1 Ağustos Cuma günü Trump, karşılıklılık esasına dayanan tarife oranlarında değişikliğe gidilmesini öngören kararnameyi imzalamış ve 7 gün içerisinde uygulamaya gireceği belirtilmişti. Geçen hafta perşembe günü itibariyle ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni tarife oranları resmen yürürlüğe girdi. Avrupa Birliği, Japonya ve Güney Kore, otomobiller gibi önemli ihracat kalemleri de dahil olmak üzere ABD’ye ihraç ettikleri ürünlere %15 gümrük vergisi uygulanmasını kabul edilirken, diğer ülkelere ise %10’dan başlayan ve %40’lara kadar ulaşan tarifeler getirildi. Bu kapsamda, Hindistan'a %25, Endonezya'ya %19, Irak'a %35, İsrail'e %15, Malezya'ya %19, Norveç'e %15, İsviçre'ye %39, Suriye'ye %41, Tayvan'a %20 ve Vietnam'a %20 tarife oranları uygulamaya girmiş oldu. ABD Başkanı Trump çarşamba günkü açıklamasında, Rusya'dan petrol alımına devam etmesi nedeniyle Hindistan'a %25 ek vergi uygulanacağını açıkladı. Ayrıca ABD’nin en büyük üç ticaret ortağı olan Meksika, Kanada ve Çin ile mallara uygulanan vergilerin artırılmasına ilişkin müzakereler ayrı bir kanal üzerinden devam ediyor. Bu gelişmelere ek olarak ilaç ve yarı iletkenlere yönelik Trump’ın açıklamaları da takip edildi. ABD Başkanı Donald Trump, ABD'ye ithal edilen ilaçlara uygulanacak tarifelerin,şu ana kadar tehdit ettiği en yüksek oran olan %250′ye kadar çıkabileceğini söyledi. ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında çip ve yarı iletken ürünlere %100 oranında gümrük vergisi uygulanacağını duyurdu. Trump bu verginin yalnızca yurt dışından ithal edilen ürünleri kapsayacağını, ABD içinde üretim yapan firmaların ise muaf olacağını söyledi. Önceki yazımızda da belirttiğimiz üzere AB, Japonya ve Güney Kore yapılan anlaşmaların korunması halinde, ABD’nin ortalama gümrük tarifesi oranı %15,2’ye yükselecek. Bu da 2024’teki yüzde 2,3 seviyesinden oldukça yüksek bir artış anlamına geliyor. Fed’in ilk ticaret savaşı döneminde kullandığı model sonuçlarını esas alarak yapılan hesaplamalara göre, Trump yeniden göreve geldikten sonra ortalama tarife oranındaki 12,8 puanlık artışın birkaç yıl içerisinde ABD büyümesini %1,8 oranında azaltabileceği ve enflasyonu %1,1 oranında artırabileceği değerlendiriliyor.
Geçtiğimiz günlerde Trump, Rusya ve Ukrayna savaşının kısa sürede sona ermemesi ve barışın sağlanması için adımların atılmaması halinde Rusya’ya yönelik ciddi yaptırımlar getireceği tehdidinde bulunmuştu. Geçen hafta içerisinde Trump, Moskova'da Rus yetkililerle görüşmeler yapacaklarını ve bu müzakerelerden çıkacak sonuca göre Rusya'ya uygulanacak yaptırımlar konusunda karar vereceğini belirtti. Kremlin’den yapılan açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in birkaç gün içinde görüşmesi için anlaşmaya varıldığını belirtti. Hafta sonundaki haber akışında ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 15 Ağustos Cuma günü ABD'nin Alaska eyaletinde görüşeceğini açıkladı. Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Alaska'da yapacağı görüşmede Ukrayna krizini çözmeye odaklanacağını bildirdi. Trump – Putin görüşmesi ve bu görüşmeden çıkacak sonuçlar piyasaların yakın takibinde yer alacaktır.
