Başekonomist Serkan Gönençler
Merkezi bütçe Eylül’de 310 milyar TL açık verirken, 12-aylık birikimli açık 2,04 trilyon TL’den 2,25 trilyon TL’ye yükseldi. Eylül’de merkezi bütçe 309,6 milyar TL açık verirken, faiz dışı açık da 73,0 milyar TL oldu. Geçen yılın aynı ayında 100,5 milyar TL bütçe açığı ve 48,2 milyar TL faiz dışı fazla verilmişti. Ancak, geçen ayki makro raporumuzda da belirttiğimiz gibi, 2024 yılında Kurumlar Vergisi tahsilatlarının büyük kısmının, Gelir Vergisi tahsilatlarının da bir bölümünün Ağustos’tan Eylül’e kayması nedeniyle, Ağustos-Eylül rakamlarını toplu şekilde karşılaştırmak daha sağlıklı olacaktır. Böyle yaptığımızda da, Ağustos-Eylül döneminde toplamda 212,9 milyar TL bütçe açığına karşılık, 203,4 milyar TL faiz-dışı fazla verildiğini görüyoruz, ki bu rakamlar geçen senenin aynı dönemindeki 230,1 milyar TL bütçe açığı ve 15,7 milyar TL faiz dışı rakamlarına göre önemli bir iyileşmeye işaret ediyor. Enflasyona göre düzeltilmiş rakamları ise aşağıda Tablo 2’de görebilirsiniz. Bu dönemde vergi gelirlerindeki reel artış %17’ye yaklaşırken, faiz-dışı harcamalardaki reel artışın %5 ile sınırlı kalması, faiz-dışı dengedeki iyileşmeyi açıklamakta. Eylül sonuçlarıyla beraber, 12-aylık birikimli bütçe açığı 2,04 trilyon TL’den 2,25 trilyon TL’ye, faiz-dışı açık ise 108 milyar TL’den 229 milyar TL’ye yükseldi. Bu rakamlar 2024 sonunda 2,11 trilyon TL ve 836 milyar TL açık şeklindeydi.
Ocak-Eylül döneminde, faiz-dışı harcamaların yıllık nominal %37 (reel (%0,7), artarken, vergi gelirlerinin nominal %51 (reel %11) arttığını görüyoruz. Toplam gelirlerdeki artış ise nominal %48, reel %9 seviyelerinde. Vergi gelirlerindeki iyileşmede Gelir Vergisi tahsilatındaki yıllık nominal %93 artışın önemli bir payı var, ki bunu da mevduat ve yatırım fonları gelirlerinden alınan stopajdaki artışlara bağlayabiliriz. 9 Temmuz’daki son stopaj artışının (%15,0’ten %17,5’e) yılın ikinci yarısında bütçeye 80 milyar TL seviyelerinde bir gelir sağlayabileceğini hesaplıyoruz. Güçlü vergi tahsilatı ve faiz-dışı harcamalardaki kontrollü gidiş sayesinde, faiz-dışı dengenin 2024’ün Ocak-Eylül dönemindeki 161 milyar TL’lik açıktan 2025’in aynı döneminde 445 milyar TL fazlaya geçtiğini görüyoruz. Buna karşılık, aynı dönemde bütçe açığı 1,07 trilyon TL’den 1,22 trilyon TL’ye yükselmiş durumda.
Faiz-dışı taraftaki ciddi düzelmeye karşın, bütçe açığının artmaya devam etmesinin nedeni daha önce de çok kere belirttiğimiz üzere faiz harcamalarındaki hızlı yükselişler. Faiz harcamaları geçen senenin 9 aylık döneminde 913 milyar TL seviyesinde gerçekleşirken, bu yılın aynı döneminde 1,67 trilyon TL olarak ortaya çıkmış durumda, ki bu da %82’lik bir artışa işaret ediyor. Yandaki 2 nolu grafikten de görülebileceği üzere, son yıllarda vergi gelirlerindeki güçlü toparlanmaya rağmen, faiz harcamalarının daha hızlı artması sonucu, faiz harcamalarının vergi gelirlerine oranı yükselirken, bu durum bütçe açığındaki bozulmaya önemli katkı sağlamaktadır. Hatırlatmak gerekirse, Eylül başında yayınlanan 2026-2028 dönemi OVP’si ile faiz harcama projeksiyonu 2025 yılı için 1,95 trilyon TL’den 2,05 trilyon TL’ye, 2026 yılı için ise 2,28 trilyon TL’den 2,74 trilyon TL’ye revize edilmişti.
OVP ile 2025 yıl sonu bütçe açığı projeksiyonu da 1,9 trilyon TL’den (GSYH’nin %3,1’i) 2,2 trilyon TL’ye (GSYH’nin %3,6’sı) revize edilmişti, ki bu bizim öngörülerimizle tamamen uyumlu bir seviyeye işaret ediyor. OVP’de 2026 yılına ilişkin bütçe açığı/GSYH tahmin de %2,8’den %3,5’e yükseltildi. Yukarı yönlü revizyonlara karşın, bu sonuçlar 2023 ve 2024’teki %5,1 ve %4,7’lik gerçekleşmelere göre önemli bir iyileşmeye işaret ediyor. 2026 için öngörülen %28’lik vergi artışının %19,7’lik deflatör tahmininin oldukça üzerinde olması, ek vergi artışları yapılması ve/veya enflasyon muhasebesinden vazgeçilmesi gibi olasılıkları da akla getiriyor. Bu arada, tahakkuk bazlı ve nakit bazlı bütçe rakamları arasındaki deprem ödeneklerinin gecikmeli kullanılmasından kaynaklanan ayrışmanın önümüzdeki aylarda da devam etmesi beklenebilir.
YASAL UYARI: Burada yer alan bilgiler Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş. tarafından genel bilgilendirme amacı ile hazırlanmıştır. Yatırım Danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak Yatırım Danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Herhangi bir yatırım aracının alım-satım önerisi ya da getiri vaadi olarak yorumlanmamalıdır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan fiyatlar, veriler ve bilgilerin tam ve doğru olduğu garanti edilemez; içerik, haber verilmeksizin değiştirilebilir. Tüm veriler, Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş. tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan alınmıştır. Bu kaynakların kullanılması nedeni ile ortaya çıkabilecek hatalardan Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş. sorumlu değildir.