PİYASA VERİLERİ

Son Değer

Değişim

*Veriler, 15 dakika gecikmeli olarak gelmektedir. Borsa İstanbul seans saatleri içerisinde veriler temin edilmekte olup Borsa İstanbul'un kapalı olduğu gün ve saatlerde son işlem gününün kapanış verisi yansıtılmaktadır.

BIST 100

Loading
Gedik Yatırım'da Hesap
Açmak Çok Kolay!

İstediğiniz yerden, istediğiniz zaman şubeye gitmeden, beklemeden görüntülü görüşme ile kolayca hesap açabilirsiniz.

Haftalık Bülten : 16 Haziran 2025

Haftalık Bülten : 16 - 23 Haziran 2025

Yayınlanma Tarihi: 16.06.2025

Jeopolitik riskler yeniden ön planda

Perşembe günü ABD’nin Irak’ta görev yapan büyükelçilik çalışanlarını ve kritik personellerini tahliye etmeye hazırlandığına yönelik haber akışları İran ve İsrail arasında gerilimin artış kaydedebileceğine yönelik endişeleri artırdı. ABD’den ayrıca Ortadoğu’ya yönelik seyahat uyarıları ve Basra Körfezi’nde yüksek güvenlik çağrıları da öne çıktı. Tüm bu gelişmelerin ardından cuma günü sabah saatlerinde İsrail İran’a yönelik bir saldırı başlattı. İran’ın başkenti Tahran başta olmak üzere Tebriz, İsfahan ve Hamedan’da patlamaların yaşandığı belirtildi. İran'ın çeşitli bölgelerinde çok sayıda askeri hedefin ilk saldırıda vurulduğu belirtilirken, askeri hedeflerin, komutanların, karargahların ve nükleer tesislerin saldırıya uğradığı kaydedildi. İran Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selâmi ise saldırılar neticesinde hayatını kaybettiği ve Hüseyin Selami'yle birlikte İran Genelkurmay Başkanı'nın da hayatını kaybetmiş olabileceği ifade edildi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırıların gerektiği kadar uzun süreceğini bildirirken, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ABD'nin saldırılara iştirak etmediğini dile getirdi. İsrail'in saldırılarının ardından açıklama yapan İran Lideri Ali Hamaney, İsrail'in saldırılarında bazı komutan ve bilim insanlarının hayatını kaybettiğini belirterek, İsrail'e sert karşılık vereceklerini açıkladı. Cuma günü akşam saatlerinde İran İsrail’e yönelik misillemede bulunarak balistik füze saldırısı düzenledi. Hafta sonu İran ve İsrail arasında karşılıklı saldırıların devam ettiği takip edilirken, bölgedeki tansiyon ve iki ülke arasındaki gerilim yüksek kalmaya devam ediyor. Önümüzdeki süreçte bölgedeki gelişmeler ve İran – İsrail arasında gerilimin ne yönde ilerleyeceği risk iştahı ve fiyatlamalar üzerinde belirleyici olacaktır. Bölgedeki gelişmelerin yakından takip edilmesi önem taşırken, haber akışlarına duyarlılığın yüksek seyrettiği konjonktürde sert ve volatil fiyatlamalara karşı da hazırlıklı olunmalıdır.

 