1 Ağustos Cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam artışının 100 binin altında kalması ve geçen ayki veride yapılan ciddi aşağı yönlü revizyon istihdam piyasasına yönelik endişeleri artırdı. Veri sonrasında Fed’e yönelik faiz indirim beklentilerinin güç kazandığı görülürken, geçen hafta bu beklentilerin korunduğu görüldü. Piyasalar halihazırda Fed2in eylül ayında %90 ihtimalle 25 baz puan faiz indirimine gideceği ve bu yıl bitimine kadar 2 faiz indirimine gidilmesi öngörüyor. Fed’in en son yayınlanan projeksiyonlarında da 2025 yılı için toplamda 50 baz puanlık 2 faiz indirimi öngörülmekte. Bu yıl bitimine kadar Fed’in iki faiz indirimine gitmesi ana senaryo olarak yerini korurken, bu hususta önümüzdeki süreçte özellikle istihdam ve enflasyon rakamları Fed’in faiz kararları ve küresel risk iştahının seyri üzerinde belirleyici olacaktır. San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, pazartesi günü yaptığı açıklamada, ABD iş gücü piyasasının zayıfladığına dair artan kanıtlar ve gümrük tarifelerinin enflasyonu kalıcı şekilde yükselttiğine dair bir işaret bulunmaması nedeniyle, faiz indirimlerinin zamanının yaklaştığını söyledi. Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, yıl sonuna kadar iki çeyrek puanlık faiz indiriminin kendisine makul geldiğini belirtti. Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic ise işgücü piyasasına yönelik risklerin arttığını ancak eylül ayındaki Fed toplantısından önce faiz indirimine kesin olarak karar vermek için henüz erken olduğunu vurguladı. Ekonomik veri akışlarına bağlı olarak Fed’e yönelik beklentilerin
değişim göstereceği ve küresel çapta volatilitenin yüksek seyredebileceği dikkate alınmalıdır. Bu noktada 17 Eylül’deki Fed toplantısına kadarki enflasyon tarım dışı istihdam verileri mevcut beklentilerde önemli değişimlere neden olabilir. Yeni haftada 12 Ağustos Salı günü temmuz ayı TÜFE rakamı ve 14 Ağustos Perşembe günkü ÜFE verisi yakından izlenecektir. Bu noktada şunu da belirtmek isteriz ki Fed’in faiz indirimlerinin hızlanması küresel hisse piyasaları için ilk başta düşünülebileceği gibi destekleyici olmayacaktır. Normal şartlarda faiz oranları ve hisse piyasaları arasında ters bir korelasyon bulunmakta ve faiz indirimleri hisse piyasaları için destekleyici olmaktadır. Ancak içinde bulunduğumuz konjonktürde, ABD borsalarının görece yüksek çarpanlarla zirve seviyelerine yakın işlem gördüğü durumda, Fed’in faiz indirimlerinin hızlanması ABD ekonomisinde resesyona doğru bir gidişatın görülmesi halinde olacaktır. Dolayısıyla, ilk aşamada artan resesyon korkuları faiz indirimlerinin destekleyici yapısının önüne geçerek ABD borsaları öncülüğünde küresel hisse piyasalarında sert satışları beraberinde getirebilir. Resesyon endişeleriyle birlikte bir dip oluşumu sonrasında faiz indirimlerine yönelik beklentiler hisse piyasalarında toparlanmayı beraberinde getirebilir. Bu nedenle önümüzdeki süreçte ABD ekonomisinin genel görünümü ve açıklanacak veriler, resesyon endişeleri ve Fed’e yönelik beklentileri şekillendireceğinden çok daha yakından izlenecektir. Küresel piyasalarda yılın ikinci yarısında da volatilitenin devam edebileceği görüşündeyiz.
