Fed Başkanı Powell’ın Jackson Hole Sempozyumunda, istihdama yönelik aşağı yönlü risklerin arttığını ve değişen risk dengelerinin politika duruşunu ayarlamayı gerektirebileceğini söylemesi, eylül ayına dair faiz indirim beklentilerini güçlendirdi. Piyasalar halihazırda %85’in üzerinde bir ihtimalle Fed’in eylül toplantısında 25 baz puan faiz indirimine gideceğini değerlendiriyor. Bu yıl bitimine kadar Fed’in iki faiz indirimine gitmesi ana senaryo olarak yerini korurken, bu hususta önümüzdeki süreçte özellikle istihdam ve enflasyon rakamları Fed’in faiz kararları ve küresel risk iştahının seyri üzerinde belirleyici olacaktır. Özellikle 17 Eylül toplantısı öncesinde 5 Eylül Cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam verisi ile 10 – 11 Eylül tarihlerinde açıklanacak enflasyon rakamları yakından takip edilecek ve Fed’e yönelik beklentileri şekillendirecektir. ABD’de açıklanan son tarım dışı istihdam verisinin hem beklentilerin altında kalması hem de önceki veride ciddi bir aşağı yönlü revizyona gidilmesinin ardından yeni haftada açıklanacak istihdam verisinin performansı Fed’in faiz kararı üzerinde kritik önemde olacaktır. Ağustos ayı istihdam rakamlarında da zayıf bir veri gelecek olursa Fed’e yönelik faiz indirim beklentileri iyice kuvvetlenecektir. Öte yandan son açıklanan ÜFE verisinin beklentilerin oldukça üzerinde gelmesi sonrasında ağustos ayına ilişkin 10 – 11 Eylül tarihlerinde açıklanacak enflasyon verileri de Fed’in faiz kararı ve beklentiler üzerinde etkili olacaktır. ÜFE’deki yüksek seyrin devam edip etmeyeceği ve ÜFE’den TÜFE’ye geçişkenliğin boyutu gibi noktalar Fed’in ve piyasaların yakın takibinde yer alacaktır.
2025 yılı içerisinde henüz faiz oranlarında değişime gitmeyen Fed’in yılın son çeyreğinde faiz indirimlerine tekrar başlaması beklenirken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ile İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) daha temkinli bir duruşa geçmesi ve Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) kademeli faiz artırım döngüsünü devam ettirmesi öngörülüyor. 2024 Eylül’den itibaren 2025 Temmuz toplantısına kadar her toplantısında faiz indirimine giden ve 2025 yılı içerisinde toplamda 100 baz puan faiz indirimi gerçekleştiren Avrupa Merkez Bankası (ECB), genel beklentilerle uyumlu olarak temmuz toplantısında faiz indirim döngüsüne ara verdi ve mevduat faizini %2,0 olarak korudu. Önümüzdeki süreçte enflasyon gelişmelerine bağlı olarak ECB’nin daha yavaş bir tempoda hareket edeceği değerlendiriliyor. 2025 yılının kalan bölümünden ECB’nin faiz oranlarını sabit tutacağı piyasalardaki ana beklenti olarak karşımıza çıkmakta olup, 2026 yılının ilk yarısında bir faiz indirim ihtimalini fiyatlıyor. Ağustos toplantısında beklentilerle uyumlu olarak 25 baz puan faiz indirimine giderek politika faizini %4,0 seviyesine çeken İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) önümüzdeki süreçte veri odaklı yaklaşımla daha temkinli hareket etmesi öngörülüyor. Piyasalar 2025 yılının kalan bölümünde BoE’den faiz indirimi öngörmezken, 2026 yılının ilk yarısında bir faiz indiriminin gelebileceğini değerlendiriyor. Japonya Merkez Bankası (BoJ) ise diğer büyük merkez bankalarından ayrışarak temkinli ve yavaş adımlarla faiz artırım döngüsü içerisinde yer alıyor. 2024 Mart toplantısında uzun bir aranın ardından ilk faiz artırımına giden ve negatif faiz politikasını sonlandıran BoJ, 2024 eylül ve 2025 Ocak toplantılarında da faiz artırımlarına gitti. 2025 başındaki faiz artırımının ardından yıl içerisinde faiz oranlarını sabit tutan BoJ’un yıl içerisinde bir faiz artırımına daha gitmesi bekleniyor.