İsrail’in saldırısı sonrasında küresel hisse piyasaları başta olmak üzere riskli varlıklarda satış baskısı artış kaydederken, güvenli liman talebiyle ons altının yükseliş kaydettiği ve arz endişeleriyle petrol fiyatlarında da sert yükselişlerin yaşandığı görüldü. Petrol fiyatlarında daha önceki dönemlerde de İran – İsrail geriliminin artış kaydetmesine bağlı sert yükselişler gözlense de devamında bölgedeki tansiyonun düşmesiyle birlikte petrol fiyatlarının kazançlarını geri vererek dengelendiği görülmüştü. Bu nedenle halihazırda İran – İsrail arasındaki saldırıların şiddetlenip şiddetlenmeyeceği gibi gelişmeler petrol fiyatlarının seyri ve dengeleneceği seviyeler üzerinde belirleyici olacaktır. Şu an için bir öngörüde bulunmak mümkün olmazken, ilerleyen süreçte saldırıların karşılıklı olarak şiddetlenmesi, İsrail’in İran’ın petrol ihracatının çok büyük bölümünü gerçekleştirdiği Kharg Adası’nın hedef alınması veya dünya petrol ticaretinin üçte birinin gerçekleştiği Hürmüz Boğazı’nda gerilimin artarak geçişlerin aksaması gibi gelişmeler petrolde arz endişeleriyle yükselişin sürmesine ve dengelenmenin daha yüksek seviyelerde oluşmasına neden olabilir. Petrol fiyatlarındaki anlık hareketlerden ziyade gelişmelere bağlı olarak kalıcılı yükselişlerin yaşanması küresel çapta enflasyonist baskıların artış kaydetmesine ve piyasalar üzerinde satış baskısının sürmesine yol açabilir. İsrail ve İran arasındaki gelişmeler Borsa İstanbul üzerinde satış baskısını artırırken, Türkiye’nin makroekonomik göstergeleri üzerinde de etkili olabilecektir. Özellikle petrol fiyatlarındaki yükselişin kalıcı olması ve dengelenmenin yüksek seviyelerde gerçekleşmesi halinde artan enerji maliyetleri enflasyon üzerinde yukarı yönlü riskleri artırabilir. Bu nedenle bölgedeki gelişmeler hem makroekonomik etkiler hem de Türkiye’nin bölgeye coğrafi yakınlığı nedeniyle yakından izlenecek ve son derece önemli olacaktır.

hesap açmak çok kolay!

Hesabınızı dilediğiniz yerden dakikalar içinde açın, tüm yatırım işlemlerinizi kolayca gerçekleştirin.

Jeopolitik risklerin yanında tarife konusu da belirsizlik oluşturuyor

Perşembe ve özellikle cuma günü jeopolitik risk fiyatlaması öne çıkarken, haftanın ilk yarısında da tarife kaynaklı gelişmeler takip edildi. Daha önce anlaşmanın yükümlülüklerine uyulmadığına ilişkin açıklamaların öne çıktığı ABD ve Çin arasında geçen hafta Londra’da görüşmeler yeniden başladı. Bu görüşmelerde ilerleme sağlandığı haberleri öne çıkarken, salı günü ABD ve Çin yaptıkları açıklamada, iki ülke arasındaki ticaret ateşkesini yeniden rayına oturtacak ve Çin’in nadir toprak elementleri üzerindeki ihracat kısıtlamalarını kaldıracak bir çerçeve anlaşma üzerinde uzlaştıklarını bildirdi. ABD Başkanı Donald Trump, Çin’in nadir toprak elementlerini önceden tedarik etmesi ve Çinli öğrencilerin Amerikan üniversitelerine erişiminin sağlanması gibi konuları da içeren bir ticaret çerçevesinin tamamlandığını söyledi. Trump, ABD'nin yüzde 55, Çin'in ise yüzde 10 tarife uygulayacağını belirtti. ABD ve Çin arasında gerilim şu an için yatışsa da Trump’ın iki haftaya kadar ülkelere tarife mektupları göndereceklerini söylemesi piyasaları tedirgin etti. Aynı zamanda Trump, yerli otomobil üretimini canlandırmak için ABD'nin otomobil gümrük vergilerini artırabileceğini söyledi. Trump'ın tek taraflı gümrük vergisi oranlarını belirleyen mektupları önümüzdeki 2 hafta içinde ticaret ortaklarına göndermeyi planladığını açıklamasının ardından küresel risk iştahı zayıflama kaydetti. Önümüzdeki süreçte jeopolitik gelişmeler başta olmak üzere tarife kaynaklı gelişmeler ve özellikle ABD’nin Avrupa Birliğiyle bir anlaşmaya varıp varamayacağı piyasaların yakın takibinde yer alacak ve fiyatlamalar üzerinde belirleyici olacaktır.

