Haftalık Bülten : 20 - 27 Ekim

Haftalık Bülten : 20 - 27 Ekim

Yayınlanma Tarihi: 20.10.2025

ABD’de federal hükümet kapalı kalmaya devam ediyor

1 Ekim’de yeni bütçenin onaylanamamasına bağlı olarak ABD’de federal hükümet kapanmıştı. 1 Ekim Çarşamba gününden itibaren ABD’de federal hükümet kapalı kalmaya devam ederken, bu sürecin ne kadar daha süreceği belirsizliğini koruyor. ABD’de iki haftadır süren federal hükümetin kapanması, ABD ekonomisine haftada 15 milyar dolara kadar üretim kaybına mal olabileceği belirtiliyor. Söz konusu maliyet tahmininin Beyaz Saray Ekonomik Danışmanlar Konseyi tarafından hazırlanan bir rapora dayandığı belirtilirken, ABD Hazine Bakanı Bessent ise düzenlediği basın toplantısında hükümetin kapanmasının artık ABD ekonomisinin canlı dokusuna zarar vermeye başladığını belirtti. Kongrenin Cumhuriyetçi ve Demokrat liderleri birbirlerini suçlamaya devam ederken, henüz anlaşma sağlanacağına dair bir işaret ya da iyimserlik bulunmuyor. Opsiyon fiyatları, yatırımcıların hükümet kapanmasının 1 aya kadar sürebileceği ihtimaline işaret ediyor. Geçen hafta perşembe günü hükümeti geçici olarak finanse edecek yasa tasarısı kabul edilmeyerek 18 gündür süregelen kapanma hali sona erdilemedi. Temsilciler Meclisi’nde daha önce Cumhuriyetçilerin desteğiyle kabul edilen tasarı, Senato’daki oylamada 45’e karşı 51 evet oyuyla sonuçlandı. Cumhuriyetçilerin tasarıyı geçirmek için 60 oy alması gerekiyor. Şu an için ABD’de kapanmanın piyasalar üzerinde anlamlı bir etkisi olmasa da bu sürecin uzaması ve olumsuz etkilerinin artış kaydetmesi risk iştahını baskılayarak ABD piyasaları başta olmak üzere küresel hisse piyasalarında satışların yaşanmasına neden olabilir. Bu nedenle federal hükümet kapanması ve bütçe krizi önümüzdeki günlerde de yakından izlenmeye devam edilecektir.

Normal şartlarda geçen hafta açıklanması gereken eylül ayı enflasyon rakamları açıklanmadı. TÜFE rakamının yeni haftada 24 Ekim Cuma günü açıklanması bekleniyor. Hatırlanacağı üzere, ABD’de eylül ayı tarım dışı istihdam rakamları açıklanmamıştı. ABD’de kapanma durumunun uzaması ve olursa Fed’in yakından izlediği ve faiz kararları üzerinde ana belirleyici olan bu önemli ekonomik verilerin yokluğu piyasalardaki belirsizliği artırabilir. Hatırlanacak olursa, son dönemdeki yazılarımızda Fed’in belirli bir patikada hareket etmeyeceğini vurguladığını ve veri odaklı bir yaklaşımla hareket edeceklerini, bu nedenle de başta enflasyon ve istihdam verileri olmak üzere ekonomik verilerin Fed’in faiz kararları üzerinde ana belirleyici olacağını belirtiyoruz. Hükümetin kapanması dolayısıyla önemli ekonomik verilerin açıklanamaması ve bu kapalılık halinin uzun süre devam etmesi, Fed’in para politikası görünümdeki belirsizlikleri artıracak ve önemli verilerin yokluğunda faiz adımlarının atılmasını oldukça güçleşecektir.

hesap açmak çok kolay!

Hesabınızı dilediğiniz yerden dakikalar içinde açın, tüm yatırım işlemlerinizi kolayca gerçekleştirin.