Yeni haftada 1 Eylül Pazartesi günü 2. çeyreğe ilişkin açıklanacak büyüme verisi ile 3 Eylül Çarşamba günü ağustos ayı enflasyon rakamları yurt içi piyasaların yakın takibinde yer alacaktır. Türkiye Ekonomisinin bir önceki çeyreğe kıyasla %1’in altında %0,7 oranında büyüme kaydetmesini öngörürken, 2. çeyrekte yıllık bazda %4,2’lik bir büyüme öngörüyoruz. Piyasa beklentileri yıllık büyümenin %4,0’ün biraz altında kalabileceği yönünde şekilleniyor. Büyüme rakamının ardından piyasaların dikkati ağustos ayı enflasyon rakamlarına dönecektir. Piyasadaki genel beklentiler ağustos ayı TÜFE verisinin aylık bazda %1,80 oranında artış kaydedeceği ve yıllık TÜFE’nin %33,52 seviyesinden %32,65 seviyesine gerileyeceği yönünde şekilleniyor. Bizim beklentimiz TÜFE’nin aylık bazda %1,95 oranında artış kaydedeceği yönünde bulunuyor. TCMB’nin 11 Eylül ve 23 Ekim tarihlerindeki toplantılarında temmuz toplantısına benzer şekilde, 250-300 baz puanlık adımlarla faiz indirimlerine devam ederek politika faizini %37,0-37,5 seviyelerine kadar çekebileceğini düşünüyoruz.
Ay içerisinde kısa vadeli düzeltmeler gözlense de pozitif havanın korunduğu BIST100 Endeksi ağustos ayını %5,07 oranında bir yükselişle 11.288 puandan tamamladı. 2024 Temmuz’daki zirve seviyesi olan 11.252 altında düzeltme eğiliminin devam edebileceği endekste, 11.130 – 11.050 ve 11.000 seviyelerine doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir. Endekste 11.252 - 11.000 bölgesi üzerinde kalıcılığın korunması yükseliş eğiliminin devamlılığı açısından önem taşımaktadır. Psikolojik açıdan önem taşıyan ve haziran sonundan itibaren yaşanan yükselişlere çektiğimiz fibonacci düzeltme seviyelerinin %23,6’lık kısmına da kabaca denk gelen 11.000 bölgesi altında kapanışlar yaşanacak olursa kısa vadeli teknik görünümdeki zayıflamayla birlikte önceki haftalarda güçlü bir destek olarak öne çıkardığımız 10.800 seviyesi yeniden test edilebilir. 10.800 desteği de kırılacak olursa satış baskısı derinleşebilir. Endekste 11.252 üzerinde tutunma korunabilir ve tepki alımlarının gözlenecek olursa 11.400 – 11.430 aralığı kısa vadeli ilk güçlü direnç bölgesi olup, devamında 11.465 – 11.520 – 11.565 ve yeni zirve seviyesi olan 11.605 direnç konumunda bulunmaktadır. 11.500 üzerinde tutunmanın sağlanması ve devamında 11.605 seviyesinde bulunan tarihi zirvenin aşılması halinde dolar bazlı grafikte fibonacci trend dönüş çizgisinin denk geldiği 285,22 (TL bazlı 11.730) seviyesi direnç olarak önem kazanacaktır. 11.730 üzerindeki kapanışlarda 11.850 – 12.000 bölgesine doğru yükselişler kaydedilebilir.
Ay içerisinde kısa vadeli düzeltmeler gözlense de pozitif havanın ve yükseliş eğiliminin korunduğu BIST100 Endeksi'nde zirvelerin yenilendiği bir fiyatlama takip edildi. Tarihi zirvenin 11.605 puana taşındığı BIST100 Endeksi, ağustos ayını %5,07 oranında bir yükselişle 11.288 puandan tamamladı. Dolar/TL kuru ağustos ayını %1,16 oranında bir yükselişle 41,1025 seviyesinden tamamladı. Dolar bazlı BIST-100 Endeksi, endeksteki yükselişe bağlı olarak ağustos ayını %3,78 oranında bir yükselişle 274,40 seviyesinden kapattı. Dolar bazlı endekste, 271,90 fibo seviyesi üzerinde tutunma korunabilirse 277,00 - 280,00 ve 282,00 seviyeleri kısa vadeli direnç noktaları olup, devamında fibo trend dönüş çizgisinin geçtiği 285,22 direnç olarak önem kazanacaktır. 285,22 üzerindeki kapanışlarda 290,00 bölgesine doğru yükselişler yaşanabilir. Olası düzeltmelerde ise 271,90 altında 268,80 - 267,00 bölgesi ile devamında 500 ve 200 günlük üssel ortalamalar (265,00 / 263,54) destek konumunda bulunmaktadır. Yabancı takas oranı ağustos ayında 2,38 puanlık güçlü bir artışla 40,34 seviyesine yükseldi.
