Kasım ayı içerisinde Fed’e yönelik faiz indirim beklentilerinin zayıfladığı bir süreci takip ettik. Bu tarafta eylül ayı istihdam rakamlarının beklentilerden iyi gelmesi, Fed üyelerinin aralık ayına ilişkin daha temkinli ve şahin tonlu açıklamalarda bulunması ve Fed tutanaklarında üyelerin faiz indirimi konusunda ayrıştığının görülmesi gibi gelişmeler, piyasalarda Fed’e ilişkin faiz indirim beklentilerinin zayıflamasına neden olurken, küresel risk iştahını da baskıladı. Kasım ayı içerisinde Fed’in aralık ayında faiz indirimine gitme ihtimali %35’lere kadar bir gerileme kaydetti.
Ancak 21 Kasım Cuma günü New York Fed Başkanı John Williams yaptığı açıklamada, Fed’in enflasyon hedefini riske atmadan yakın vadede faiz indirebileceğini ve yakın vadede daha fazla ayarlama için alan olduğunu belirtmesi, aralık ayına yönelik faiz indirim beklentilerini tekrardan güçlendirdi. Geçen hafta içerisinde açıklamada bulunan Fed üyeleri de faiz indirim beklentilerinin güç kazanmasına katkı sağladı.
Kasım ayı içerisinde düzeltmelerin gündeme geldiği ABD borsaları güç kazanan faiz indirim beklentileriyle geçen hafta toparlanma kaydederken, ABD tahvil faizleri düştü ve ons altında yükselişler takip edildi. Halihazırda piyasalar Fed’in aralık ayında 25 baz puan faiz indirimine gidebileceğini %85 ihtimalle fiyatlıyor. Şu anki tahminlere göre piyasalar 2026 yılı için 75 baz puanlık bir faiz indirimi fiyatlanıyor.
Kasım ayında Fed’e yönelik beklentilerdeki değişim küresel risk iştahı üzerinde etkili olurken, Fed’in 10 Aralık’taki toplantısı piyasalar için son derece önemli olacaktır. Mevcut durumda aralık toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimi fiyatlanırken, Fed’in 10 Aralık’taki toplantısında alacağı faiz kararı, Fed Başkanı Powell’ın mesajları ve yayınlanacak projeksiyonlar küresel risk iştahı ve piyasaların seyri üzerinde belirleyici olacaktır. Projeksiyonlarda tahminler ve noktasal grafiklerdeki üyelerin dağılımı 2026 yılı için faiz indirim beklentilerini şekillendirecektir. ABD’de federal hükümetin kapalılığı dolayısıyla önemli veri akışlarını bir süre alamasak da önümüzdeki aylarda başta istihdam ve enflasyon verileri Fed’in faiz kararları üzerinde temel belirleyici olacaktır. Ek olarak yeni Fed başkanının kim olacağı ve yeni ismin belirlenmesiyle birlikte vereceği ilk mesajlar da piyasalardaki beklentileri ve fiyatlamaları etkileyecektir.
2024 Eylül’den itibaren 2025 Temmuz toplantısına kadar her toplantısında faiz indirimine giden ve 2025 yılı içerisinde toplamda 100 baz puan faiz indirimi gerçekleştiren Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB), önümüzdeki süreçte enflasyon gelişmelerine bağlı olarak daha yavaş bir tempoda hareket edeceği değerlendiriliyor. İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey, kasım toplantısında yaptığı değerlendirmede ağustos ayından bu yana enflasyona yönelik yukarı yönlü risklerin azaldığını ve mevcut görünümün 2026'da üç faiz indirimi daha anlamına gelebileceğini söyledi. Kasım toplantısında 4 üyenin faiz indirimlerinden yana oy kullanması ve önümüzdeki sürece dair faiz indirimlerinin kademeli devam edebileceği mesajları dikkate alındığında piyasalarda BoE’nin aralık toplantısında faiz indirim beklentisi artış kaydetti. Japonya Merkez Bankası (BoJ) ise diğer büyük merkez bankalarından ayrışarak temkinli ve yavaş adımlarla faiz artırım döngüsü içerisinde yer alıyor. Japonya Merkez Bankası (BoJ) Yönetim Kurulu üyesi Junko Koeda geçen haftaki son açıklamasında yenin yaklaşık 10 ayın en düşük seviyesine gerilemesinin ardından, para politikasının normalleşmesi gerektiğine dikkat çekerek gelecek ay bir faiz artışı olabileceğini belirtti. Aralık ya da ocak toplantısında BoJ’dan bir artırım gelebileceği ana beklenti olarak fiyatlanıyor.