Fed toplantısı önemli olacak

ABD’de geçen hafta çarşamba günü açıklanan mayıs ayı TÜFE rakamı aylık bazda %0,1 oranında artış kaydetti ve yıllık bazda %2,4 olarak kaydedildi. Piyasadaki beklentiler TÜFE’nin ayık bazda %0,2 oranında artış kaydetmesi yönündeydi. Çekirdek TÜFE verisinde de pozitif bir sürpriz görüldü. Piyasadaki %0,3’lük artış beklentisine karşın Çekirdek TÜFE aylık bazda %0,1 oranında artış gösterdi ve yıllık bazda %2,8 olarak gerçekleşti. ABD Başkanı Trump enflasyon verilerinin harika olduğunu ifade ederken, Fed’e faiz indirim çağrısını yineledi. Fed Başkanı Powell ve Fed üyelerinin son dönemdeki açıklamalarında, tarifelerin biraz daha netlik kazanana kadar adım atmak istemediklerini, bekleyip görmek için iyi bir pozisyonda olduklarını ve acele etmelerine gerek olmadıklarını vurguladıkları açıklamalar öne çıktı. Fed’in 18 Haziran’daki toplantısında faiz oranlarında değişim beklenmezken, yayınlanacak projeksiyonlar ve Fed üyelerinin tahminlerini içeriden noktasal grafikler önemli olacaktır. Aynı zamanda Fed Başkanı Powell’ın mesajları da yakından izlenecektir. Piyasalar halihazırda 2025 yılında 2 faiz indirimine gidileceğini ve ilk faiz indiriminin %90 ihtimalle eylül toplantısında yapılacağını öngörüyor. Elbette önümüzdeki süreçte ABD – Çin müzakerelerine ilişkin gelişmeler, tarife etkileri ve ekonomik verilere bağlı olarak beklentilerin değişim gösterebileceği dikkate alınmalıdır.

Japonya ve İngiltere’de de faiz kararları izlenecek

Fed toplantısının yanında 17 Haziran Salı günü Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) ve 19 Haziran Perşembe günü İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) faiz kararları da piyasaların takibinde yer alacaktır. Japonya’da enflasyonist baskılardaki azalma ve küresel ekonomik belirsizliklerin büyümeyi olumsuz etkileyebileceğine yönelik beklentiler, Japonya Merkez Bankası’nın faiz artırım beklentilerini kısa vadede zayıflatıyor. Tarife kaynaklı belirsizliklerin ön planda olduğu mevcut konjonktürde BoJ’un 17 Haziran’daki toplantısında faiz oranlarında değişme gitmeyeceği öngörülüyor. Toplantı sonrasında verilecek mesajlar ve kurulacak iletişim önemli olacaktır.

 

İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) da 19 Haziran’daki toplantısında faiz oranlarında değişime gitmeyeceği ve politika faizini %4,25 seviyesinde koruyacağı bekleniyor. İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Bailey, son açıklamasında politika faizinin yönünün aşağı olduğunu ancak bunun hangi hızda olacağı konusunda artık çok daha fazla belirsizlik olduğunu söyledi. Küresel ticaret politikalarına yönelik belirsizliklerin arttığı mevcut ortamda gelecekteki faiz indirimleri konusunda kademeli ve temkinli yaklaşımın yol gösterici olmaya devam edeceğini dile getiren Bailey, verilere dayanarak karar vereceklerini vurguladı.

TCMB’nin faiz kararı takip edilecek

Önceki yazımızda TCMB’nin 22 Mayıs’taki Enflasyon Raporu toplantısındaki iyimser duruşunu da dikkate aldığımızda, rezervlerdeki iyileşmenin sürmesi halinde, TCMB’nin 19 Haziran’daki toplantısında sınırlı miktarda (100-150 baz puan) faiz indirimini gündeme alabileceği ihtimalini dışlamadığımızı ancak bunun içinde ortalama fonlama maliyetinin politika faizi olan %46,0’ya yakınsadığını görmemiz gerektiğini ifade etmiştik. Geçen hafta ortalama fonlama maliyeti kademeli olarak düşüş kaydederek perşembe günü %46,1 seviyesine kadar geriledi. Normal şartlarda rezervlerde süregelen iyileşme ve fonlama maliyetindeki normalleşme, TCMB’nin 19 Haziran’daki toplantısında politika faizinde sınırlı bir indirime gidebileceği düşüncemizi kuvvetlendirirdi. Ancak İsrail’in İran’a yönelik saldırısı, bölgede artış kaydeden jeopolitik risk ile belirsizlikler ve petrol fiyatlarındaki artış dolayısıyla TCMB’nin haziran toplantısında politika faizinde değişime gitmeyeceğini ve gelişmelere bağlı olarak politika faizinde indirim adımını temmuz toplantısında atabileceğini düşünüyoruz. 19 Haziran toplantısında yine jeopolitik gelişmelere bağlı olmak koşuluyla gecelik borç verme faizinde normalleşme adımı atılarak %49’dan %47,5 seviyesine çekilebilir.

