BIST 100
Yatırım dünyasında güven yalnızca piyasaların istikrarına değil, yapılan sözleşmelere ve taraflar arası ilişkilere de bağlıdır ancak bazen koşullar değişir, hedefler farklılaşır ve taraflar yollarını ayırmak ister. İşte bu noktada “fesih” kavramı devreye girer. Hukuki olarak fesih, geçerli bir sözleşmenin taraflardan biri veya her ikisi tarafından ileriye dönük olarak sona erdirilmesidir. Finansal alanda bu durum, portföy yönetimi, yatırım danışmanlığı, ortaklık ya da taşınmaz işlemleri gibi birçok sözleşmede karşımıza çıkabilir.
Fesih sadece bir sözleşmenin bitişi değil, aynı zamanda yeni bir stratejinin kapısını aralayabilecek önemli bir adımdır. Bu nedenle yatırımcılar için hem hukuki hem de stratejik bir karar olarak dikkatle ele alınmalıdır.
Fesih süreci, sözleşmenin türüne, içeriğine ve fesih sebebine göre değişiklik gösterebilir ancak genel hatlarıyla, sürecin ilk adımı fesih gerekçesinin ortaya çıkmasıdır. Bu gerekçe taraflardan birinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi, ekonomik koşulların değişmesi ya da karşılıklı güvenin zedelenmesi gibi nedenlerden kaynaklanabilir.
Fesih niyeti belirlendikten sonra, bu karar karşı tarafa yazılı olarak ve ispatlanabilir bir yolla bildirilmelidir. Noter kanalıyla ya da taahhütlü mektupla yapılan bu bildirimler, ileride oluşabilecek hukuki uyuşmazlıkların önüne geçilmesini sağlar. Sözleşmede belirlenmiş özel bildirim yolları varsa, bu yöntemlerin tercih edilmesi de şarttır.
Bildirim yapıldıktan sonra fesih süresi devreye girer. Bazı sözleşmeler anında sona ererken bazılarında belirli bir bekleme süresi uygulanır. Bu aşamada geçmişe yönelik yükümlülüklerin değerlendirilmesi, varsa cezai şartların ya da tazminat taleplerinin hesaplanması önem taşır. Tüm bu adımlar dikkatle planlanarak yürütülmelidir; çünkü yatırımcının finansal konumu ve itibarı doğrudan etkilenebilir.
Yatırım alanında yapılan sözleşmeler genellikle uzun vadeli planlamalarla hayata geçirilir ancak süreç içinde tarafların hedefleri değişebilir ya da beklenmeyen sorunlar ortaya çıkabilir.
Strateji değişiklikleri de önemli bir diğer etkendir. Yatırımcı risk profili, piyasa beklentisi ya da sektör ilgisini yeniden değerlendirdiğinde mevcut hizmet sağlayıcıyla devam etmek istemeyebilir. Bunun yanı sıra, karşılıklı iletişim eksikliği, şeffaflık problemleri veya taraflardan birinin sözleşmeye aykırı hareket etmesi gibi durumlar da fesih kararını haklı kılabilir. Tüm bu gerekçeler, sözleşme feshi konusunda yatırımcıların inisiyatif almasına yol açar.
Bir sözleşmenin ne zaman sona ereceği, tarafların imzaladığı hükümlerle belirlenir ancak birçok sözleşmede yasal düzenlemeler de devreye girer. Bazı özel yatırım sözleşmeleri ya da ortaklık anlaşmaları ise daha sınırlı fesih hakları içerebilir. Örneğin yıllık bazda sınırlı çıkış hakkı tanınan sözleşmelerde, yatırımcı belirli tarihler dışında fesih talebinde bulunamaz. Bu süreler yatırımcının stratejik kararlarını doğrudan etkiler. Özellikle başka bir yatırım fırsatına geçiş planlanıyorsa, sözleşmenin fesih süresi göz önünde bulundurulmalı ve zamanlama doğru ayarlanmalıdır.
Sözleşmelerin sona erdirilmesinde iki temel kavram sıkça karıştırılır: fesih ve iptal. Fesih, sözleşmenin geçerli olduğu süre boyunca yürürlükte kaldığını kabul eder ve yalnızca geleceğe dönük etkili bir sona eriş anlamına gelir. Yani bugüne kadar olan işlemler geçerlidir, yalnızca bundan sonrası sona erdirilir.
İptal ise sözleşmenin en başından itibaren geçersiz sayılmasıdır. Bu durumda, sözleşme hiç yapılmamış gibi kabul edilir ve taraflar varsa aldıklarını iade etmekle yükümlüdür. Bu iki kavram arasındaki fark, tazminat, alacak ve yükümlülüklerin durumu açısından ciddi sonuçlar doğurabilir. Yatırım sözleşmelerinde bu ayrımın doğru yapılması, hak kayıplarını önlemek açısından hayati önem taşır.
Sözleşmenin feshedilmesiyle birlikte taraflar yeni yükümlülük altına girmez ancak geçmişe dair hak ve borçlar ortadan kalkmaz. Yatırımcı açısından bu dönemde dikkat edilmesi gereken birçok husus vardır.
Ayrıca yatırımcının varlıklarının başka bir hizmet sağlayıcıya devri söz konusuysa, bu süreç düzgün ve güvenli şekilde planlanmalıdır. Sözleşme süresi boyunca gizlilik ilkeleriyle korunan verilerin, sözleşme sona erdikten sonra nasıl yönetileceği de önemlidir. Tüm bu süreçler şeffaf, kayıtlı ve tarafların haklarını koruyacak şekilde yürütülmelidir.
Her sözleşme, bir yatırım yolculuğunun parçasıdır ancak bu yolculuk her zaman başladığı gibi devam etmez. Fesih, kimi zaman bir zorunluluk, kimi zaman da yeni bir başlangıç için fırsattır. Bu nedenle yatırım sözleşmeleri kadar, fesih şartlarının da açık ve uygulanabilir olması büyük önem taşır.
İnternet sitemizde yapılan bu paylaşımlar, yalnızca bilgilendirme amaçlı olup herhangi bir şekilde yatırımcılara telkinde bulunma, yatırımcıları yönlendirme yahut yatırımcılara kar/zarar vaadi verme şeklinde yorumlanamaz.
© 2023 Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.