki kapanışlarda satıcılı seyir etkisini sürdürebilir.
Endekste toparlanma çabasında ise 200 günlük üssel ortalama (9.685) üzerinde kalıcılık sağlanabilirse 100 günlük üssel ortalama (9.869) ve 10.000 seviyesi güçlü direnç konumunda bulunmaktadır. Endekste toparlanma eğiliminin güç kazanabilmesi için ilk olarak 100 günlük ortalama ve devamında 10.000 üzerinde kapanışlara ihtiyaç duyulmaktadır. 10.000 üzeri fiyatlamalarda 10.150 – 10.250 aralığı güçlü bir direnç bölgesi olarak karşımıza çıkacaktır.
Mart ayının ilk yarısında güçlü yükselişlerin yaşandığı Borsa İstanbul’da mart ayının ikinci yarısında yurt içindeki gelişmelerin etkisiyle satışların etkili olduğu ve ay içerisindeki kazançların geri verildiği bir fiyatlama takip edildi.
Ay içerisinde 10.902 – 8.872 seviyeleri arasında hareket eden BIST100 Endeksi mart ayını yatay bir kapanışla 9.660 puandan tamamladı. Dolar/TL kuru mart ayını %4,06 oranında bir yükselişle 37,9477 seviyesinden tamamladı.
Dolar bazlı BIST-100 Endeksi, endeksteki yatay kapanışa karşın kur cephesindeki yükselişe bağlı olarak mart ayını %4,00 oranında bir düşüşle 254,27 seviyesinden kapattı. Dolar bazlı endekste, 2024 yılının ikinci yarısında yaşanan satışlarda test edilen 250 bölgesi kırılacak olursa satış baskısı hız kazanabilir.
Bu durumda 240,00 - 233,00 bölgesi ile 220 seviyesine doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir. Toparlanma çabasında ise 258,00 – 270,00 kısa vadeli direnç noktaları olup, devamında 275,00 - 285,00 - 290,00 ve 300,00 seviyeleri direnç konumunda bulunmaktadır. Yabancı takas oranı mart ayında 0,51 puanlık bir yükselişle 37,35 seviyesine ulaştı.
Aralık ve ocak toplantılarının ardından 6 Mart’taki toplantısında da 250 baz puanlık faiz indirimine giden TCMB, politika faizini %42,50 seviyesine çekti. Mart ayının ikinci yarısında yurt içindeki gelişmeler yakından takip edilirken, TCMB 20 Mart Perşembe günü takvim dışı ara bir toplantıya giderek gecelik vadede borç verme faiz oranının %46’ya yükseltti ve enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı vurgusunda bulundu.
TCMB Başkanı Fatih Karahan son dönemdeki açıklamalarında, yaşanan son gelişmelerin makro ekonomik görünümü bozmaması için hızlı şekilde gerekli önlemleri aldıklarını, talep göstergelerini yakından takip ettiklerini ve talep koşullarının dezenflasyon sürecini bozmasına izin vermeyeceklerini vurguladı. Dolar/TL kuru mart ayını %4,06 oranında bir yükselişle 37,9477 seviyesinden, Euro/TL kuru ise %8,45 oranında bir yükselişle 41,0398 seviyesinden kapattı. Dolar endeksi (DXY) ise Trump’ın tarife adımlarıyla birlikte ABD’de artan resesyon korkularının etkisiyle mart ayını %3,16 oranında bir düşüşle 104,17 seviyesinden tamamladı.
Mart ayında 2 yıl vadeli tahvil faizi 1110 baz puanlık artışla %49,1 seviyesine, 10 yıl vadeli tahvil faizi 596 baz puan artışla %33,58 seviyesine yükselerek tamamladılar. Şubat ayı enflasyonu beklentilerin altında gelmesi, faiz indirim sürecinin devam edeceği beklentileri ile ay ortasına kadar sınırlı gerileyen tahvil faizleri, siyasi gelişmeler ile yükselerek ayı tamamladılar. TCMB takvim dışı ara karar ile gecelik borç verme faizini 2 puan artırarak %46’ya yükseltirken politika faizini %42,5, gecelik borçlanma faiz oranını %41’de sabit bıraktı.