BIST100’de jeopolitik risk fiyatlaması

Bayram tatili dönüşü salı günü pozitif bir fiyatlamanın gözlendiği ve bankacılık sektörü öncülüğündeki alımlarla yükselişlerin güç kazandığı BIST100 Endeksi’nde kritik ortalamalar olarak izlediğimiz 100 ve 200 günlük üssel ortalamaların (9.564 / 9.566) aşıldığı ve devamında 9.700 bölgesinin test edildiği görüldü. Ancak perşembe günü ABD’nin Ortadoğu için uyarılarda bulunması ve kritik personellerini tahliye edeceğine dair haber akışları BIST100’de perşembe günü jeopolitik risklerdeki artış nedeniyle satışların yaşanmasına neden oldu. Cuma günü de İsrail’in İran’a yönelik saldırısı ve bölgede artış kaydeden tansiyon endekste satışların derinleşmesine yol açtı. Haziran ayında beklentilerden iyi gelen enflasyon verisi ve güç kazanan faiz indirim beklentileriyle kaydedilen kazançların jeopolitik endişelerle sert bir şekilde geri verildiği görüldü. BIST100 Endeksi haftayı %1,84 oranında bir düşüşle 9.312 puandan tamamladı. İçinde bulunduğumuz süreçte İran – İsrail artan gerilim ve jeopolitik gelişmeler yakından izlenecek ve fiyatlamalar üzerinde belirleyici olacaktır. Gelişmelere bağlı sert ve volatil fiyatlamaların yaşanabileceğini ve haber akışlarına duyarlılığın yüksek seyrettiği süreçte teknik analizin çok sağlıklı sonuçlar ortaya koymayacağını düşünmüyoruz. Bununla birlikte BIST100’de kısa vadede 9.100 – 9.000 bölgesi ilk güçlü destek noktası olup, 9.000 altındaki kapanışlarda 8.870 – 8.780 – 8.685 ve 500 günlük üssel ortalama (8.604) destek konumunda bulunmaktadır. Kritik öneme sahip 500 günlük ortalama kırılacak ve altında kapanışlar yaşanacak olursa hız kazanan satışlarla birlikte yeni dip arayışları gözlenebilir. Jeopolitik risklerin yatışması durumunda gözlenebilecek tepki alımlarında 9.350 – 9.390 bölgesi kısa vadeli direnç bölgesi olup, bu bölge üzerinde 50 günlük üssel ortalama (9.460) – 9.500 ve 200 günlük üssel ortalama (9.566) direnç olarak takip edilecektir. 200 günlük ortalama yeniden.

Yeni Haftada Ne Konuşacağız?

Yeni hafta, merkez bankaları haftası olacak. ABD, İngiltere, Japonya, Türkiye ve birçok ülke merkez bankalarının faiz kararları izlenecek. Küresel piyasalarda en önemlisi Fed'in faiz kararı olurken, yurt içi piyasalarda ise TCMB'nin faiz kararı ön planda olacak. Piyasalar, ABD, İngiltere ve Japonya Merkez Bankalarından faiz kararlarında bir değişiklik beklemiyor. Bankaların vereceği sinyaller, 2025 yılının kalan toplantılarıyla ilgili beklentileri etkileyecektir. Küresel piyasalar açısından önemli bir hafta olacak, dalgalanmalar görülebilir. İsrail ve İran arasındaki gerilimin artması, piyasaları tedirgin ediyor. Yeni haftada, jeopolitik gelişmeler piyasaların seyrini belirlemeye devam edecektir. İki ülke arasındaki tansiyonun artması, dünyayı alarma geçirdi. Bu konuyla ilgili haber akışları önemli olurken, tansiyon azalırsa, risk iştahını olumlu etkileyecektir. Ancak, gerilim artmaya devam ederse, piyasalarda negatif yansımaları da sürebilir. Bu nedenle, merkez bankalarının kararları, bu olayların gerisinde kalabilir. ABD Başkanı Trump, bu savaşın yakın zamanda biteceğini belirtirken, görüşmeler yaptıklarını da ifade ediyor. İran ile ABD arasında, 6.tur nükleer görüşmelerinin 15 Haziran Pazar günü yapılması bekleniyordu. Ancak, İsrail ve İran arasındaki gerilim sebebiyle İran bu görüşmelere katılmayacağını belirtti. Böylelikle, görüşmelerde askıya alınmış oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta sonu, ABD Başkanı Trump ile iki kez telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İran ve İsrail arasındaki gerilimin sona ermesi için ne gerekiyorsa yapacaklarını belirten Cumhurbaşkanı, görüşmelerinde devam edeceği sinyalini verdi. Özetle, diplomasi trafiği yoğun geçiyor. Yeni haftada, liderlerin görüşmeleri takip edilecek. Yurt içi piyasalarda, TCMB'nin faiz kararı haftanın en önemli başlığı olacak. En son nisan ayı toplantısında, faizleri arttıran TCMB için bu ayki toplantısında faiz indirimi beklentileri bulunuyor. Merkezin vereceği mesajlar önemli olacaktır. Hafta içerisinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ekonomi yönetiminden gelecek açıklamalarda yakından izlenecektir.