Tarife kaynaklı endişeler yeniden gündemde

ABD Başkanı Trump önceki hafta cumartesi günü yaptığı açıklamada, nadir toprak elementlerinin ihracatına getirdiği kısıtlamalar nedeniyle 1 Kasım itibarıyla Çin ürünlerine yönelik yüzde 100 ek tarife vergisi uygulayacaklarını belirtti. Trump’ın bu açıklaması sonrasında ABD borsalarında ilk fiyatlamalarda tarife endişeleriyle birlikte satışlar gözlenirken, haftanın kalan bölümünde dalgalı bir seyir takip edildi. ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin'e ek tarife kararı piyasalarda endişeleri artırırken, Trump’ın Çin Devlet Başkanı Şi Jinping ile görüşmesini iptal etmediğini söylemesi ve Fed’e ilişkin korunan faiz indirim beklentileri piyasalardaki kayıpların derinleşmesinin önüne geçti. Ek vergi açıklamasının haricinde Trump, hafta içerisindeki açıklamalarında Çin'e yönelik Boeing parçalarının ihracatında kontrol tehdidinde bulunurken, mevcut durumda Çin ile bir ticaret savaşının içinde olduklarını da belirtti.

Çin tarafından yapılan açıklamada ise Trump'ın ek tarife tehdidine rağmen, nadir toprak elementlerinin ihracatına yönelik alınan kontrol tedbirlerinin meşru ve uluslararası yükümlülüklerin gereği olduğunu bildirilirken, tarife savaşı istemediklerini ama bu durumdan da korkmadıklarını vurguladılar. Birkaç hafta içinde yapılması beklenen ABD Başkanı Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping görüşmesi piyasaların yakın takibinde yer alacaktır. Eğer bu görüşme sonrasında pozitif mesajlar gelmez ve özellikle Çin’in nadir toprak elementlerine yönelik kısıtlamaları devam edecek olursa ABD – Çin arasında yeniden alevlenebilecek bir ticaret savaşı küresel risk iştahı ve piyasalar üzerinde baskı oluşturacaktır. Bu nedenle ABD – Çin ilişkilerine yönelik haber akışları yakından izlenmelidir. Ek olarak perşembe günü ABD’de iki bölgesel bankanın hisseleri, şirketlerin zor durumdaki ticari ipoteklere yatırım yapan fonlara verdikleri kredilerde dolandırıcılık kurbanı olduklarını açıklamalarının ardından sert düşüşler kaydetti. Bu haber akışıyla birlikte kredi piyasalarında yeni çatlakların ortaya çıktığı endişelerini ve bölgesel bankalara yönelik riskleri yeniden artırırken, haftanın son bölümünde bölgesel bankacılığa yönelik artan risk ve endişeler ile ABD borsaları ve küresel risk iştahı zayıflama kaydetti.

Fed üyelerinin açıklamaları takip edildi

Fed Başkanı Powell geçen hafta salı günü yaptığı açıklamalarda, merkez bankasının niceliksel sıkılaştırma (QT) olarak bilinen bilanço küçültme programının yakında sona erebileceğini belirtti. Mevcut ekonomik koşullar ve para politikası görünümüne ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Powell, hükümetin kapanması dolayısıyla bazı verilerin yayımlanmasının geciktiğini ancak halka açık ve özel sektörden elde edilebilen çeşitli verileri düzenli olarak incelediklerini belirtti. Buna karşın hükümetin kapanması bir süre daha devam ederse, özellikle de ekim ayı verilerini kaçırmaya başlayacaklarını belirterek, bu durumun daha da zorlaşabileceğini söyledi. Enflasyon ve istihdam riskleri dengelendikçe politikanın daha nötr bir seviyeye gelmesi gerektiğini ifade eden Powell, eğer çok hızlı hareket ederlerse, enflasyonla mücadeleyi yarım bırakmış olacaklarını ancak çok yavaş hareket ederlerse de istihdam piyasasında gereksiz ve acı verici kayıplar yaşanabileceğini söyledi. Dolayısıyla, bu ikisini dengelemek gibi zor bir durumun içinde olduklarını vurguladı. Powell yaptığı konuşmasında, istihdam artış hızının düşük olduğunu birkaç kez vurguladı ve bu durumun daha da zayıflayabileceğini belirtti. İstihdam tarafındaki zayıflığa ilişkin vurguların öne çıktığı Powell’ın konuşmasının ardından piyasalardaki faiz indirim beklentileri korundu.

