Aylık Bülten

Ekim ayının majör başlığı olan ABD Merkez Bankası (Fed)’nın faiz kararı ve verilecek mesajlar kritik öneme sahipti. Banka politika faizini beklentilere paralel yüzde 3,75-4,00 aralığına çekti. Yıl içinde ikinci faiz indirimine gidildiği toplantının metninde 1 Aralık'tan itibaren bilanço küçültmeyi durduracağı açıklandı.

 

Karar sonrası basın toplantısında konuşan Fed Başkanı Jerome Powell, Aralık ayında nasıl ilerleneceğine ilişkin farklı görüşlerin olduğunu faiz indiriminin kesin olmadığı açıklamasında bulundu. Karar 2'ye karşı 10 oyla alındı. Fed üyesi Stephen Miran 50 baz puanlık indirimden yana oy kullandı. Diğer bir üye Jeffrey Scmid ise faiz değişimi olmaması yönünde oy kullandı.

 

Karar metninde enflasyonun yıl başından bu yana yükseldiği ve bir miktar yüksek seyrettiği belirtildi. Hatırlanacağı üzere son açıklanan enflasyon verisinin piyasa beklentilerinin altında kalması, Fed’in Ekim ayındaki toplantısında faiz indirimine gitme olasılığını desteklemişti.

 

Fed Başkanı Powell enflasyonda risklerin yukarı, istihdamda ise aşağı yönlü olduğunu belirtirken, kapanmadan önceki verilerin, ekonomik büyümenin beklenenden daha sağlam olabileceğini gösterdiğini söyledi. Ayrıca Powell federal hükümetin kapanmasının ekonomik faaliyetleri olumsuz etkilediğini ifade ederek "Federal hükümetin kapanması, devam ettiği sürece ekonomik faaliyeti olumsuz etkileyecektir. Ancak kapanma sona erdikten sonra bu etkiler tersine dönmelidir" dedi.

 

Hükümette kapalılığın sürmesi halinde ise Aralık ayı toplantısında bu durumun karar almada etkili olacağı vurgulandı. Ekonomik veri akışındaki aksama önümüzdeki sürece ilişkin risk oluşturmaya devam ediyor.

 

Özetle, Fed Başkanı Powell’ın Aralık ayına ilişkin otopilotta olunmadığı yönündeki temkinli tondaki mesajları Aralık ayına ilişkin faiz indirim beklentilerinde değişime neden olurken, oluşan belirsizlik ile dolar talebinde artış görüldü. Dolar Endeksi (DXY) ise gelen temkinli mesajlar doğrultusunda 99,45 seviyesine yükseldi.

TCMB kararının ardından Ekim ayı enflasyonu yurt içinde izlenen kritik başlık konumunda yer alıyor. Ekim ayında enflasyonun yüksek seyrini koruması beklenirken ana eğilimde belirgin bir iyileşme beklenmiyor.

 

Yurt içinde 16 ayın ardından beklentilerin oldukça üzerinde gelen Eylül enflasyonu sonrasında Ekim ayında TÜFE enflasyonunun aylık %2,9 olması beklenmektedir. Geçtiğimiz ay %4,62 ile yüksek gerçekleşen gıda enflasyonundan sonra bu ay bir miktar yavaşlaması ancak yüksek kalmaya devam etmesi beklenmektedir.

 

Özellikle Ekim ayı meyve ve sebze grubunda kış ürünlerinin sepete dahil edilmesiyle özellikle sebze grubunda oldukça yüksek bir artış beklenirken, mevsimsel sebeplerle yılın en yüksek aylık artışının giyim fiyatlarında görülebilir.

 

Son çeyreğe girerken hizmet enflasyonu aylık bazda yavaşlarken, Enflasyon ana eğiliminde kayda değer bir iyileşme beklenmemektedir.

 

Geçen hafta gerçekleşen toplantının karar metninde enflasyonunun ana eğiliminin Eylül ayında yükseldiği, son döneme ait verilerin de talep koşullarının dezenflasyonist düzeyde olduğuna, ancak dezenflasyon sürecinin yavaşladığına işaret ettiği belirtildi.

