Başekonomist Serkan Gönençler
Merkezi bütçe Ağustos’ta 97 milyar TL fazla verirken, 12-aylık birikimli açık 2,04 trilyon TL’ye geriledi. Ağustos’ta merkezi bütçe 96,7 milyar TL fazla verirken, faiz dışı dengede ise 276,4 milyar TL fazla verildi. Geçen yılın aynı ayında 129,6 milyar TL bütçe açığı ve 32,5 milyar TL faiz dışı açık verilmişti. Böylece, 12-aylık birikimli bakıldığında bütçe açığı 2,27 trilyon TL’den 2,04 trilyon TL’ye, faiz-dışı açık ise 417 milyar TL’den 108 milyar TL’ye geriledi. Bu rakamlar 2024 sonunda 2,11 trilyon TL ve 836 milyar TL açık şeklindeydi. Yüksek enflasyon nedeniyle yıllık karşılaştırmalar hatalı yorumlara neden olabileceğinden, geçen yılın rakamlarını enflasyon düzeltmesine tabi tuttuğumuzda, 2024’ün rakamları bugünün fiyatlarıyla 172 milyar TL bütçe açığı ve 43 milyar TL faiz dışı fazlaya tekabül etmektedir.
Manşet bütçe rakamlarında geçen yılın Ağustos ayına göre dramatik iyileşme dikkat çekici. Ancak bu sonuçlarda geçen sene geçici Kurumlar Vergisi tahsilatlarının büyük kısmının, Gelir Vergisi tahsilatlarının da bir bölümünün Eylül ayına sarkmasının önemli bir etkisi olduğunu belirtmek gerekiyor. O açıdan, Eylül sonuçlarının açıklanmasıyla beraber Ağustos-Eylül rakamlarını toplu şekilde karşılaştırmak daha sağlıklı olacaktır. Faiz-dışı harcamalara bakılacak olursa, yıllık artış nominal %40, reel olarak %5 artışa tekabül ediyor. Bu önceki birkaç aya göre bir yükselişe işaret ediyor olsa da kontrollü artış eğiliminin devam ettiğini gösteriyor.
Ocak-Ağustos döneminde, faiz-dışı harcamaların yıllık nominal %37 (reel (%0), artarken, vergi gelirlerinin nominal %56 (reel %14) arttığını görüyoruz. Vergi gelirlerindeki artışlarda mevduat ve yatırım fonları gelirlerinden alınan stopajdaki artışların önemli bir etkisinin olduğunu ekleyelim. Şöyle ki, Ocak-Ağustos döneminde Gelir Vergisi tahsilatları yıllık %93 artmış görünüyor. 9 Temmuz’daki son stopaj artışının (%15,0’ten %17,5’e) yılın ikinci yarısında bütçeye 80 milyar TL seviyelerinde bir gelir sağlayabileceğini hesaplıyoruz. Güçlü vergi tahsilatı ve faiz-dışı harcamalardaki kontrollü gidiş sayesinde, faiz-dışı dengenin 2024’ün Ocak-Ağustos dönemindeki 210 milyar TL’lik açıktan 2025’in aynı döneminde 518 milyar TL fazlaya geçtiğini görüyoruz. Buna karşılık, aynı dönemde bütçe açığında 974 milyar TL’den 908 milyar TL’ye sınırlı bir düşüş var.
Bütçe açığındaki düşüşün çok sınırlı kalmasının nedeni daha önce de çok kere belirttiğimiz üzere faiz harcamalarındaki hızlı yükselişler. Faiz harcamaları geçen senenin 8 aylık döneminde 764 milyar TL seviyesinde gerçekleşirken, bu yılın aynı döneminde 1,43 trilyon TL olarak ortaya çıkmış durumda, ki bu da %87’lik bir artışa işaret ediyor. Hatırlatmak gerekirse, geçen hafta yayınlanan 2026-2028 dönemi OVP’si ile faiz harcama projeksiyonu 2025 yılı için 1,95 trilyon TL’den 2,05 trilyon TL’ye, 2026 yılı için ise 2,28 trilyon TL’den 2,74 trilyon TL’ye revize edilmişti. Yandaki 2 nolu grafikten de görülebileceği üzere, son yıllarda vergi gelirlerindeki güçlü toparlanmaya rağmen, faiz harcamalarının daha hızlı artması sonucu, faiz harcamalarının vergi gelirlerine oranı yükselirken, bu durum bütçe açığındaki bozulmaya önemli katkı sağlamaktadır.
Geçtiğimiz aylarda, 2025 sonunda bütçe açığını 1,9 milyar TL’lik (GSYH’nin %3,1) hükümet projeksiyonunun üzerinde 2,1-2,2 trilyon TL (GSYH’nin %3,6-3,7’si) civarında beklediğimizi belirtmiştik, ki son OVP ile hükümetin yeni projeksiyonu da 2,2 trilyon TL’ye yükseltildi. Faiz-dışı harcamalardaki kontrollü artışa rağmen yapılan bu revizyon, vergi gelirlerinin ek stopaj gelirlerine rağmen hedeflerin altında kalması ve faiz harcamalarından kaynaklanıyor. Bu arada, 2026 yılı için öngörülen %28’lik vergi artışının %19,7’lik deflatör tahmininin oldukça üzerinde olması, önümüzdeki dönemde ek vergi arışları yapılması, enflasyon muhasebesinden vazgeçilmesi gibi bir dizi olasılığı akla getiriyor.
YASAL UYARI: Burada yer alan bilgiler Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş. tarafından genel bilgilendirme amacı ile hazırlanmıştır. Yatırım Danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak Yatırım Danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Herhangi bir yatırım aracının alım-satım önerisi ya da getiri vaadi olarak yorumlanmamalıdır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan fiyatlar, veriler ve bilgilerin tam ve doğru olduğu garanti edilemez; içerik, haber verilmeksizin değiştirilebilir. Tüm veriler, Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş. tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan alınmıştır. Bu kaynakların kullanılması nedeni ile ortaya çıkabilecek hatalardan Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş. sorumlu değildir.