Yeni haftada yurt içinde 3 Aralık Çarşamba günü kasım ayı enflasyon rakamları yurt içi piyasaların seyri açısından oldukça önemli ve belirleyici olacaktır. Son aylarda yüksek gelen enflasyon verileri ile TCMB’nin yılın son Enflasyon Raporu toplantısında 2026 yılı enflasyon hedefini %16 olarak koruması önümüzdeki süreçte faiz indirimlerinin daha temkinli ve küçük montanlı adımlarla devam edeceğine dair beklentileri kuvvetlendirirken, son aylarda Borsa İstanbul’da dalgalı bir fiyatlama öne çıktı. 3 Aralık’ta açıklanacak kasım ayı enflasyon rakamı, TCMB’nin 11 Aralık’ta gerçekleşecek yılın son Para Politikası Kurulu toplantısındaki faiz kararı üzerinde belirleyici olacaktır. Bizim beklentimiz kasım ayında TÜFE’nin bir önceki aya göre %1,30 oranında artış kaydedeceği yönünde bulunuyor. Piyasadaki tahminlerin ise %1,00 ile %1,60 aralığında değişkenlik gösterdiği ve medyan tahminin %1,25 olarak kaydedildiği görülüyor. Tahminlerden daha iyi gelebilecek bir enflasyon rakamı, aralık ayına ilişkin faiz indirim beklentilerini destekleyerek bankacılık sektörü öncülüğünde Borsa İstanbul’da toparlanma eğilimine katkı sağlayabilir.
Kasım ayının ilk yarısındaki satışlara karşın ayın ikinci yarısında dalgalı seyirle birlikte toparlanma çabasının gözlendiği BIST100 Endeksi kasım ayını %0,66 oranında sınırlı bir düşüşle 10.899 puandan kapattı. Son günlerde 50 günlük üssel ortalaması (10.808) ile yukarıda 11.000 bölgesi arasında sıkışma alanı içerisinde fiyatlamanın öne çıktığı endekste, sıkışma alanının kırılma yönünde hareketlerin hız kazanabileceğini değerlendiriyoruz. Bu noktada psikolojik öneme sahip ve son dönemdeki sıkışma alanının üst bandını oluşturan 11.000 seviyesi ilk güçlü direnç noktası olarak izlenmeye devam edecektir. 11.000 üzerinde hacim destekli günlük kapanışlar sağlanabilirse 11.090 – 11.160 ve 11.250 seviyeleri direnç olarak izlenebilir. 11.250 direnci de aşılabilirse 11.370 – 11.500 ve tarihi zirvenin bulunduğu 11.605 seviyesi direnç konumunda bulunmaktadır. Zirve seviyesi de geçilir ve üzerine yerleşme sağlanabilirse 11.800 – 12.000 bölgesine doğru ilk etapta yükselişler kaydedilebilir.
Endekste olası düşüşlerde 50 günlük üssel ortalama (10.808) ilk güçlü ve önemli destek noktasıdır. 50 günlük ortalama kırılacak ve altında kapanışlar yaşanacak olursa 100 günlük üssel ortalama (10.672) ile 10.600 seviyesine doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir. Bu seviyeler de kırılacak olursa 10.500 – 10.440 – 200 günlük üssel ortalama (10.378) ve fibonacci trend dönüş çizgisine denk gelen 10.285 destek olarak önem kazanacaktır.