TCMB temmuz ayı toplantısında 300 baz puan faiz indirimine giderek politika faizini %46,0’dan %43,0 seviyesine çekti. Böylece TCMB faiz indirimlerine tekrar başlamış oldu. Karar metninde TCMB’nin faiz indirimlerinin devam edeceği sinyali vermekle birlikte, sıkı duruş vurgusunu da tutarak dengeli bir duruş ortaya koydu. TCMB’nin 11 Eylül ve 23 Ekim tarihlerindeki toplantılarında temmuz toplantısına benzer şekilde, 250-300 baz puanlık adımlarla faiz indirimlerine devam ederek politika faizini %37,0-37,5 seviyelerine kadar çekebileceğini düşünüyoruz. Dolar/TL kuru ağustos ayını %1,16 oranında bir yükselişle 41,1025 seviyesinden, Euro/TL kuru ise %3,56 oranında bir yükselişle 48,0287 seviyesinden kapattı. Tarife ve resesyon kaynaklı endişelerle şubat ayından itibaren doların küresel çapta değer kaybettiği görülürken, yılın devam eden bölümünde de dolardaki zayıf seyir etkisini sürdürüyor. ABD'de tarım dışı istihdam verisindeki zayıf performans ve Fed'in yılın son çeyreğinde faiz indirimlerine gideceğine yönelik beklentilerin öne çıktığı ortamda, Dolar endeksi (DXY) ağustos ayını %2,20 oranında bir düşüşle 97,86 seviyesinden tamamladı.
10 yıllık uzun vadeli hazine tahvil faizi Temmuz ayında 39 baz puan düşüşle yüzde 31,23’e, 2 yıllık kısa vadeli hazine tahvil faizi ise 115 baz puan düşüşle ile 38,93 seviyesine gerileyerek ayı tamamladılar. Ağustos ayında öne çıkan gelişmeler; Hazine, Ağustos ayında gerçekleştirdiği 8 ihale ile 474,4 milyar TL borçlandı. Temmuz ayı TÜFE enflasyonu beklentilerin altında %2,06 seviyesinde gerçekleşirken, yıllık TÜFE enflasyonu %35,0’ten %33,5’e geriledi. Ekonomistlerin Ağustos ayı Tüketici Fiyat Endeksi'nde (TÜFE) aylık medyan tahmin %1,80, ortalama tahmin ise %1,82 artış yönünde gerçekleşti. Gedik Yatırım TÜFE tahminimiz: %1,95 (yıllık: %32,84). TCMB yılın üçüncü Enflasyon Raporu toplantısında enflasyon tahminlerinde revizyona giderek üç yıllık projeksiyon aralıklarını güncelledi. 2025 sonu tahmini, orta noktası %24 olan %19-29 bandından, orta noktası %27 olan %25-29 bandına yükseltildi. 2026 sonu için tahmin aralığı, orta noktası %12 olan %6-18 bandından, orta noktası %16 olan %13-19 bandına revize edildi. 2027 sonu tahmini ise %8’den %9’a çıkarıldı. Bununla birlikte TCMB, enflasyon tahminlerinin yanı sıra bundan böyle taahhüt ve çıpa işlevi görecek, olağanüstü gelişmeler dışında değiştirilmeyecek “ara hedefler” açıklayacağını duyurdu. İSO Türkiye imalat PMI Temmuz’da 45,9’a düşerek üst üste üçüncü ay geriledi. Sanayi üretimi Haziran’da aylık %0,7, yıllık bazda ise %8,3 artarak ılımlı toparlanma eğilimini sürdürdü. Merkezi bütçe Temmuz’da 24 milyar TL açık verirken, 12-aylık birikimli açık 2,27 trilyon TL’ye hafif geriledi.