Türkiye

Yurt içi piyasalarda, haftanın ilk işlem günü veri takvimi yoğun. Nisan ayına ilişkin cari işlemler dengesi açıklanacak. Haziran ayı TCMB piyasa katılımcıları anketinin de yayınlanması bekleniyor. Nisan ayı perakende satışlar ve mayıs ayı bütçe dengesi de takip edilecek.

 

19 Haziran Perşembe günü, TCMB'nin faiz kararı izlenecek. Merkez için bu haftaki toplantısında, kurum olarak 100 baz puanlık faiz indirimi beklentimiz bulunuyor. Kararın sonucu ve karar metnindeki detaylar, yurt içi piyasalarda hareketliliğe neden olabilir. Aynı zamanda, 2025 yılının kalan toplantılarına yönelik beklentilerde şekillenmeye başlayacaktır.

 

20 Haziran Cuma, yurt içinde haziran ayı tüketici güven endeksi açıklanacak.

Avrupa

Avrupa piyasalarında, haftanın ilk işlem gününde açıklanacak önemli bir veri akışı bulunmamaktadır.

 

17 Haziran Salı, Almanya ve Euro Bölgesi ZEW ekonomik güven endeksi verileri takip edilecek.

 

18 Haziran Çarşamba, Euro Bölgesi cari işlemler dengesi ve mayıs ayı enflasyonu izlenecek.

 

20 Haziran Cuma, Almanya'da ÜFE günü ve mayıs ayı verisinin açıklanması bekleniyor. Haziran ayına ilişkin Euro Bölgesi tüketici güven endeksi de açıklanacak. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde ve Banka yetkililerinin hafta içerisinde konuşmaları olursa, yakından izlenecek. Özellikle son dönemdeki gelişmeleri nasıl yorumlayacakları merak konusu. Banka, haziran ayının ilk haftası faiz kararını açıklamış ve yılın kalan toplantıları için faiz indirimi konusunda daha temkinli olacakları mesajını vermişti.

ABD

ABD'de 17 Haziran Salı, mayıs ayına yönelik sanayi üretimi, kapasite kullanım oranı ve perakende satışlar açıklanacak.

 

18 Haziran Çarşamba, piyasaların gözü Fed'de olacak. Fed'in faiz kararı izlenecek. Fed için bu ayki toplantısında, faiz değişikliği beklenmiyor. Kararla birlikte Fed ekonomik projeksiyonlarını da yayınlayacak. 2025 yılının ikinci projeksiyonları yayınlanacak. Projeksiyonlardaki revizyonlar, bu yılın kalan toplantılarıyla ilgili beklentileri şekillendirmesi adına önemli olacaktır. Karar ve projeksiyonlar sonrası Fed Başkanı Powell'ın konuşması izlenecek. Son dönemdeki gelişmeler ve jeopolitik risklerdeki artış sebebiyle Fed'in bundan sonra nasıl bir politika izleyeceğine yönelik sinyaller, Powell'ın konuşmasında aranacak. Küresel piyasalar açısından hareketli bir gün olacaktır.

 

20 Haziran Cuma, ABD'de mayıs ayı CB öncü göstergeler endeksi izlenecek. Fed toplantısından sonra Fed üyelerinin konuşmaları başlayabilir. Perşembe ve cuma günleri, üyelerden gelecek açıklamalar izlenecektir.

Yasal Uyarı: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Youtube'da Gedik Yatırım

@GedikYatirim

Yeni Hafta Beklentileri ve Haftanın Hisseleri | 10 Haziran 2025

https://www.youtube.com/c/gedikyatirim

Güncel Analizler

Güncel Analizler

İlginizi Çekebilecek Yazılar

BİZİ TAKİP EDİN

© 2023 Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.