 

Başta gıda olmak üzere son dönem fiyat gelişmelerinin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları kanalıyla dezenflasyon süreci üzerinde oluşturduğu risklerin belirginleştiği vurgusu öne çıktı.

 

Her ne kadar artan enflasyonist risklere dikkat çekilse de 100 baz puanlık indirime gidilmesi Aralık ayında da benzer şekilde 100 baz puan faiz indirimine gideceği yönündeki beklentileri güçlendirirken, Ekim ve Kasım ayı enflasyonları belirleyici olmaya devam edecektir.

 

Yurt içinde diğer önemli başlık olan 7 Kasım’daki Enflasyon Raporu toplantısında TCMB’nin enflasyon tahminleri yakından takip edilecek.

 

Ekim ayı TÜFE enflasyonu sonrası, 10 aylık kümülatif TÜFE enflasyonunun %29 seviyesine ulaşması beklenmektedir. Buna bağlı olarak, TCMB’nin Enflasyon Raporu toplantısında sene sonu için %25-29’luk tahmin aralığını yukarı yönlü revize etme durumu söz konusu.

 

2026 sonu için %13-19 aralığı “ara hedef” olarak tutulmaya devam edecek olsa da, TCMB’nin tahminini revize edip etmemesi de 2026 yılı para politikası duruşu adına sinyal niteliğinde olacaktır.

 

Özetle, TCMB’nin tahmini değiştirmemesi, para politikasının 2026’da oldukça sıkı tutulacağı şeklinde yorumlanırken, tahminlere ulaşmanın çok fazla parasal sıkılaşma gerektireceğinin belirtilerek tahmin aralığını şimdiden yukarı revize etmeyi de tercih edebilir.

Eylül ayı TÜFE rakamının beklentilerin üzerinde gelmesi ve TCMB’ye yönelik faiz indirim beklentilerinin zayıflamasıyla ekim ayının ilk yarısında zayıf bir seyrin öne çıktığı Borsa İstanbul’da 24 Ekim’de CHP Kurultay davasının reddedilmesi sonrasında belirsizliklerdeki azalmasının etkisiyle ay içerisindeki kayıpların geri alındığı bir fiyatlama takip edildi.

 

BIST100 Endeksi, ekim ayını %0,37 oranında sınırlı bir düşüşle 10.972 puandan tamamladı. Önümüzdeki süreçte fibonacci %23,6 düzeltme seviyesinin yer aldığı 10.980 ve psikolojik öneme sahip 11.000 üzeri tutunma takip edilecektir.

 

Bu bölge üzerinde tutunmanın gerçekleşmesi alım iştahının güç kazanması açısından belirleyici olacaktır. Bu koşulun sağlanması ile 11.126 direnci öne çıkarken, devamında 11.200-11.265 takip edilecek direnç bölgesidir.

 

Bu bölgenin aşılması durumunda momentum güç kazanacağından 11.366 – 11.470 – 11.540 ve tarihi zirvenin yer aldığı 26 Ağustos’ta test edilen 11.605 seviyesi yeniden hedeflenebilir.

 

Kısa vadede izlenen 50 günlük ortalamanın (10.900) altında 10.784 – 10.678 ve fibonacci %38,2 düzeltme seviyesinin bulunduğu (aynı zamanda 100 günlük ortalama bölgesi) 10.596 seviyeleri izlenecek destek seviyeleridir.

 

Bu bölge altında 10.500 -10.400 ve daha önce güçlü destek olarak çalışan fibonacci trend dönüş çizgisinin geçtiği 10.285 sırasıyla izlenecek diğer desteklerdir.