Makro ekonomik veri akışının yanı sıra haber akışlarının ön planda kalmaya devam ettiği atmosferde paritede ağustos ayı içinde 1,1392 – 1,1744 seviyeleri arasında fiyatlama söz konusuydu. Avrupa cephesinde enflasyon üst üste ikinci ay ECB hedefinde gerçekleşirken, Avrupa Merkez Bankası’nın önümüzdeki süreçteki toplantılarında temkinli bir duruşa geçmesi bekleniyor. Avrupa Merkez Bankası Yönetim Konseyi üyesi Olli Rehn, enflasyon belirsizliğinin esnek bir politika gerektirdiği mesajını verdi. Diğer yandan Fed’e yönelik beklentiler risk iştahı konusunda belirleyici olmaya devam ediyor. Makro ekonomik veri akışı tarafında ÜFE verisinin beklentilerin oldukça üstünde gelmesi Fed iyimserliğinin zayıflatırken, Fed Başkanı Powell’ın Jackson Hole Sempozyumunda verdiği mesajlar sonrası Eylül ayında faiz indirimine gidileceği beklentileri %80’in üzerinde fiyatlanıyor. ABD Başkanı Trump’ın Fed cephesine olan eleştirileri, jeopolitik gelişmeler ve makro ekonomik veri akışı yakından izlenirken, paritede 1,17 üzerinde 1,1770 – 1,1830 ve 1,1896 direnç, 1,1655 – 1,1600 ve 1,1564 izlenecek desteklerdir
Ons altın, ağustos ayını 3.281$ ile 3.454$ aralığında dalgalanarak 3.448$ civarında yükseliş eğiliminde tamamladı. Nisan 2025 tarihinden itibaren 3.121$ - 3.500$ aralığında sıkışma alanı içerisinde hareket eden sarı metalde, ağustos ayı genel görünümde yükselişler izlendi. FED ile ABD hükümeti arasında tartışma konusu olan faiz indirim süreci devam ederken, FED Başkanı J. Powell, Jackson Hole Sempozyumu’nda yaptığı açıklamada, değişen ekonomik görünüm nedeniyle para politikası duruşunu ayarlamak gerekebilir diyerek eylül toplantısında faiz indirimi yapılabileceğine yönelik sinyal verdi. Piyasa FED’den eylül ayı için faiz indirimi beklerken, ÜFE’nin temmuz ayı için beklentilerin bir hayli üzerinde açıklanması gümrük tarifelerinin fiyatlara yansıdığı şeklinde yorumlanmakta. TÜFE tarafında ise beklentilere paralel durum söz konusu. Yeni ayda FED’in iletişim politikası ve Rusya – Ukrayna müzakereleri yakından izlenecek. Ayrıca tarifelerin ABD ekonomisi üzerindeki etkileri üzerinde işaretler aranacak. Ons altında eylülde 3.500$ 3.550$ ve 3.600$ seviyeleri direnç; 3.434$ - 3.408$ - 3.351$ ve 3.311$ seviyeleri destek olarak izlenebilir.
Brent tipi petrol, ağustos ayında 64,74$ ile 71,79$ aralığında dalgalanarak 67,37$ seviyesinde düşüş eğiliminde tamamladı. Petrol arzı tarafında en önemli konu ağustos ayında ABD Başkanı D. Trump öncülüğünde başlayan Rusya – Ukrayna müzakerelerin eylül ayında da devam edecek olması. Rusya’nın Ukrayna ile müzakereleri sonuçlandıramaması durumunda Rusya ile petrol ticareti yapan üçüncü ülkeler için ABD’nin tarifeleri artırması riskini beraberinde getirmekte. Bu durum da fiyatlar üzerinde baskı oluşturabilecek riskler arasında yer almakta. Petrol talebi tarafında ise gümrük tarifelerinin tüketim üzerindeki etkileri ve de dünyanın en büyük petrol tüketicisi konumunda olan ABD’de, FED’in eylül ayında faiz indireceğine yönelik beklentiler. Son dönemde ABD’de haftalık ham petrol stoklarında azalışlar kaydedilmesi ile birlikte ABD’de beklentilerin üzerindeki büyüme rakamı petrol talebinin canlı kalmasına işaret etmekte. Brent petrol için ağustos ayında 67,21$ - 66,36$ - 65,81$ ve 64,74$ seviyeleri destek; 68,00$ - 68,50$ - 68,82$ - 70,00$ seviyeleri direnç olarak takip edilebilir.