Banka yaptığı açıklamada, piyasaların etkin işleyişinin sürdürülmesi amacıyla gerekli görülmesi halinde ek önlemlerin alacağını, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunu sıkılaştıracağını belirtti. Ayrıca Banka,1 hafta vadeli repo ihalelerine bir süreliğine ara verilmesine karar verdi. Yeni ayın ilk günlerinde Mart ayı enflasyon verisini karşılayacağız. 17 Nisan’da gerçekleşecek TCMB toplantısı sonrası karar metni ve TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın vereceği mesajlar gelecek dönem tahvil faizleri üzerinde belirleyici olacaktır.
ABD Başkanı Trump’ın tarifelerine ilişkin belirsizlik yılın ilk çeyreğinde piyasalar üzerinde baskı yaşanmasında etkili olurken, tarifelerin bugün itibari ile açıklanması ve yürürlüğe girmesi bekleniyor. Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ABD'nin tariflerine karşı güçlü biçimde misilleme yapmaya hazır olduklarını ifade etti. Konuya ilişkin haber akışları ön planda kalmaya devam ederken, Euro Bölgesi’nde tüketici fiyat endeksi mart ayında %2,2 artarak yavaşlama kaydetti.
Açıklanan rakam Avrupa Merkez Bankası'nın %2'lik hedefine yaklaştı. Bölgenin en büyük ekonomisine sahip olan Almanya’da enflasyon mart ayında %2,3 ile beklentilerin altında artarak yavaşladı. ABD’de Trump politikalarının enflasyonist baskı yaratma endişesi ön planda kalmaya devam ederken, Fed cephesinde temkinli yaklaşım korunuyor. Ülkede açıklanacak Mart ayı enflasyonu ve istihdam cephesindeki değişim kritik öneme sahipken, paritede 1,08 üzerinde 1,0860 – 1,0900 ve 1,0956 seviyeleri direnç, 1,0730 – 1,0675 ve 1,0630 izlenecek desteklerdir.
Sarı metalde tarihi zirve seviyeler yenilenmeye mart ayında da devam etti. Ons altın, mart ayını yüzde 9,3’e yaklaşan bir yükselişle 3.124$ civarından tamamladı. Genel görünümde ons altın talebini canlı tutan ve de alımların arkasında ticaret savaşlarının etkili olduğunu söyleyebiliriz. ABD Başkanı D. Trump’ın başlattığı tarife savaşları ABD ekonomik büyümesi üzerinde negatif etkilere ve de enflasyon tarafında ise artış yaşanabileceği endişelerini beraberinde getirmekte. Bu durum ve de jeopolitik gelişmeler tarafında yapılan açıklamalar risk iştahının azalmasında etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Bugün ABD Başkanı D.Trump, geniş kapsamlı yeni gümrük tarifeleri açıklayacak olup, piyasalar tarafından yakından izlenecek. Cuma günü Fed Başkanı J. Powell’ın açıklamaları ve ABD istihdam verileri hafta genelinde ön plana çıkacak. Son beş ayda yükseliş eğilimine devam eden ons altın, dün yeni tarihi zirve test ederken, bu sabah saat 08:10 itibariyle 3.114$ civarından işlem görmektedir. Ons altında teknik görünümde 3.148$ - 3.160$ ve 3.199$ seviyeleri direnç olarak izlenebilir. Düzeltmelerde ise 3.100$ - 3.076$ ve 3.058$ seviyeleri destek olarak takip edilebilir.
Mart ayı ilk haftasında sert satışla 2022’den itibaren en düşük seviyeyi test ettikten sonra alımlar ile kayıplarını telafi eden brent petrol, 68 -75 bandında işlem görerek ayı %2 üstünde kazançla tamamladı. Trump’ın uyguladığı gümrük tarifeleri, tarife tehditleri ticaret savaşlarının küresel ekonomilerde resesyon endişeleri ve belirsizlikleri mart ayında da petrol fiyatlarında dalgalanmaya yol açtı.
