BIST 100
Bir ülkenin vatandaşları tarafından sağlanan toplam mal ve hizmetlerin para birimi cinsinden değerini temsil eder.
Ekonomi dünyasına adım attığınızda ilk karşınıza çıkan terimlerden biri Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) olur. Ekonomik büyüme, refah ve ülke ekonomilerinin karşılaştırılması gibi konularda sıkça duyduğumuz bu kavram aslında bir ülkenin ekonomik sağlığını anlamanın en temel yollarından biridir.
Peki GSMH nedir ve neden bu kadar önemli? GSMH kavramı kısaca, bir ülkenin vatandaşlarının ürettiği tüm mal ve hizmetlerin toplam değerini ifade eder. Ancak detaylar işin içine girdikçe, GSMH'nin aslında çok daha fazla bilgi sunduğunu ve sadece basit bir sayıdan ibaret olmadığını fark edebilirsiniz. Bu yazımızda tüm bileşenleriyle Gayrisafi Milli Hasıla ne demek sizler için detaylandırdık.
Gayri Safi Milli Hasıla ne demek sorusu sıkça araştırılan konular arasındadır. Kısaca GSMH olarak ifade edilen bu kavram bir ülkenin vatandaşlarının belirli bir dönemde ürettikleri mal ve hizmetlerin piyasa değerlerinin toplamını ifade eder. GSMH, bir ülkenin ekonomik üretimini sadece kendi sınırları içindeki faaliyetlere değil, vatandaşlarının dünya genelinde gerçekleştirdiği üretimlere de dahil eder.
Örneğin Türkiye’nin GSMH hesaplamalarında yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının elde ettiği gelirler de dikkate alınır. Bu yüzden GSMH ne demek sorusunu bir ülkenin sadece sınırları içinde değil, küresel ölçekte ekonomik faaliyetlerini ölçen kapsamlı bir gösterge olarak yanıtlamak mümkündür. GSMH'nin ölçülmesi bir ülkenin ulusal refahının, ekonomik büyümesinin ve vatandaşlarının küresel ekonomik faaliyetlere katılımının bir göstergesidir. Bu nedenle ekonomistler ve politika yapıcılar GSMH'yi ulusal ve küresel ekonomileri anlamak için bir temel taş olarak kullanırlar.
GSMH’yi hesaplamanın birkaç farklı yolu vardır. Bununla birlikte üç temel yöntem ile GSMH nasıl hesaplanır sorusunu yanıtlayabiliriz. Her biri GSMH’nin farklı yönlerini ele alarak ekonomik faaliyetlerin geniş bir yelpazesini kapsayan üç temel yöntem şöyledir: Harcama yöntemi, gelir yöntemi ve üretim yöntemi.
Harcama yöntemi, bir ülkenin ekonomisinde gerçekleşen tüketici harcamaları, yatırım harcamaları, kamu harcamaları ve net ihracatın toplamını hesaplayarak GSMH’ye ulaşır. Harcama yöntemi, ekonomide üretilen mal ve hizmetlerin hangi alanlarda tüketildiğini ve dağıtıldığını gösterir. Basit bir formül olarak:
GSMH = Tüketim + Yatırım + Kamu Harcamaları + (İhracat - İthalat)
Bu formül, bir ülkenin toplam ekonomik çıktısının nasıl harcandığını açıklar. Özellikle ihracat ve ithalat dengesine dikkat çekerek, dış ticaretin GSMH üzerindeki etkisini gözler önüne serer. Örneğin, ihracatın ithalattan fazla olduğu bir durumda, ülkenin GSMH'si olumlu etkilenir. Tam tersine, ithalatın daha fazla olduğu bir senaryoda ise GSMH’nin olumsuz yönde etkilenmesi olasıdır.
Gelir yöntemi, üretim faktörlerinin elde ettiği gelirlerin toplanması yoluyla GSMH’yi hesaplar. Gelir yönteminde ekonomideki işgücü, sermaye, toprak gibi üretim faktörlerinden elde edilen gelirler dikkate alınır. Ücretler, kira, faiz ve kâr gibi gelirlerin toplamı alınarak GSMH elde edilir. Gelir yöntemi, bir ülkenin ekonomik üretiminden kimlerin ne kadar gelir elde ettiğini gösterir.
Bu yöntemin bir avantajı, gelir dağılımını ve ekonomide kimin ne kadar pay aldığını gösterebilmesidir. Böylece bir ülkede üretilen toplam mal ve hizmetlerden hangi sektörlerin ve grupların ne kadar kazanç elde ettiğini görebilirsiniz.
Üretim yöntemi, bir ülkenin ekonomisinde üretilen mal ve hizmetlerin piyasa değeri üzerinden hesaplanır. Tarım, sanayi ve hizmetler gibi çeşitli sektörlerde üretilen tüm ekonomik çıktılar bu yöntemde dikkate alınır. Üretim yönteminde, ekonominin hangi sektörlerden güç aldığını ve üretimin hangi alanlarda yoğunlaştığını gözlemlemek mümkündür.