Küresel risk iştahındaki dalgalanma, TCMB’nin faiz indirimlerinin daha yavaş bir tempoda gerçekleşeceği beklentilerini ve yurt içindeki gelişmelerle kasım ayının ilk yarısında satışların gözlendiği BIST100 Endeksi’nde ayın ikinci yarısında kayıpların geri alındığı bir fiyatlama takip edildi. BIST100 Endeksi, kasım ayını %0,66 oranında sınırlı bir düşüşle 10.899 puandan tamamladı. Dolar/TL kuru kasım ayını %1,04 oranında bir yükselişle 42,5015 seviyesinden tamamladı. Dolar bazlı BIST-100 Endeksi, endeksteki yatay kapanış ve kurdaki sınırlı yükselişe bağlı olarak kasım ayını %1,69 oranında bir düşüşle 256,43 seviyesinden kapattı. Dolar bazlı endekste, 255,00 – 250,00 aralığı kısa vadeli ilk destek bölgesi olup, devamında 248,00 – 245,00 ve 240,00 seviyeleri destek olarak takip edilebilir. Yukarı yönlü denemelerde 258,50 – 260,00 aralığı kısa vadeli ilk direnç bölgesi olup, devamında 200 ve 500 günlük üssel ortalamalar (261,23 / 263,65) direnç olarak önem kazanacaktır. Bu ortalamalar üzerinde kapanışlar alınabilirse 265,00 - 268,00 – 271,90 ve 275,00 seviyeleri direnç konumunda bulunmaktadır. Yabancı takas oranı kasım ayında 0,53 puanlık bir düşüşle 36,47 seviyesine geriledi.
Eylül ayı enflasyon verisinin beklentilerin üzerinde gelmesinin ardından TCMB’nin ekim toplantısında temkinli bir adımla 100 baz puan faiz indirimine gittiği görülürken, 3 Aralık’ta açıklanacak kasım ayı enflasyon rakamı, TCMB’nin 11 Aralık’ta gerçekleşecek yılın son Para Politikası Kurulu toplantısındaki faiz kararı üzerinde belirleyici olacaktır. Bizim beklentimiz kasım ayında TÜFE’nin bir önceki aya göre %1,30 oranında artış kaydedeceği yönünde bulunuyor. Beklentiler dahilinde bir enflasyon görecek olursak TCMB 11 Aralık’taki toplantısında 150 baz puan civarında bir indirimine gidebilir. Dolar/TL kuru kasım ayını %1,04 oranında bir yükselişle 42,5015 seviyesinden, Euro/TL kuru da %1,62 oranında bir yükselişle 49,3061 seviyesinden kapattı. Tarife ve resesyon kaynaklı endişelerle şubat ayından itibaren doların genel olarak küresel çapta zayıf bir seyir izlediği görülürken, ABD’deki borçluluk sorunu ve doların rezerv para statüsünün sorgulanması da bu görünümü destekliyor. Son aylardaki zayıf seyrin ardından son dönemde bir miktar toparlanmanın gözlendiği Dolar endeksi (DXY), kasım ayını %0,37 oranında sınırlı bir düşüşle 99,43 seviyesinden tamamladı.