Trump yönetiminin yaptırımları ve tarifeleri İran ve Venezuela gibi üreticilerden gelen arz kesintisi olasılığını artırması buna karşın Opec+’ın nisan ayında üretimi artıracağı haber akışları petrol üstünde baskıyı azalttı. Yeni ayda gündem Trump’ın 2 Nisan’da açıklayacağı yeni tarifeler. Bu nedenle özellikle ayın ilk günlerinde petrol fiyatlamalarında volatilite görülmesi muhtemel. Teknik tarafta, ocak ayı başından başlayan düşüş trendini ve 50 günlük hareketli ortalamayı yukarı kıran brentte, kısa vadeli göstergeler alım bölgelerinde pozitif eğilimde hareket etmekte. 72,20 üstünde yükseliş eğiliminin devamı beklenebilir. Bu durumda 76,10 ve 75,15 ilk güçlü dirençler olup bölgenin kırılması halinde 79 seviyesi ön plana çıkabilir. Olası geri çekilmelerde 72,20 altı kapanışlarda yeniden dip çalışması görülebilir ve 71,10-69,50 ve 68,20 gündeme gelebilir.
Küresel piyasaların gündeminde tarife savaşları yerini koruyor. 02 Nisan tarihinde, ABD'nin geniş kapsamlı yeni gümrük tarifelerini açıklaması bekleniyor. Tarifelerle ilgili detaylar geldikçe, tarife uygulanacak ülkelerinde bu konuyla ilgili adımları önemli olacaktır. Kanada ve Avrupa Birliği bu konuyla ilgili oldukça katı ve güçlü misillemeler hazırladıklarını belirtmeye devam ediyorlar. Nisan ayında da, Trump sebebiyle tarife konusu gündemde kalmaya devam edecektir. Bu sebeple risk iştahında dalgalanmalar görülebilir. ABD Başkanı Trump sadece tarifelerle sınırlı kalmıyor, İran'ı ve Çin'i de tehdit etmeye devam ediyor. Jeopolitik riskler açısından kritik ve riskler artarsa, risk iştahı üzerinde de olumsuz yansımaları görülebilir. Nisan ayında, jeopolitik gelişmelerde yakından izlenecek. Yeni ayda, Fed'in faiz kararı bulunmuyor. Nisan ayı içerisinde açıklanacak ABD istihdam ve enflasyon verileri, bu açıdan önemli olacak.
Ancak, Trump'ın tarifeleri sebebiyle ABD'de enflasyonun yeniden yükselebileceği ve ülkeyi resesyona sürükleyebileceği bekleniyor. Bu iki gösterge, Fed'i de zor durumda bıraktığı için faiz konusunda rahat hareket edemiyor. Bu nedenle kısa vadede, Fed'den faiz konusunda bir aksiyon beklentisi bulunmuyor. Nisan ayında, Fed üyelerinin konuşmaları, tarifelerin ekonomi üzerindeki etkileri, geniş kapsamlı bir şekilde değerlendirilecek. Avrupa Merkez Bankasının ise 17 Nisan tarihinde faiz kararını açıklaması bekleniyor. Banka, en son toplantısında, faiz konusunda daha temkinli olunacağına yönelik mesajını vermişti. Bu nedenle, 17 Nisan tarihindeki toplantısının sonucu, karar metnindeki detaylar önemli olacaktır. Yurt içinde, TCMB'nin faiz kararı, ekonomi yönetiminden gelecek olası açıklamalar, yabancı yatırımcılarla yapılacak olası görüşmeler, bunların hepsi yakından takip edilecek.
Türkiye
02 Nisan Çarşamba, yurt içinde mart ayı imalat PMI verisi açıklanacak. En son açıklanan veri 48,30 seviyesinde gerçekleşmişti. 03 Nisan Perşembe, mart ayı enflasyonu açıklanacak. 04 Nisan Cuma, Türkiye'de mart ayı dış ticaret dengesi açıklanacak. 10 Nisan Perşembe, Türkiye'de şubat ayına ilişkin sanayi üretimi verisi takip edilecek. 11 Nisan Cuma, TCMB tarafından piyasa katılımcıları anketi yayınlanacak. 14 Nisan Pazartesi, yurt içinde şubat ayı cari işlemler dengesi verisi izlenecek. 15 Nisan Salı, Türkiye'de mart ayı bütçe dengesinin açıklanması bekleniyor. 17 Nisan Perşembe, TCMB'nin faiz kararı takip edilecek. Merkezin kararı ve karardaki detaylar, yılın kalan toplantılarına ilişkin beklentileri de etkileyebilir. 25 Nisan Cuma, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P tarafından Türkiye'nin kredi notu ve değerlendirme raporunun yayınlanması bekleniyor.