İngiltere Merkez Bankası (BoE) perşembe günkü toplantısında beklentilerle uyumlu olarak 25 baz puan faiz indirimine giderek politika faizini %4,0 seviyesine çekti. BoE, enflasyonun Eylül'de yüzde 4 ile zirve yapacağını sonrasında yüzde 3,7 seviyesine gerileyeceğini öngördü. BoE, uzun vadeli tahvil satışlarının tahvil piyasasının belirli bir bölümündeki gerilimi artırma riski taşıdığı konusunda uyarıda bulundu. Bu durum bankanın, bilançosunu küçültme hızını yavaşlatması gerekebileceğinin bir işareti olarak yorumlandı. İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey, faiz oranlarının hala düşüş eğiliminde olduğunu ancak gelecekteki herhangi bir faiz indiriminin kademeli ve dikkatli yapılması gerekeceğini vurguladı. BoE’nin küresel çaptaki belirsizlikleri ve enflasyonun gelişimini izleyerek kademeli faiz indirim döngüsünü sürdüreceğini ancak bu noktada temkinli duruşunu ön planda tutacağını değerlendiriyoruz.
4 Ağustos Pazartesi günü yurt içinde açıklanan temmuz ayı TÜFE rakamı %2,40 seviyesindeki medyan piyasa beklentisi ve bizim %2,25’lık tahminimizin altında %2,06 seviyesinde gerçekleşti. Temmuz 2024’teki %3,23lük rakamın seriden çıkmasıyla da, yıllık TÜFE enflasyonu %35,0’ten %33,5’e geriledi. Böylece yıllık TÜFE enflasyonu Mayıs 2024’te gördüğü %75,5 zirvesinden itibaren her ay gerilemiş oldu. Çekirdek TÜFE enflasyonu (C grubu) ise %1,80’lik beklentimize ve %2,1’lik medyan beklentiye karşılık %1,74’lük gerçekleşmenin ardından (Temmuz 2024: %2,45) yıllık bazda %35,6’dan %34,7’ye geriledi. Yurtiçi ÜFE enflasyonu aylık %1,73 seviyesinde gerçekleşerek (Temmuz 2024: %1,94) ılımlı seyrini sürdürdü ve %24,5’ten %24,2’ye geriledi. TCMB’nin 11 Eylül ve 23 Ekim toplantılarında da faiz indirimlerine devam ederek politika faizini %37,0 - %37,5 seviyelerine kadar çekebileceğini düşüncemizi koruyoruz. TCMB’nin faiz indirim döngüsüne yönelik beklentiler son aylarda Borsa İstanbul’da yükselişlerin güç kazanmasındaki ana katalizör olurken, önümüzdeki süreçte faiz indirim beklentilerinin korunması piyasalar için destekleyici olacaktır. Bu nedenle gerek küresel gerekse yurt içindeki gelişmelerin TCMB’nin faiz indirim döngüsüne olası etkilerinin iyi analiz edilmesi, Borsa İstanbul’un seyrinin tahmini açısından kritik öneme sahiptir. Ek olarak yeni haftada 15 Ağustos Perşembe günü TCMB’nin Enflasyon Raporu toplantısı yakından takip edilecektir. TCMB’nin yılsonu enflasyon tahminlerine ilişkin olası revizyonları ile önümüzdeki sürece dair vereceği mesajlar son derece önemli olacaktır. 22 Mayıs’taki Enflasyon Raporu toplantısında faiz indirimlerinin başlayabileceğine yönelik sinyaller sonrasında Borsa İstanbul’da daha pozitif bir hava öne çıkarken, bu toplantıda faiz indirimlerinin hızı ve devamlılığına yönelik ipuçları aranacaktır. TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın sunumu ve mesajları fiyatlamalar üzerinde belirleyici olacaktır.