Hafta içerisinde diğer Fed üyelerinin açıklamaları da takip edildi. Fed guvernörlerinden Christopher Waller, istihdam piyasasındaki zayıflık sürerse Fed’in faiz oranını nötr seviyeye indirmesi gerektiğini, nötr faiz oranının mevcut faiz oranının yaklaşık 100-125 baz puan altında olduğunu ve faizleri nötr seviyesinin altına çekmeye gerek görmediğini belirtti. Boston Fed Başkanı Susan Collins, işgücü piyasasındaki risklerin artmasının, belirsiz ekonomik ortamda merkez bankasının ek faiz indirimlerini desteklediğini yineledi. Philadelphia Fed başkanı olarak ilk konuşmasını yapan Anna Paulson, işgücü piyasasına yönelik artan risklerin, ABD merkez bankası tarafından daha fazla faiz indirimi yapılmasını gerektirdiğini söyledi. St. Louis Fed Başkanı Alberto Musalem, işgücü piyasasını desteklemek için bir faiz indirimi daha için potansiyel bir alan gördüğünü, ancak enflasyonun ABD merkez bankasının %2'lik hedefinin kayda değer ölçüde üzerinde kalması nedeniyle ihtiyatlı olunması çağrısında bulundu. Fed guvernörlerinden Stephen Miran ABD-Çin ticaret geriliminin son zamanlarda yeniden alevlenmesinin ekonomi için daha fazla aşağı yönlü risk yarattığını ve hızlı bir para politikası gevşetmesi gerektiğini belirtti. Son aylarda istihdam tarafında gözlenen zayıflama nedeniyle piyasalarda Fed’in ekim ve aralık toplantılarında 25’şer baz puanlık faiz indirimlerine devam edeceği beklentisi korunuyor.

Yurt içinde TCMB faiz kararı kritik olacak

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), Türkiye'nin kredi notu ve görünümüne dair güncelleme yayımlamadı. Açıklamada, bu ülkeler için yarı yıllık gözden geçirmenin gerçekleştirildiği ancak mevcut kredi notlarında herhangi bir değişiklik yapılmadığı aktarıldı. S&P, mevcut durumda Türkiye'nin uzun vadeli kredi notunu "BB-" ve kredi notu görünümünü "durağan" olarak değerlendiriyor. Yeni haftada 23 Ekim Perşembe günü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplantısı ve faiz kararı son derece önemli olacaktır. Hatırlanacağı üzere, 3 Ekim’de açıklanan eylül ayı enflasyon rakamlarının beklentilerin oldukça üzerinde gelmesi ve yukarı yönlü risklere işaret etmesi sonrasında piyasalarda, TCMB’nin faiz indirimlerinin daha temkinli ilerleyeceğine yönelik beklentiler öne çıkmıştı. TCMB’ye yönelik zayıflayan faiz indirim beklentileri ekim ayı içerisinde bankacılık sektörü öncülüğünde Borsa İstanbul üzerinde de baskı oluşturan ana etken olarak takip edildi. Yüksek gelen enflasyon ve TCMB’nin son toplantısında enflasyonda belirgin bozulma olması durumunda sıkılaştırma yapılacağı yönlendirmesi de dikkate alındığında ekim toplantısında faiz indirimlerine ara verilme ihtimalinin artış kaydettiğini değerlendiriyoruz. Piyasalarda 100 – 150 baz puan bir faiz indirimi gelebileceği değerlendiriliyor. Yüksek gelen enflasyon verisi öncesinde bu taraftaki beklentiler 200 – 250 baz puan yönündeydi. TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın son dönemdeki açıklamalarında, ana eğilim göstergelerinin dezenflasyon sürecinin yavaşladığına işaret ettiği ve talep koşullarının dezenflasyon sürecini bozmasına izin vermeyecekleri mesajları öne çıkıyor. Özetle, TCMB’nin bu toplantısında sınırlı/cüzi bir indirime gidebilme ihtimali bulunmakta birlikte, son dönemdeki temkinli ve kararlı duruş vurgularını da dikkate aldığımızda ekim toplantısında faizlerin sabit bırakılma ihtimalinin de güç kazandığı kanısındayız. TCMB’nin perşembe günkü faiz kararı ve karar metnindeki yönlendirmeleri yakından takip edilecek ve fiyatlamalar üzerinde belirleyici olacaktır.