Avrupa
03 Nisan Perşembe, Avrupa'da mart ayı hizmetler PMI verileri açıklanacak. Aynı gün, Euro Bölgesi şubat ayı üretici fiyat endeksi takip edilecek. 07 Nisan Pazartesi, Almanya'da dış ticaret istatistikleri ve sanayi üretimi verileri açıklanacak. Euro Bölgesi şubat ayına yönelik perakende satışlar takip edilecek. 11 Nisan Cuma, Almanya'da mart ayı enflasyonu açıklanacak. 15 Nisan Salı, Euro Bölgesi sanayi üretimi izlenecek. 16 Nisan Çarşamba, şubat ayına ilişkin Euro Bölgesi cari işlemler dengesi ve mart ayı enflasyonu takip edilecek. 17 Nisan Perşembe, Avrupa Merkez Bankasının faiz kararı açıklanacak. Bankanın kararı, karardaki detaylar, yılın kalan toplantıları için beklentileri etkileyecek. Karar sonrası, Avrupa Merkez Bankası üyelerinin konuşmaları da yakından izlenecek. Faizle ilgili söylemleri önemli olacaktır.
ABD
ABD piyasalarında, nisan ayının ilk haftası istihdam haftası olacak. 02 Nisan Çarşamba, mart ayı ADP özel sektör istihdam değişimi açıklanacak. Şubat ayı fabrika siparişleri de izlenecek. 03 Nisan Perşembe, haftalık işsizlik maaşı başvuruları, hizmetler PMI verileri açıklanacak. 04 Nisan Cuma, ABD'de tarım dışı istihdam, işsizlik oranı ve ortalama saatlik kazançlar verileri izlenecek. 10 Nisan Perşembe, ABD enflasyonu günü ve mart ayı enflasyonu takip edilecek. 11 Nisan Cuma, ABD üretici fiyat endeksi mart ayı verisi açıklanacak. 16 Nisan Çarşamba, ABD'de veri takvimi yoğun. Mart ayı kapasite kullanım oranı, sanayi üretimi ve perakende satışlar verileri açıklanacak. 17 Nisan Perşembe, mart ayına yönelik inşaat izinleri ve konut başlangıçları takip edilecek. 23 Nisan Çarşamba, Avrupa'da nisan ayı öncü imalat ve hizmetler PMI verileri izlenecek. 24 Nisan Perşembe, ABD'de dayanıklı tüketim mal siparişleri ve mevcut konut satışları takip edilecek. 30 Nisan Çarşamba, ABD'de 1.çeyrek ilk okuma büyüme verisi, Fed'in yakından takip ettiği çekirdek kişisel tüketim harcamaları endeksi açıklanacak. Nisan ayında Fed'in toplantısı bulunmuyor. Fed üyelerinin ay içerisindeki konuşmaları ve ABD'de açıklanacak veriler, Fed'in yılın kalan toplantılarına yönelik beklentileri şekillendirmeye devam edecektir.
İnternet sitemizde yapılan bu paylaşımlar, yalnızca bilgilendirme amaçlı olup herhangi bir şekilde yatırımcılara telkinde bulunma, yatırımcıları yönlendirme yahut yatırımcılara kar/zarar vaadi verme şeklinde yorumlanamaz.
İstediğiniz Analiz ve Raporlar, İstediğiniz İletişim Kanalında!
Piyasadan haberdar olmak için analiz ve raporlarımıza ücretsiz abone olun.
Sadece ilgilendiğiniz yatırım ürününe dair analiz ve raporları mobil bildirim ya da e-posta olarak almayı tercih edin. Hem mail kalabalığından kurtulun hem de karbon ayak izinizi azaltarak çevreyi koruyun.
© 2023 Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.