Geçen hafta içerisinde dalgalı bir seyirle birlikte Borsa İstanbul’da yükseliş eğiliminin devam ettiği ve 11.000 bölgesinin test edildiği görüldü. 11.000 bölgesinde bir miktar zorlanmanın görüldüğü BIST100 Endeksi geçen haftayı %2,10 oranında bir yükselişle 10.973 puandan tamamladı. Psikolojik öneme sahip 11.000 bölgesini kısa vadede yakından izlemeye devam edeceğiz. Dolar bazlı grafikte 2024 Temmuz’dan itibaren yaşanan düşüşlere çekilen fibonacci düzeltme seviyelerinin %38,2’lik kısmı da kabaca 11.050 bölgesine denk gelmektedir. Hem TL bazlı hem dolar bazlı grafikte 11.000 – 11.050 bölgesi güçlü bir direnç olarak öne çıkarken, bu bölge üzerindeki kapanışlarda 18 Temmuz 2024 tarihinde test edilen 11.252 tarihi zirve seviyesine doğru yükselişler yaşanabilir. Zirve seviyesi hacim desteğiyle birlikte aşılabilir ve üzerinde kapanışlar sağlanabilirse yükselişler yeni bir ivme ve güç kazanabilir. Bu durumda 11.500 – 11.600 aralığına doğru zirve yenilemeleri kaydedilebilir. Endekste 11.000 bölgesinin aşılamaması ve kâr satışlarının gözlenmesi halinde 10.900 ilk ara destek olmak üzere 10.800 seviyesi destek olarak izlenecektir. Geçen haftaki düzeltmelerde destek olarak öne çıkan ve aynı zamanda dolar bazlı grafikte kabaca 500 günlük üssel ortalamaya denk gelen 10.800 altındaki kapanışlarda düzeltme eğilimi hız kazanabilir. Bu durumda 10.680 – 10.550 ve 10.500 seviyelerine doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir. Yeni haftada olası Trump – Putin görüşmesi ve devamında gelebilecek açıklamalar ile 15 Ağustos’ta gerçekleşecek TCMB Enflasyon Raporu toplantısı endeksin seyri üzerinde etkili olacaktır.
ABD Başkanı Trump ile Rusya Devlet Başkanı Putin'in 15 Ağustos günü görüşmesi bekleniyor. Ukrayna ve Rusya savaşı hala sonlanmadı ve bitmesi için müzakereler devam ediyor. Bu hafta yapılması beklenen görüşmede neler olacağı ve nasıl bir karara varılacağı önemli olacaktır. Trump, geçtiğimiz hafta yarı iletken ve çiplerle ilgili gümrük vergisi uygulayacağını belirtmişti. Detayları da bu hafta açıklaması bekleniyor. Fed ile ilgili eylül ayı toplantısında faiz indirimine gidebilme ihtimali hala masada korunurken, bu hafta ABD'de enflasyon haftası olacak. Veri sonrası piyasalarda Fed ile ilgili beklentilerin yine fiyatlamalar üzerinde etkili olması beklenebilir. Hafta içerisinde, Fed üyelerinin konuşmaları yakından takip edilecek. Yeni haftada, İngiltere'de haziran ayı işsizlik oranı, 2.çeyrek büyüme verileri ve sanayi üretimi takip edilecek. İngiltere Merkez Bankasının faiz kararı toplantısı geçtiğimiz haftaydı. Banka yetkililerinin konuşmaları izleniyor. Bu hafta içinde açıklamaları takip edilecek. Asya piyasalarında, Japonya'da ÜFE, 2.çeyrek büyüme ve haziran ayı sanayi üretimi ile kapasite kullanım oranı verileri açıklanacak. Çin'de temmuz ayı perakende satışlar verisi izlenecek. Yurt içinde, TCMB'nin enflasyon raporu en majör başlık olarak izlenecek. 11 Ağustos Pazartesi, Kabine toplantısının yapılması bekleniyor. Toplantı sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması takip edilecek.
Yurt içi piyasalarda, haftanın ilk işlem gününde haziran ayına ilişkin sanayi üretimi verileri takip edilecek. En son açıklanan veri aylık yüzde 3,1 ve yıllık yüzde 4,9 olarak açıklanmıştı.