Küresel piyasalarda, Merkez Bankaları ayı olacak. ABD, İngiltere, Avrupa ve Japonya Merkez Bankalarının faiz kararları ay içerisinde takip edilecek. Yurt içinde de, TCMB'nin faiz kararı bulunuyor. Faiz kararlarının sonuçları, yılın kalan toplantılarına yönelik beklentileri şekillendirecektir. ABD Başkanı Trump ile Fed arasındaki gelişmelerde takip edilecek. Fed yöneticisi Cook'un açmış olduğu davanın ilk duruşması yapıldı ancak bir karar açıklanmadı. Eylül ayında, Cook'un davası devam edecektir ve bu konuyla ilgili haber akışları da önemini koruyacaktır. Hatırlayacak olursak, ABD Başkanı Trump ve Fed, mahkeme kararına uyacaklarını belirtmişti. Fed'in bağımsızlığına yönelik endişeleri arttıracak bir gelişme, piyasalarda risk iştahını zayıflatabilir. Bu nedenle kritik bir dönem. ABD Başkanı Trump'ın tarifeleriyle ilgili mahkemeden gelen karara göre çoğunun yasa dışı olduğu belirtildi. Temyiz süreci göz önünde bulundurularak gümrük vergilerinin 14 Ekim tarihine kadar yürürlükte kalmasına izin verildiği bildirildi. Trump'ın buna itiraz edebileceğini düşünürsek, süreç devam edecektir. Eylül ayında, Trump ile ilgili haber akışlarının önemli olduğunu ve piyasaların seyrini etkileyebileceğini belirtmekte fayda var. Asya piyasalarında, 01 Eylül Pazartesi, Caixin imalat PMI ve 03 Eylül Çarşamba, Caixin hizmetler PMI verileri açıklanacak. 10 Eylül Çarşamba, Çin'de ağustos ayı enflasyonu izlenecek. 15 Eylül Pazartesi, Çin'de ağustos ayı sanayi üretimi ve perakende satışları takip edilecek. Japonya'da; 08 Eylül Pazartesi, 2.çeyrek büyüme verisi açıklanacak. 19 Eylül Cuma, Japonya Merkez Bankasının faiz kararı ve enflasyon verileri takip edilecek. İngiltere'de 18 Eylül Pazartesi, İngiltere Merkez Bankasının faiz kararı izlenecek. Rusya-Ukrayna savaşı hala sürüyor ve Trump, Rusya'ya bu gidişle ekonomik yaptırımlar uygulayacağı uyarısında bulundu. Eylül ayında, Ukrayna ve Rusya arasında olabilecek olası yeni müzakereler izlenecek. Savaşın biteceğine dair haber akışları, piyasaları destekler. Ancak savaş devam ederse ve Trump sonunda Rusya'ya yaptırım uygularsa, bu durumda piyasalarda negatif bir tablo oluşabilir. Gelecek açıklamalar önemli. Çin ile ABD arasındaki müzakerelerde eylül ayı içerisinde takip edilecek. Yurt içinde, TCMB'nin faiz kararı, Türkiye'den açıklanacak veriler izlenecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni ayda temaslarda bulunabilir ve görüşmeleri yakından takip edilmeli.
Türkiye
Yurt içi piyasalarda, 01 Eylül Pazartesi 2.çeyrek büyüme verisi takip edilecek. Kurum olarak yüzde 4,20 seviyesinde büyüme verisi için beklentimiz bulunuyor. Aynı gün, ağustos ayı imalat PMI verisinin de açıklanması bekleniyor. 03 Eylül Çarşamba, Türkiye'de enflasyon günü ve enflasyon verisi açıklanacak. Kurum olarak, ağustos ayında aylık yüzde 1,95 ve yıllık 32,84 seviyesinde beklentimiz bulunuyor. 04 Eylül Perşembe, ağustos ayına yönelik dış ticaret istatistikleri takip edilecek. 10 Eylül Çarşamba, Türkiye'de temmuz ayı sanayi üretimi açıklanacak. 11 Eylül Perşembe, TCMB'nin faiz kararı izlenecek. Merkez için bu ayki toplantısında faiz indirimi beklentileri bulunuyor. 12 Eylül Cuma, Türkiye'de temmuz ayı cari işlemler dengesi verisi izlenecek. TCMB piyasa katılımcıları anketi yayınlanacak. 15 Eylül Pazartesi, ağustos ayı bütçe dengesi verisi takip edilecek. 22 Eylül Pazartesi, tüketici güven endeksi verisi açıklanacak. 30 Eylül Salı, TÜİK tarafından iş gücü istatistikleri yayınlanacak.
