BIST 100
Ekonomik hayatın kontrolünün politikacılardan çok mühendislere ve teknisyenlere bırakılması gerektiğini anlamak demektir.
Dijitalleşme ve teknolojinin toplumsal yaşamı derinden etkilediği çağımızda; karar alıcıların uzmanlık ve bilimsel bilgiye sahip olması gerektiğini savunan teknokrasi kavramı da giderek daha fazla ilgi çekiyor. Peki, teknokrasi nedir ve nasıl işler? Teknokrasi gerçekten geleceğin yönetim modeli olabilir mi? Gelin, bu soruların cevaplarına birlikte bakalım.
“Teknokrasi” terimi, Yunanca “teknos” (bilgi) ve “kratos” (güç) kelimelerinin birleşiminden türetilmiştir. Temel olarak bu sistem, yönetimsel kararların ideolojik yaklaşımlar yerine bilimsel bilgiye dayalı bir rasyonellikle alınmasını savunur. Yönetim gücünün ise teknisyenler, mühendisler, bilim insanları, ekonomistler gibi uzman kişilere devredildiği bir yönetim modelini tanımlar. Bu sistemde, karar vericilerin teknik bilgiye sahip olması gerekir ve alınan kararların bilimsel verilere dayanması beklenir.
Teknokratlar, toplumun sorunlarına daha verimli ve rasyonel çözümler üretmeyi hedefler. Bu yönetim biçimi, 20. yüzyılın başlarında sanayi devriminin etkisiyle popülerlik kazanmış ve özellikle teknolojinin yönetim süreçlerinde belirleyici bir rol oynayabileceğine dair düşünceler yaygınlaşmıştır ancak bu dönemden itibaren teknokrasinin yönetim biçimi olarak tam anlamıyla uygulanması nadir olmuş ve genellikle kriz dönemlerinde ya da belirli sektörlerde ön plana çıkmıştır.
Teknokrasi, klasik siyasi sistemlerden ayrışan bir yapıya sahiptir. Demokratik sistemlerde karar alma süreçleri halkın oylarına veya politik aktörlerin tercihine dayanırken teknokraside süreç tamamen uzmanlık ve bilimsel analizlere dayandırılır. Yani teknokratlar, bilimsel bilginin karar alma mekanizmalarının merkezinde olduğu bir yönetim anlayışını benimser.
Örneğin, ekonomik krizler esnasında ekonomi politikalarını şekillendiren aktörler mühendisler veya ekonomistler olabilirken sağlık alanındaki kararlar ise doktorlar ve sağlık uzmanları tarafından alınır. Böyle bir yönetim yapısı, siyasi çekişmelerin ve popülist kaygıların önüne geçerek sorunlara en rasyonel ve etkili çözümleri üretmeyi hedefler.
Teknokrasi, liyakat ve uzmanlık esasına dayandığı için liderlerin seçimle belirlenmediği bir yapıya sahiptir. Gücün seçimle değil, teknik bilgi ve deneyime göre dağıtıldığı bu model, teknik bilgi gerektiren ve karmaşık sorunların çözümü konusunda başarılı olabilir ancak teknokrasiye getirilen eleştirilerden biri, bu yönetim tarzının halkın katılımını sınırlayarak demokratik değerlerle çelişebileceği yönündedir.
Teknokrasi, modern yönetim anlayışında pragmatizm ve uzmanlığa dayalı bir yaklaşımla, karmaşık sorunlara teknik çözümler sunma iddiasındadır. Bu yönetim biçimi özellikle altyapı, ekonomi ve sağlık gibi belirli alanlarda başarıyla uygulanabilir. Avrupa Birliği’ne üye bazı ülkelerde ekonomi bakanlarının teknokratlar arasından seçilmesi, teknokrasinin günümüzde belirli sektörlerdeki etkisinin bir göstergesidir. Örneğin, İtalya ve Yunanistan gibi ülkeler ekonomik krizlerle başa çıkmak için geçici teknokrat hükümetler kurmayı tercih etmişlerdir.
Ancak teknokrasiye yöneltilen temel eleştirilerden biri, halkın yönetime katılımının sınırlı olmasıdır. Teknokratların uzmanlıkları doğrultusunda karar alırken toplumun genel beklentilerini göz ardı edebilecekleri yönündeki eleştiriler de dikkate alınmalıdır. Ayrıca teknokratların yönetim süreçlerinde toplumdan kopuk bir elit tabaka oluşturabileceği endişesi de sıklıkla dile getirilmektedir.
Bu endişelerin yanında, teknolojinin ve bilimin toplumsal hayattaki merkezi rolü göz önünde bulundurulduğunda, teknokratik yaklaşımlar gelecekte karma yönetim modelleri içinde daha fazla yer bulabilir.
Sonuç olarak, teknokrasi, yönetimin bilime dayalı olarak yürütülmesinin topluma fayda sağlayabileceğini savunan bir model olarak dikkat çekse de toplumsal katılımın sınırlanması gibi zayıf yönleri göz önünde bulundurulmalıdır. Gelecekte, teknoloji ve bilimin etkisinin artmasıyla, teknokrasiye dayalı yönetim biçimlerinin daha fazla tartışılacağı ve belki de karma modeller içinde yer bulacağı öngörülebilir.
© 2023 Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.