Eylül ayı TÜFE rakamının beklentilerin üzerinde gelmesi ve TCMB’ye yönelik faiz indirim beklentilerinin zayıflamasıyla ekim ayının ilk yarısında zayıf bir seyrin öne çıktığı Borsa İstanbul’da 24 Ekim’de CHP Kurultay davasının reddedilmesi sonrasında belirsizliklerdeki azalmasının etkisiyle ay içerisindeki kayıpların geri alındığı bir fiyatlama takip edildi. BIST100 Endeksi, ekim ayını %0,37 oranında sınırlı bir düşüşle 10.972 puandan tamamladı. Dolar/TL kuru ekim ayını %1,12 oranında bir yükselişle 42,0520 seviyesinden tamamladı. Dolar bazlı BIST-100 Endeksi, endeksteki yatay kapanış ve kurdaki sınırlı yükselişe bağlı olarak ekim ayını %1,48 oranında sınırlı bir düşüşle 260,90 seviyesinden kapattı. Dolar bazlı endekste, 260,00 – 258,00 aralığı kısa vadeli ilk destek bölgesi olup, devamında 255,00 – 252,00 ve 248,00 seviyeleri destek olarak takip edilebilir. Yukarı yönlü denemelerde 200 ve 500 günlük üssel ortalamalar (262,30 / 264,25) ilk güçlü direnç noktaları olup, bu ortalamalar üzerindeki tutunmalarda 268,00 – 271,90 ve 275,00 direnç konumunda bulunmaktadır. Yabancı takas oranı ekim ayında 1,01 puanlık bir yükselişle 37,00 seviyesine ulaştı.

 

Eylül ayı enflasyon verisinin %3,23’lük bir artışla beklentilerin oldukça üzerinde gelmesi sonrasında TCMB ekim ayı toplantısında önceki toplantılarına kıyasla daha temkinli bir adımla 100 baz puan faiz indirimine gitti ve politika faizini %40,5’ten %39,5 seviyesine çekti. TCMB ekim toplantısında, faiz adımların büyüklüğünün, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirileceği ve enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı vurgusunu korudu. Dolar/TL kuru ekim ayını %1,12 oranında bir yükselişle 42,0520 seviyesinden, Euro/TL kuru ise %0,55 oranında sınırlı bir düşüşle 48,5261 seviyesinden kapattı. Tarife ve resesyon kaynaklı endişelerle şubat ayından itibaren doların genel olarak küresel çapta zayıf bir seyir izlediği görülürken, ABD’deki borçluluk sorunu ve doların rezerv para statüsünün sorgulanması da bu görünümü destekliyor. Son aylardaki zayıf seyrin ardından geçen ay bir miktar toparlanmanın gözlendiği Dolar endeksi (DXY), ekim ayını %1,88 oranında bir yükselişle 99,72 seviyesinden tamamladı.

 

10 yıllık uzun vadeli hazine tahvil faizi Ekim ayında 90 baz puan artışla yüzde 32,19’a, 2 yıllık kısa vadeli hazine tahvil faizi ise 63 baz puan artışla ile 40,01 seviyesine yükselerek ayı tamamladılar. Eylül ayında öne çıkan gelişmeler; Hazine, Ekim ayında gerçekleştirdiği 6 ihale ile 199,5 milyar TL borçlandı. Yurt içinde tüketici fiyatları Eylül’de aylık bazda %3,23 ile piyasa beklentisinin oldukça üzerinde yükseldi. İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı verilere göre imalat PMI Eylül’de aylık bazda 0,6 puan azalışla 46,7’ye gerileyerek sektörün faaliyet koşullarındaki zayıflığın devam ettiğini gösterdi. Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı öncü verilere göre Eylül’de ihracat yıllık bazda %3 artışla 22,6 milyar USD, ithalat da %8,8 artışla 29,5 milyar USD düzeyinde gerçekleşti. Sanayi üretimi Ağustos’ta yıllık bazda %7,1 ile hızlı artış kaydetti. TCMB tarafından yayınlanan Piyasa Katılımcıları Anketi’nin Ekim ayı sonuçlarına göre piyasanın bu yıl sonuna ilişkin enflasyon beklentisi 1,9 puan artarak %31,77 seviyesine yükseldi. Piyasa katılımcılarının Ekim ayına ilişkin enflasyon beklentisi %2,34 seviyesinde oluşurken, bu yıl sonuna ilişkin USD/TL kuru beklentisi sınırlı bir düşüşle 43,56 seviyesinde kaydedildi. Temmuz ayında 1,8 milyar USD düzeyinde gerçekleşen cari işlemler fazlası Ağustos’ta 5,5 milyar USD ile aylık bazda tarihi yüksek seviyede gerçekleşti. Ocak-Ağustos dönemindeki cari açık ise yıllık bazda %98,2 oranında artarak 15,9 milyar USD, 12 aylık kümülatif cari açık da 18,3 milyar USD oldu. TCMB, ekim ayında gerçekleştirdiği toplantısında politika faizini piyasa beklentileriyle uyumlu şekilde 100 baz puan indirerek %39,5 seviyesine çekti. İşsizlik oranı Eylül’de %8,6 ile yatay seyretti.