Avrupa
Avrupa piyasalarında, 01 Eylül Pazartesi, Euro Bölgesi ve Almanya'dan imalat PMI verileri açıklanacak. 02 Eylül Salı, Euro Bölgesi ağustos ayı enflasyonu takip edilecek. 03 Eylül Çarşamba, Avrupa'da hizmetler PMI verileri ve Euro Bölgesi ÜFE verisi izlenecek. 04 Eylül Perşembe, Euro Bölgesi perakende satışlar verisinin açıklanması bekleniyor. 05 Eylül Cuma, Euro Bölgesi 2.çeyrek büyüme verisi takip edilecek. 08 Eylül Pazartesi, Almanya sanayi üretimi açıklanacak. 11 Eylül Perşembe, Avrupa Merkez Bankasının faiz kararı takip edilecek. Karar sonrası Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde'ın konuşması da önemli olacaktır. 12 Eylül Cuma, Almanya'da enflasyon günü ve ağustos ayı enflasyon verileri açıklanacak. 16 Eylül Salı, Euro Bölgesi temmuz ayı sanayi üretimi takip edilecek. 17 Eylül Çarşamba, Euro Bölgesi ağustos ayı enflasyonu, 18 Eylül Perşembe Euro Bölgesi cari işlemler dengesi verileri açıklanacak. 19 Eylül Cuma Almanya'da ÜFE izlenecek. Avrupa Merkez Bankası üyelerinin, faiz kararı sonrası konuşmaları yakından takip edilecektir.
ABD
ABD'de 02 Eylül Salı, imalat PMI ve ISM imalat PMI verileri açıklanacak. 03 Eylül Çarşamba, temmuz ayı dayanıklı mal siparişleri izlenecek. Fed'in bej kitap raporunu da yayınlaması bekleniyor. 04 Eylül Perşembe, ağustos ayı ADP özel sektör istihdam değişimi, hizmetler PMI ve ISM hizmetler PMI takip edilecek. 05 Eylül Cuma, ağustos ayı istihdam verileri açıklanacak. Tarım dışı istihdam, işsizlik oranı ve ortalama saatlik kazançlar verileri izlenecek. 10 Eylül Salı, ABD'de ÜFE ağustos ayı verileri takip edilecek. 11 Eylül Perşembe, ABD'de enflasyon günü ve ağustos ayı verileri açıklanacak. 16 Eylül Salı, ABD'de perakende satışlar, sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı verileri takip edilecek. 16-17 Eylül tarihlerinde Fed komitesi toplanacak ve 17 Eylül Çarşamba günü Fed faiz kararını açıklayacak. Fed için eylül ayı toplantısı için faiz indirimi beklentileri bulunuyor. Faiz kararındaki metin, yayınlanacak ekonomik projeksiyonlar ve Fed Başkanı Powell'ın konuşması yakından takip edilecek. 25 Eylül Perşembe, ABD'de ikinci okuma final büyüme verisi ilan edilecek. 26 Eylül Cuma, Fed'in ekonomik projeksiyonlarında yer verdiği çekirdek kişisel tüketim harcamaları endeksi açıklanacak. Fed'in 17 Eylül toplantısı sonrası Fed üyelerinin konuşmaları başlar. Faizle ilgili mesajları yakından izlenecektir.
İnternet sitemizde yapılan bu paylaşımlar, yalnızca bilgilendirme amaçlı olup herhangi bir şekilde yatırımcılara telkinde bulunma, yatırımcıları yönlendirme yahut yatırımcılara kar/zarar vaadi verme şeklinde yorumlanamaz.