Bir ülkenin hangi sektörlere dayandığını ve ekonominin farklı sektörlerindeki üretim potansiyelini anlamak için üretim yöntemi tercih edilir. Örneğin Türkiye gibi sanayi ve hizmet sektörlerine büyük ölçüde dayanan bir ülkede üretim yöntemi, bu sektörlerin GSMH’ye katkısını gösterir.
GSMH ile Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) çoğu zaman karıştırılır. Ancak bu iki terim aslında birbirinden farklı şeyleri ifade eder. Gayri Safi Milli Hasıla nedir sorusunun yanıtını yukarıdaki paragraflarda detaylı olarak vermiştik. GSYİH ise bir ülkenin sınırları içinde üretilen mal ve hizmetlerin toplam değerini ölçer.
Örneğin Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı bir firmanın kazançları GSYİH’ye dahil edilir ancak GSMH hesaplamasına dahil edilmez. Benzer şekilde yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının kazançları GSYİH’ye dahil edilmezken GSMH’ye eklenir. Bu fark, özellikle uluslararası yatırımları ve sınır ötesi ekonomik faaliyetleri anlamak için önemlidir.
Kişi başı gelir, bir ülkenin toplam GSMH’sinin nüfusa bölünmesiyle elde edilen önemli bir göstergedir ve bir ülkedeki bireylerin ortalama yaşam standartlarını ölçmeye çalışır ancak kişi başı gelirin hesaplanması her zaman gerçeği tam anlamıyla yansıtmayabilir. Bunun arkasında birkaç zorluk bulunmaktadır.
Bir ülkenin GSMH’si yüksek olabilir ancak bu zenginliğin toplumda eşit şekilde dağıtılmaması durumu kişi başı gelir hesaplamalarını yanıltıcı hale getirebilir. Eşitsiz gelir dağılımı, zengin ve fakir arasındaki farkın büyük olduğu ülkelerde, kişi başı gelirin ortalama bir refah seviyesini yansıtmasını zorlaştırır. Bu durum zenginliğin belirli bir kesimde yoğunlaştığı ülkelerde, düşük gelirli bireylerin gerçek yaşam standartlarını gizleyebilir.
Ülkeler arasında yaşam maliyetleri büyük farklılıklar gösterebilir. Satın Alma Gücü Paritesi (SGP), ülkeler arasındaki fiyat farklılıklarını göz önünde bulundurarak kişi başı gelir hesaplamalarında bu farklılıkları dengeler ancak SGP hesaba katılmadığında, iki ülke arasında gelir karşılaştırmaları yanıltıcı olabilir. Örneğin Türkiye’de kişi başı gelir düşük görünebilir ancak düşük yaşam maliyetleri nedeniyle bu gelirle daha fazla mal ve hizmet satın alınabilir.
Kayıt dışı ekonomi, resmi verilere dahil edilmeyen ve kayıt dışı gerçekleştirilen ekonomik faaliyetleri kapsar. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde kayıt dışı ekonomi önemli bir yer tutar. Bu tür faaliyetler GSMH hesaplamalarına dahil edilmediğinden, gerçek ekonomik üretim olduğundan daha düşük görünebilir. Örneğin küçük ölçekli esnafların vergilendirilmeyen gelirleri, toplam GSMH'yi tam olarak yansıtmayabilir.
Bir ülkenin demografik yapısı da kişi başı gelir üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Nüfusun büyük bir kısmının genç ve işgücü dışında olması, kişi başı gelirin düşük görünmesine yol açabilir. Öte yandan, yaşlı bir nüfus da ekonomik üretim üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir. Demografik faktörler, GSMH’nin nasıl bölündüğünü ve refahın topluma nasıl dağıldığını anlamada kritik bir öneme sahiptir.
Bir ülkenin ekonomisi, tarım, sanayi ve hizmet gibi çeşitli sektörlere dayanır. Kişi başı gelir hesaplamalarında bu sektörlerin farklılıkları dikkate alınmazsa, ekonominin gerçek durumu doğru bir şekilde anlaşılmayabilir. Örneğin teknoloji odaklı sektörlerin yoğun olduğu bir ekonomide kişi başı gelir yüksek olabilir, ancak daha geleneksel tarım ve hizmet sektörlerine dayalı ekonomilerle yapılan karşılaştırmalar yanıltıcı olabilir.
GSMH yatırımcılar için ülkenin genel ekonomik durumu hakkında önemli bilgiler sunan bir göstergedir. Yatırım kararları verilirken büyüme oranları, riskler, sektörel fırsatlar ve küresel ekonomik bağlam göz önüne alınarak değerlendirilmelidir. Bu nedenle, GSMH verilerini takip eden yatırımcılar, daha bilinçli ve stratejik kararlar alarak portföylerini başarıyla yönetebilirler. GSMH ve GSYİH gibi faktörlerin ekonomiye etkileri hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz Ekonomik Büyüme Nedir, Nasıl Hesaplanır? yazımızı okuyabilirsiniz.
© 2023 Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.