 

Majör merkez bankalarının kararlarının ön planda olduğu ekim ayında ABD cephesinde federal hükümet kaplı kalmaya devam ediyor. Avrupa Merkez Bankası beklentilerle paralel faizlerde değişikliğe gitmedi. Karar metninde ECB'nin enflasyon beklentilerine dair genel değerlendirmenin değişmediği ve orta vadede enflasyonun %2 hedefinde stabilize olmasını sağlamakta kararlı olduğu belirtilirken, C. Lagarde üretimin yüksek tarifeler ve güçlü euro nedeniyle gerilediğine, tarifelerin etkisinin zamanla görüleceğini ifade etti. Fed ise politika faizini beklentilere paralel yüzde 3,75-4,00 aralığına çekti. Yıl içinde ikinci faiz indirimine gidildiği toplantının metninde 1 Aralık'tan itibaren bilanço küçültmeyi durduracağı açıklandı. Karar sonrası Fed Başkanı Jerome Powell, Aralık ayında nasıl ilerleneceğine ilişkin farklı görüşlerin olduğunu, faiz indiriminin kesin olmadığı açıklamasında bulundu. Fed’e ilişkin beklentilerde değişiklik söz konusu olurken, ABD – Çin görüşmesi sonrası önümüzdeki sürece ilişkin iyimserlik sürüyor. Makroekonomik veri akışı ABD cephesinde kapalılık sürecinin sürmesi ile aksamaya devam ederken, dolar endeksinde yükseliş sürüyor. Paritede 1,16 seviyesi altında 1,1500 – 1,1460 ve 1,1400 destek; 1,1586 – 1,1650 ve 1,1700 izlenecek dirençlerdir.

 

Ekim ayında ons altında volatilite oldukça yüksek seyretti. Ons altın, ekim ayında tarihi zirve seviyesini 4.381$’a taşıdı. Ekim ayının ilk yarısında ABD Hükümetinin kapanması, ABD’de zayıf istihdam verileri, FED faiz indirim beklentileri, Fransa ve Japonya’da artan siyasi belirsizlikler, ABD – Çin arasındaki ticaret müzakerelerinde karşılıklı artan tansiyon, merkez bankalarının altın alımlarına yönelmesi ve ABD Bölgesel Bankalara yönelik endişelerin bir araya gelmesiyle, yükseliş momentumu ivme kazandı. Ekim ayının ikinci yarısında ise düzeltme hareketleri sertleşti. ABD ile Çin arasındaki ticaret müzakerelerinde yumuşama fiyatlamaların gerilemesinde etkili oldu. Diğer taraftan ağustos ayından itibaren başlayan yükseliş momentumu birçok risk faktörünü fiyatlamaların içerisinde barındırması ile düzeltmelerin sertleşmesinde etkili olduğunu söyleyebiliriz. Yeni ayda ticaret müzakereleri, jeopolitik gelişmeler ve merkez bankaları kararları izlenmeye devam edilecek. Ons altında, teknik görünümde 4.046$ - 4.100$ - 4.161$ - 4.274$ ve 4.381$ seviyeleri direnç; 3.915$ - 3.886$ - 3.820$ - 3.717$ ve 3.630$ seviyeleri destek olarak takip edilebilir.