10 yıllık uzun vadeli hazine tahvil faizi Ekim ayında 50 baz puan düşüşle yüzde 31,69’a, 2 yıllık kısa vadeli hazine tahvil faizi ise 154 baz puan düşüşle ile 38,47 seviyesine gerileyerek ayı tamamladılar. Kasım ayında öne çıkan gelişmeler; Hazine, Kasım ayında gerçekleştirdiği 6 ihale ile 129 milyar TL iç borçlanma gerçekleştirdi. Yurt içinde tüketici fiyatları Ekim’de aylık bazda %2,55 ile piyasa beklentisinin hafif altında gerçekleşti. İSO imalat PMI Ekim ayında 46,5 (önceki: 46,7) ile son 3 ayın en düşük düzeyinde gerçekleşirken sektörün faaliyet koşullarındaki zayıflığın 19. ayında da devam ettiğine işaret etti. Ağustos ayında 5,4 milyar USD ile tarihi yüksek düzeyde gerçekleşen cari işlemler fazlası, Eylül’de de 1,1 milyar USD oldu. Öte yandan, Ocak-Eylül dönemindeki cari 14,9 milyar USD, 12 aylık kümülatif cari açık da 20,1 milyar USD oldu. Yurt içinde sanayi üretimi Eylül ayında yıllık bazda %2,9 ile Mart ayından bu yana en yavaş büyümesini kaydetti. Ekim’de merkezi yönetim bütçe gelirleri yıllık bazda %49,1 artışla 1,1 trilyon TL seviyesinde gerçekleşirken, bütçe harcamaları %43,4 yükselerek 1,4 trilyon TL oldu. Böylece, merkezi yönetim bütçesi Ekim’de 223,2 milyar TL, faiz dışı bütçe de 65,8 milyar TL açık verdi. IMF Türkiye ekonomisine ilişkin 4. madde raporu kapsamındaki yıllık gözden geçirmesinin ön sonuçlarını içeren değerlendirmesini yayımladı. Değerlendirmede Türkiye'nin uyguladığı politikaların olumlu sonuç verdiği belirtilerek, enflasyonun kademeli olarak düştüğü ve TL’ye güvenin yeniden tesis edildiği belirtildi. Kasım’da 12 ay sonrasına yönelik yıllık enflasyon beklentisi reel sektörde %36,30’dan %35,70’e, hanehalkında %54,39’dan %52,24’e geriledi. Böylece hanehalkının enflasyon beklentisi son 4 yılın en düşük düzeyinde kaydedildi. Mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre Ekim’de işsizlik oranı 0,1 puan gerileyerek %8,5 oldu.
Avrupa Merkez Bankası'nın Ekim ayı toplantı tutanaklarına göre banka yetkilileri, mevcut borçlanma maliyetlerinin ekonomik görünümde ortaya çıkabilecek olası şoklara karşı başa çıkmak için yeterli olduğunu değerlendirdi. ABD cephesinde ise gecikmeli açıklanan verilerin ardından ve Fed yetkililerinin açıklamalarının desteğiyle Fed’in faiz indirimine gideceği yönündeki beklentiler %80’in üzerinde fiyatlanmaya devam ediyor. Beklentilerle dolarda zayıflama kaydedilirken, istihdam ve enflasyonun seyrine ilişkin veriler yakından izlenmeye devam ediyor. Aralık ayı itibari ile Merkez bankalarının kararları risk iştahını şekillendirmeye devam edecek. ECB’nin enflasyon gelişmelerine bağlı olarak daha yavaş bir tempoda hareket edeceği değerlendirilirken, faizleri sabit tutma eğiliminde olması bekleniyor. Paritede ortalamaların bulunduğu bölgede 1,16 seviyesinde fiyatlama sürerken, 1,1658 – 1,1700 ve 1,1760 seviyeleri izlenecek direnç noktalarıdır. Geri çekilmelerde ise 1,1555 – 1,1500 ve 1,1430 takip edilecek desteklerdir.
Ons altın kasımda yükseliş eğilimine devam etti. Kasım ayı başlarında ABD – Çin ticaret müzakerelerindeki pozitif gelişmeler, Çin’in altın satışlarındaki vergi teşvikini kaldırması ve FED Başkanı J. Powell’ın temkinli duruşu ons altın fiyatlarını baskılasa da, kasım ayının ikinci haftasında ABD’de tüketici güvenin tarihi düşük seviyelere gerilemesi ve artan işten çıkarmaların etkisi ile FED’in aralık ayı faiz indirim beklentilerini artırması sonrası fiyatlar tekrardan artış eğilimi kaydetti. Kasım ayı üçüncü haftasında ABD’de hükümetin açılması ile belirsizliğin azalması ve faiz indirim beklentilerinin törpülenmesi tekrardan satışları beraberinde getirirken, kasım ayı son haftasında başta New York FED Başkanı J. Williams olmak üzere bazı FED üyelerinden gelen güvercin açıklamalar piyasalarda faiz indirim olasılığını artırarak yükselişleri destekledi. Ons altın kasım ayını yüzde 3,70’lik yükselişle 4.219$ seviyesinde tamamladı. Aralık ayında FED faiz kararı, jeopolitik gelişmeler ve merkez bankaları altın işlemleri izlenmeye devam edilecek. Teknik görünümde ons altında 4.245$ üzeri hareketlerde 4,330$ ve 4.381$ seviyeleri direnç; 4.173$ - 4.130$ - 4.050$ ve 3.998$ seviyeleri destek olarak izlenebilir.