BIST100 Endeksi’nde zayıf görünüm

Geçen hafta da genel olarak satıcılı seyrin etkisini sürdürdüğü ve teknik görünümdeki zayıflamanın devam ettiği BIST100 Endeksi geçen haftayı %4,77 oranında bir kayıpla 10.209 puandan tamamladı. Eylül ayının ilk yarısındaki düşüşlerde güçlü bir destek olarak çalışan fibonacci trend dönüş çizgisinin geçtiği 10.285 ile 200 günlük üssel ortalamayı (10.231) hafta içerisinde güçlü ve kritik bir destek olarak öne çıkarırken, cuma günü bu destek bölgesinin kırılmasıyla birlikte 10.000 bölgesine kadar satışların derinleştiği bir fiyatlama takip edildi. Kritik seviyeler olarak izlediğimiz 200 günlük üssel ortalama (10.231) ile fibo trend dönüş çizgisi (10.285) altında fiyatlama eğiliminin devamında 10.100 - 10.000 aralığı kısa vadeli destek bölgesi olarak takip edilecektir. Psikolojik öneme sahip 10.000 puan altındaki kapanışlarda satışların hız kazanabileceği endekste, 9.900 - 9.830 – 9.750 – 9.650 ve 9.530 seviyelerine doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir. Endekste 10.285 üzerinde tutunma sağlanabilir ve tepki alımları gözlenecek olursa 10.350 – 10.390 aralığı ilk direnç bölgesi olup, devamında 10.460 ve 100 günlük üssel ortalama (10.556) direnç olarak takip edilecektir. Geçen hafta içerisinde güçlü bir direnç olarak çalışan 100 günlük ortalama üzerinde kapanışlar alınamadığı sürece olası yükselişlerin tepki mahiyetinde kalabileceği ve genel olarak zayıf görünümün devam edebileceği görüşündeyiz. 100 günlük ortalama üzerindeki kapanışlarda toparlanma çabasının etkisini sürdürebileceği endekste, 10.650 – 50 günlük üssel ortalama (10.770) – 10.860 ve 11.000 seviyeleri direnç konumunda bulunmaktadır.

Yeni Haftada Ne Konuşacağız?