 

Brent tipi petrol ekim ayında 60,01$ ile 66,49$ aralığında dalgalanarak 64,57$ civarında tamamladı. Ekim ayının ilk yarısında ABD – Çin ticaret müzakerelerinde yaşanan olumsuz haber akışları, Rusya – ABD ilişkilerinin ılımlı seyretmesi, OPEC + ülkelerinin kasım ayı için günlük petrol üretimini 137 bin varil artırma kararı, Kuzey Irak petrolünün tekrar ihracata başlaması ve de Ortadoğu’daki olumlu gelişmeler, petrol arz fazlalığı ve de talep zayıflığı beklentilerini bir araya getirirken, fiyatlamalarda da düşüş eğilimleri ivme kazandı. Ekim ayının ikinci yarısında ise Rusya’ya yönelik yaptırımlar, Trump – Putin görüşmesinin gerçekleşmemesi, Rus petrol devleri olan Rosneft PJSC ve Lukoil’e yönelik yaptırımlar ve ABD – Çin müzakerelerindeki ılımlı seyir ile Trump – Şi görüşmesi fiyatlamaları tersine çevirerek, arz endişeleri ve talebin canlanması beklentileri ile fiyatlarda yükselişler görüldü. OPEC + ülkeleri Aralık ayında da 137 bin varil günlük petrol üretimini artırma kararı alırken, 2026 ilk çeyreği için ilave üretim artışına ara verileceği bildirildi. Brent petrolde kasım ayı içinde 63,74$ - 63,37$ - 62,85$ - 62,08$ - 61,32$ ve 60,00$ seviyeleri destek; 65,05$ - 66,00$ - 66,78$ - 67,60$ - 68,00$ - 68,80$ ve 69,84$ seviyeleri direnç olarak izlenebilir.

Kasım ayında, ABD hükümetinin ne zaman açılacağı oldukça önemli. Ekim ayında kapalıydı ve ABD verilerinin birçoğu açıklanmadı. Kasım ayında da, kapalı kalmaya devam ederse, ABD ekonomisine maliyetinin yanında Fed'in aralık ayı toplantısına yönelik beklentilerinde şekillenmesini zorlaştıracaktır.

 

Bu nedenle, kasım ayında hükümetle ilgili gelişmeler önemini koruyacaktır. Yeni ayda, Avrupa ve ABD Merkez Bankalarının faiz kararları olmayacak. Bu ay içerisinde, açıklanacak veriler ve Banka yetkililerinin konuşmaları, aralık ayı toplantılarıyla ilgili ihtimalleri belirleyebilir.

 

06 Kasım Perşembe, İngiltere Merkez Bankasının faiz kararı takip edilecek. Asya piyasalarında, 03 Kasım Pazartesi Çin'de Caixin imalat PMI, 07 Kasım Cuma Çin dış ticaret istatistikleri, 14 Kasım Cuma ise Çin'de sanayi üretimi verileri izlenecek. 17 Kasım Pazartesi, Japonya büyüme verisi takip edilecek.

 

Yurt içinde, enflasyon verisi ve TCMB'nin enflasyon raporu ayın en önemli başlıkları olarak görülmektedir.

Türkiye

 

• Yurt içi piyasalarda, 03 Kasım Pazartesi ekim ayı enflasyonu takip edilecek. Aynı gün, imalat PMI verisinin de açıklanması bekleniyor.

 

• 04 Kasım Salı, dış ticaret istatistikleri izlenecek. 07 Kasım Cuma, TCMB bu yılın son enflasyon raporunu yayınlayacak.

 

• 10 Kasım Pazartesi, eylül ayı sanayi üretimi açıklanacak. 12 Kasım Çarşamba, eylül ayı cari işlemler dengesinin açıklanması bekleniyor.

 

• 14 Kasım Cuma, TCMB piyasa katılımcıları anketi izlenecek. 17 Kasım Pazartesi, yurt içinde bütçe dengesi verileri takip edilecek.

 

• 20 Kasım Perşembe, kasım ayı tüketici güveninin açıklanması bekleniyor.

 

• 24 Kasım Pazartesi, yurt içinde kasım ayı reel kesim güven endeksi ve kapasite kullanım oranı verileri takip edilecek.

 

• 27 Kasım Perşembe, ekim ayı dış ticaret dengesi ve kasım ayı ekonomik güven endeksi verileri izlenecek.