Brent petrol son dört aydır düşüş eğilimi kaydediyor. Petrol arzı tarafında Rusya – Ukrayna müzakereleri önem kazanmış durumda. Rus petrolüne yönelik yaptırımlar ve Rus rafinelerine yönelik saldırılar kasım ayında fiyat yükselişlerine neden olsa da kalıcılık sağlamıyor. Piyasalarda arz fazlası endişeleri fiyatları domine ediyor. Kasım ayında Suudi Arabistan’ın Asya ülkelerine yönelik fiyat indirimlerini takip ettik. OPEC + ülkeleri aralık ayında 137 bin varil günlük petrol arzını artırması sonrasında 2026 ilk çeyreğinde beklemeye geçmiş durumda. Olası Rusya – Ukrayna barışı arz fazlası endişelerini daha da derinleştirebilir. Diğer taraftan ABD – Venezuela gerginliği piyasalarda takip ediliyor. Petrol talebi tarafında ise FED’in aralık toplantısında 25 baz puanlık faiz indirim olasılığı artmış olması fiyatları destekleyebilir. Yeni ayda jeopolitik gelişmeler ve başta Çin ve ABD olmak üzere petrol talebine yönelik stok verileri izlenmeye devam edilecek. Brent petrolde aralık ayında 63,92$ - 64,70$ - 65,35$ ve 65,72$ seviyeleri direnç; 62,85$ - 62,50$ - 62,10$ - 61,33$ ve 60,97$ seviyeleri destek olarak takip edilebilir.
2025 yılının son ayında, majör merkez bankalarının faiz kararları ön planda olacak. Kararların sonucu ve 2026 yılına yönelik projeksiyonlar, piyasadaki beklentilerinde şekillenmesini sağlayacaktır. Kararlar sonrası piyasada 2026 yılı beklentileri fiyatlara yansıtılabilir. Aralık ayının son on günlük dilimi, küresel piyasalarda Noel tatilleri sebebiyle sakin geçecektir. Önemli bir veri akışı bulunmazken, yılın sonuna doğru daha yatay piyasa takip edilebilir. Küresel piyasalarda, 10 Aralık Fed(ABD), 18 Aralık Avrupa(ECB) ve İngiltere(BoE) Merkez Bankaları, 19 Aralık ise Japonya Merkez Bankasının(BoJ) faiz kararları takip edilecek. ABD'de hükümet kapalı olduğu için açıklanamayan ABD verilerinin de, aralık ayı içerisinde açıklanması bekleniyor. Kasım ayı istihdam ve enflasyon gibi majör veriler, Fed'in 10 Aralık toplantısından sonra açıklanacağı belirtildi. Yurt içi piyasalarda, 11 Aralık Perşembe günü TCMB'nin faiz kararı takip edilecek. Merkez için faiz indirimi beklentileri korunuyor. Aralık ayı içerisinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yurt dışı temasları ve ekonomi yönetiminden gelecek açıklamalar da yakından izlenecektir.
01 Aralık Pazartesi, Türkiye'de 3. çeyrek büyüme verisi açıklanacak. Kurum olarak beklentimiz yüzde 3,90 seviyesinde şekilleniyor. Kasım ayına yönelik imalat PMI verisinin de açıklanması bekleniyor. 03 Aralık Çarşamba, yurt içinde kasım ayı enflasyonu izlenecek. 04 Aralık Perşembe, dış ticaret istatistikleri yayınlanacak.