12 Ağustos Salı, Türkiye'de haziran ayı cari işlemler dengesi takip edilecek.
14 Ağustos Perşembe, TCMB'nin enflasyon raporu izlenecek. Merkez, bu yılın üçüncü enflasyon raporunu yayınlayacak. Mayıs ayındaki raporda, Merkez enflasyon tahminlerini değiştirmeyerek; 2025 yıl sonu için %24(%19-29), 2026 yıl sonu için %12(%6-18) ve 2027 yıl sonu %8 olarak korumuştu. TCMB bu toplantıda da enflasyon tahmin aralığının üst bandı olan %29'u sabit tutmak isteyecektir, ancak 7 aylık enflasyonun %19'luk alt bandı aşmış olması nedeniyle, alt bandın revize edilmesi (muhtemelen de %23 civarında bir noktaya) kaçınılmaz görünüyor. Bu da tahmin aralığının orta noktasının kabaca %2 puanlık bir artışla %24,0'ten %26,0'ya yükselmesi anlamına gelecektir. Perşembe günkü toplantıda piyasalar TCMB'nin 2025 tahmininin yanı sıra 2026 tahmininde bir değişiklik yapıp yapmayacağına da odaklanacaktır. Merkezin enflasyon raporundaki detaylar ve TCMB Başkanı Fatih Karahan'ın konuşması, 2025 yılının kalan toplantılarına yönelik beklentileri şekillendirmesi adına da önemli olacaktır.
15 Ağustos Cuma, ağustos ayı TCMB piyasa katılımcıları anketi takip edilecek. Temmuz ayına yönelik bütçe dengesi izlenecek.
Avrupa'da haftanın ilk işlem gününde açıklanacak önemli bir veri akışı bulunmamaktadır.
12 Ağustos Salı, Almanya'da ZEW beklenti endeksi açıklanacak.
13 Ağustos Çarşamba, Almanya'da enflasyon günü ve temmuz ayı verileri takip edilecek. En son açıklanan veriler
aylık yüzde 0,3 ve yıllık yüzde 2,0 olarak gerçekleşmişti. Piyasadaki beklenti temmuz ayı içinde beklentiler yönünde bulunuyor.
14 Ağustos Perşembe, Euro Bölgesi 2.çeyrek büyüme verisi takip edilecek. Haziran ayına ilişkin sanayi üretimi verileri de izlenecek.
15 Ağustos Cuma günü ise önemli bir veri akışı bulunmamaktadır. Avrupa Merkez Bankası üyelerinin hafta içerisinde konuşmaları olabilir. Faizle ilgili söylemleri yakından izlenecektir.
ABD piyasalarında, enflasyon haftası ve 12 Ağustos Salı günü açıklanacak. Temmuz ayı enflasyonunun açıklanması bekleniyor. Haziran ayı enflasyonu aylık yüzde 0,3 ve yıllık yüzde 2,7 olarak açıklanmıştı. Piyasanın temmuz ayı için beklentisi aylık yüzde 0,2 ve yıllık yüzde 2,8 olarak gerçekleşmesi yönünde bulunuyor.
14 Ağustos Perşembe, ABD'de ÜFE verisi açıklanacak. Aynı gün, haftalık işsizlik maaşı başvurularının açıklanması bekleniyor.
15 Ağustos Cuma, ABD'de perakende satışlar, sanayi üretimi, kapasite kullanım oranı verileri izlenecek. Michigan tüketici güven endeksinin de açıklanması bekleniyor. Haftanın en majör başlığı enflasyon olduğu için Salı günü, veri bazlı hareketler görülebilir. Temmuz ayı ABD istihdam verileri sonrası Fed'in eylül ayı toplantısı için faiz indirimi beklentileri güçlenmişti. Bu haftaki, ABD enflasyonu sonrasında da Fed ile ilgili beklentilerin şekillenmesi beklenebilir. Hafta içerisinde, Fed üyelerinin konuşmaları da yakından izlenecek.
Yasal Uyarı: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Yeni Hafta Beklentileri ve Haftanın Hisseleri | 28 Temmuz 2025