Küresel piyasalarda, bu hafta ABD ile Çin heyetlerinin Malezya’daki görüşmesi takip edilecek. Hafta içerisinde yapılacak görüşmelerin seyri önemli olacaktır. ABD Başkanı Trump, Çin Başbakanı ile birkaç hafta içerisinde görüşeceklerinin sinyalini verirken, bu haftaki görüşmeler bu konuya daha da netlik getirecektir. Müzakere umudunun olması şimdilik olumlu. Eğer bir uzlaşma sağlanırsa, risk iştahını da olumlu etkileyecektir. Bu hafta, ABD’de enflasyon haftası olacak. ABD’de hükümet hala kapalı olduğu için veriler geç açıklanıyor. Enflasyon verisi, geçtiğimiz hafta açıklanacaktı. Ancak bu hafta açıklanacağı belirtildi. Fed’in toplantısı gelecek hafta ve enflasyon verisini görmüş olacak. Fed Başkanı Powell geçtiğimiz haftaki konuşmasında, istihdam verileri yerine alternatif veriler bulduklarını belirtmişti çünkü eylül ayı istihdam verileri hala açıklanmadı. Powell’ın mesajları, ekim ayı Fed toplantısı için faiz indirimi beklentilerin korunması sağlıyor. Ancak, hükümet kapalı kalmaya devam ederse ve ekim ayı verileri de geç açıklanırsa, Fed için işler daha da zorlaşacaktır. Bu nedenle bu hafta içinde ABD’de hükümetin ne zaman faaliyete geçeceğine yönelik haber akışları yakından izlenecek. İngiltere içinde bu hafta enflasyon haftası olacak. Asya piyasalarında, Çin’de büyüme verisi ön planda olurken, Japonya’da ise enflasyon ve dış ticaret istatistikleri izlenecek. Yurt içinde, bu hafta Merkez haftası olacak.

Türkiye

Yurt içi piyasalarda bu haftanın en majör başlığı, TCMB’nin faiz kararı olacak. Merkez, 23 Ekim günü faiz kararını açıklayacak. Eylül ayı enflasyonu sonrasında piyasalar bu haftaki toplantı için faiz indirimi beklentisini zayıf görüyor. Kurum olarak, bu haftaki toplantı için faiz indirimi beklentimiz bulunmuyor. Karar metnindeki detaylar, aralık ayı toplantısına yönelik beklentileri şekillendirmesi adına önemli olacaktır.

23 Eylül Perşembe günü TÜİK tarafından tüketici güven endeksi açıklanacak. Perşembe günü TCMB’nin haftalık para ve banka istatistiklerini de yayınlaması bekleniyor. Hafta içerisinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ekonomi yönetiminden gelecek açıklamalar izlenecektir.

Avrupa

Haftanın ilk işlem gününde, Almanya’da eylül ayı ÜFE verileri açıklanacak. Aynı gün, Euro Bölgesi cari işlemler dengesi takip edilecek. 23 Ekim Perşembe, Euro Bölgesi tüketici güven endeksi takip edilecek.

24 Ekim Cuma, Avrupa’da öncü imalat ve hizmetler PMI verileri açıklanacak. Hafta içerisinde, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde’ın konuşmaları görülüyor. Başkanın, faizle ilgili söylemleri yakından izlenecektir.

ABD

ABD piyasalarında, 20 Ekim Pazartesi günü CB öncü göstergeler endeksi açıklanacak.

23 Ekim Perşembe, ikinci el konut satışları ve Chicago Fed ulusal aktivite endeksi verileri takip edilecek.

24 Ekim Cuma, ABD’de enflasyon günü ve eylül ayı enflasyonu açıklanacak. Aynı gün, öncü imalat ve hizmetler PMI verileri ile yeni konut satışları verilerinin de açıklanması bekleniyor. Gelecek hafta Fed haftası olması sebebiyle bu hafta Fed üyelerinin sakin kalacağı bir hafta olacaktır.

Yasal Uyarı: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Güncel Analizler

Güncel Analizler

İstediğiniz Analiz ve Raporlar E-Posta Kutunuza Gelsin!

Piyasadan haberdar olmak için analiz ve raporlarımıza ücretsiz abone olun.

Sadece ilgilendiğiniz yatırım ürününe dair analiz ve raporları almayı tercih edin. Hem mail kalabalığından kurtulun hem de karbon ayak izinizi azaltarak çevreyi koruyun.

İlginizi Çekebilecek Yazılar

BİZİ TAKİP EDİN

© 2025 Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.