10 Aralık Çarşamba, ekim ayı sanayi üretimi verisi izlenecek. 11 Aralık Perşembe, TCMB bu yılın son faiz kararını ilan edecek. Kasım ayı enflasyonu sonrasında TCMB'nin faiz kararıyla ilgili beklentiler daha da netleşecektir. Piyasada, aralık ayı toplantısı için faiz indirimi beklentileri korunuyor.
12 Aralık Cuma, TCMB piyasa katılımcıları anketi takip edilecek. Ekim ayına yönelik cari işlemler dengesi izlenecek. 15 Aralık Pazartesi, kasım ayı bütçe dengesi takip edilecek. 19 Aralık Cuma, aralık ayı tüketici güveni açıklanacak.
Avrupa piyasalarında, 01 Aralık Pazartesi günü imalat sektörüne yönelik PMI verileri takip edilecek. 02 Aralık Salı, Euro Bölgesi enflasyonu kasım ayı verisi açıklanacak. 03 Aralık Çarşamba, Avrupa'da hizmetler sektörüne yönelik PMI verilerinin açıklanması bekleniyor. Aynı gün, Euro Bölgesi üretici fiyat endeksi takip edilecek.
04 Aralık Perşembe, Euro Bölgesi perakende satışlar verisi açıklanacak. 05 Aralık Cuma, Euro Bölgesi 3. çeyrek büyüme verisi izlenecek. 08 Aralık Pazartesi, Almanya sanayi üretimi ekim ayı verisi açıklanacak. 09 Aralık Salı, Almanya'da dış ticaret verileri takip edilecek.
12 Aralık Cuma, Almanya'da enflasyon günü ve kasım ayı enflasyonu açıklanacak. 15 Aralık Pazartesi, Euro Bölgesi sanayi üretimi takip edilecek. 16 Aralık Salı, Almanya ve Euro Bölgesi öncü imalat ve hizmetler PMI verileri açıklanacak. 17 Aralık Çarşamba, Euro Bölgesi kasım ayı enflasyonu takip edilecek. 18 Aralık Perşembe, Avrupa Merkez Bankasının faiz kararı izlenecek. 19 Aralık Cuma, Euro Bölgesi cari işlemler dengesinin açıklanması bekleniyor. Almanya'da üretici fiyat endeksi izlenecek.
01 Aralık Pazartesi, ABD'de kasım ayı imalat ve ISM imalat PMI verileri açıklanacak. 03 Aralık Çarşamba, eylül ayına yönelik sanayi üretimi verileri takip edilecek. Aynı gün, kasım ayı hizmetler PMI verisinin açıklanması bekleniyor. Kasım ayı ADP özel sektör istihdam değişimi izlenecek.
05 Aralık Cuma, Fed'in yakından izlediği ve ekonomik projeksiyonlarında yer verdiği çekirdek kişisel tüketim harcamaları endeksi izlenecek. 09-10 Aralık tarihlerinde Fed komitesi toplanacak ve 10 Aralık günü kararını açıklayacak. Fed için faiz indirimi beklentileri korunuyor. Son dönemde, Fed üyelerinden gelen açıklamalar, bu beklentilerin şekillenmesini sağlamıştı.
16 Aralık Salı, ekim ayı istihdam raporu açıklanacak. 18 Aralık Perşembe, ekim ayı enflasyonu takip edilecek. 19 Aralık Cuma, mevcut konut satışlarının açıklanması bekleniyor. 30 Aralık Salı, Fed'in aralık ayı toplantısının tutanakları yayınlanacak.
İnternet sitemizde yapılan bu paylaşımlar, yalnızca bilgilendirme amaçlı olup herhangi bir şekilde yatırımcılara telkinde bulunma, yatırımcıları yönlendirme yahut yatırımcılara kar/zarar vaadi verme şeklinde yorumlanamaz.