 

• 28 Kasım Cuma, TCMB finansal istikrar raporu ve kasım ayı işsizlik oranı açıklanacak.

Avrupa

 

• Avrupa piyasalarında, 03 Kasım Pazartesi ekim ayı imalat sektörüne yönelik PMI verileri izlenecek.

 

• 05 Kasım Çarşamba, hizmetler PMI verileri takip edilecek. Aynı gün, Euro Bölgesi ÜFE verisi de açıklanacak.

 

• 06 Kasım Perşembe, Euro Bölgesi perakende satışlar ve Almanya sanayi üretimi verileri izlenecek.

 

• 07 Kasım Cuma, Almanya dış ticaret istatistikleri takip edilecek.

 

• 11 Kasım Salı, Avrupa'da ZEW ekonomik güven endeksi verileri bulunuyor.

 

• 12 Kasım Çarşamba, Almanya'da enflasyon günü olacak.

 

• 13 Kasım Perşembe, Euro Bölgesi eylül ayı sanayi üretimi açıklanacak.

 

• 14 Kasım Cuma, Euro Bölgesi 3. çeyrek büyüme ve eylül ayı dış ticaret istatistikleri izlenecek.

 

• 19 Kasım Çarşamba, Euro Bölgesi enflasyonu ekim ayı verisi takip edilecek.

 

• 21 Kasım Cuma, Avrupa'da öncü imalat ve hizmetler PMI verilerinin açıklanması bekleniyor.

 

• 24 Kasım Pazartesi, Almanya IFO güven endeksi açıklanacak.

 

• 25 Kasım Salı, Almanya'da 3. çeyrek büyüme verisi izlenecek.

 

• 27 Kasım Perşembe, Euro Bölgesi tüketici güveni ve Almanya GFK tüketici güveni takip edilecek.

 

• 28 Kasım Cuma, Almanya'da perakende satışlar ve işsizlik oranı verilerinin açıklanması bekleniyor.

 

Kasım ayı içerisinde, Avrupa Merkez Bankası üyelerinin konuşmaları da izlenmeli. Aralık ayı faiz kararı toplantısına yönelik beklentilerin şekillenmesi adına önemli olacaktır.

 

ABD

 

• 03 Kasım Pazartesi, ABD'de ekim ayı imalat ve ISM imalat PMI verileri açıklanacak.

 

• 04 Kasım Salı, dış ticaret istatistikleri ve fabrika siparişlerinin açıklanması bekleniyor.

 

• 05 Kasım Çarşamba, ABD'de ISM imalat dışı PMI verisi takip edilecek.

 

• 07 Kasım Cuma, ABD'de Michigan tüketici güven endeksi izlenecek.

 

• 13 Kasım Perşembe, ABD enflasyonu ekim ayı verisinin açıklanması bekleniyor.

 

• 14 Kasım Cuma, ABD'de ÜFE verisi de izlenecek.

 

• 18 Kasım Salı, ABD'de sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı verileri takip edilecek.

 

• 20 Kasım Perşembe, ABD mevcut konut satışları açıklanacak.

 

• 21 Kasım Cuma, ABD'de kasım ayı öncü imalat ve hizmetler PMI verilerinin açıklanması bekleniyor.

 

• 25 Kasım Salı, ABD'de bekleyen konut satışları ve CB tüketici güveni izlenecek.

 

• 26 Kasım Çarşamba, ABD'de 3. çeyrek büyüme verisi, Fed'in ekonomik projeksiyonlarında yer verdiği çekirdek kişisel tüketim harcamaları endeksinin açıklanması bekleniyor.

 

ABD'de hükümet kapalı olduğu için eylül ayı istihdam verileri, çekirdek kişisel tüketim harcamaları endeksi, sanayi üretimi gibi veriler açıklanmadı.

 

ABD eylül ayı enflasyonu ise geç açıklandı.

 

Bu nedenle, kasım ayı takviminde belirttiğimiz tarihler, ABD'de hükümet kapalı kalmaya devam ederse, değişiklik gösterebilir.