BIST 100
Gedik Yatırım'ın Yatırımcı Rehberi okurlarına özel olarak hazırladığımız bu yazımızda, finansal analizlerde sıkça başvurulan bir gösterge olan "Cari Oran"ı detaylıca inceleyeceğiz. Cari oranın ne olduğunu, nasıl hesaplandığını ve pratik kullanımını incelerken aynı zamanda finansal analizlerdeki rolüne ve sektörel standartlara da değineceğiz.
Cari oran, bir şirketin kısa vadeli borçlarını ne derece karşılayabileceğini gösteren bir likidite oranıdır. Şirketin dönen varlıklarının (nakit, alacaklar, stoklar gibi) kısa vadeli yükümlülüklerine (bir yıl içinde ödenmesi gereken borçlar ve diğer yükümlülükler) oranı olarak tanımlanır. Bu oran, şirketlerin mali sağlığını değerlendirmede kullanılan temel göstergelerden biridir ve yatırımcılar için şirketin likidite durumunu anlamada önemli bir göstergedir.
Cari oran, şirketin kısa vadeli mali yükümlülüklerini karşılayabilme yeteneğini gösterir. Bu yetenek, özellikle ekonomik belirsizlik dönemlerinde veya şirketin finansal zorluklarla karşılaştığı zamanlarda kritik öneme sahiptir. Yüksek bir cari oran, şirketin bu yükümlülükleri kolayca karşılayabileceğini ve böylece likidite krizlerine karşı daha dayanıklı olduğunu gösterir ancak çok yüksek bir cari oran, şirketin elindeki nakit veya diğer likit varlıkları etkili bir şekilde kullanmadığını da gösterebilir. Bu da potansiyel yatırım fırsatlarının kaçırılması anlamına gelebilir. Öte yandan düşük bir cari oran, şirketin kısa vadeli borçlarını karşılamakta zorlanabileceğini göstererek yatırımcılar ve kredi verenler için bir risk işareti olabilir.
Bu nedenle cari oranın yorumlanması sırasında şirketin sektörü, piyasa koşulları ve iş modeli gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Farklı sektörlerdeki şirketlerin cari oranları genellikle birbirinden farklıdır. Örneğin perakende sektöründe yüksek stok seviyeleri nedeniyle cari oranlar genellikle daha yüksek olurken hizmet sektöründe daha düşük cari oranlar gözlemlenebilir.
Cari oranın hesaplanmasında kullanılan formül şu şekildedir:
Cari Oran = Dönen Varlıklar / Kısa Vadeli Borçlar
Bu formül, şirketin kısa vadeli borçlarını karşılayabilme kapasitesini ölçer. Dönen varlıklar şirketin nakit, alacaklar ve stoklar gibi kolayca nakde çevrilebilen varlıklarını ifade eder. Kısa vadeli yükümlülükler ise, bir yıl içinde ödenmesi gereken borçlar ve diğer yükümlülükleri kapsar.
Cari oran hesaplarken şirketin dönen varlıklarının likiditesi önemlidir. Örneğin, stoklar gibi bazı dönen varlıklar hemen nakde çevrilemeyebilir ve bu durum, cari oranı etkileyebilir. Bu yüzden, cari oranı yorumlarken şirketin sektörü ve varlık yapısını da göz önünde bulundurmak önemlidir.
Ayrıca, cari oranın zaman içindeki değişimleri de dikkate almak önemlidir. Sürekli düşen bir cari oran, şirketin likidite sorunları yaşayabileceğine işaret edebilir. Tersine, sürekli artan bir cari oran, şirketin nakit ve diğer likit varlıkları etkili bir şekilde kullanmadığını gösterebilir.
Likidite analizi, bir şirketin kısa vadeli mali yükümlülüklerini karşılama yeteneğini değerlendirmek için kullanılır. Cari oran, likidite analizinde kullanılan temel göstergelerden biridir.
Cari oranın yanı sıra, hızlı oran (asit-test oranı) da likidite analizinde sıklıkla kullanılır. Hızlı oran, stoklar hariç dönen varlıkların kısa vadeli yükümlülüklere oranını ifade eder. Bu oran, cari orandan daha katı bir likidite ölçüsüdür çünkü stoklar genellikle hemen nakde çevrilemez ve likiditeyi abartılı bir şekilde gösterir.
Cari oran ve hızlı oran arasındaki fark, şirketin stoklarının likiditesine bağlı olarak önem kazanır. Özellikle stokları hızla satılamayan veya değer kaybeden şirketler için, hızlı oran daha anlamlı bir likidite ölçütü olabilir.
Cari oranın yüksek olması şirketin kısa vadeli borçlarını rahatlıkla karşılayabileceğini gösterir ancak çok yüksek bir cari oran, şirketin varlıklarını etkili kullanamadığına işaret edebilir. Bu durum, şirketin yatırım fırsatlarını kaçırabileceğini veya elinde gereğinden fazla nakit tuttuğunu gösterebilir.
Diğer yandan düşük bir cari oran, şirketin likidite sorunlarına işaret edebilir ve bu durum yatırımcılar ve kredi verenler için bir uyarı işareti gibidir. Düşük cari oran, özellikle ekonomik durgunluk dönemlerinde veya şirketin mali zorluklar yaşadığı zamanlarda riskli olarak değerlendirilir.
Cari oran, şirketin mali sağlığını ve likidite durumunu değerlendirmede kullanılan temel bir göstergedir demiştik. Finansal analizde, bu oran genellikle şirketin dönen varlıklarının toplam kısa vadeli yükümlülüklerine bölünmesiyle hesaplanır. Cari oranın yüksek olması, şirketin kısa vadeli borçlarını rahatça karşılayabileceğini ve likit olduğunu gösterir. Tersine düşük bir cari oran potansiyel likidite sorunlarına işaret edebilir.
Özellikle kredi verenler ve yatırımcılar için şirketin kısa vadeli mali risklerini anlamada önemli bir araçtır. Şirketin nakit akışı yönetimi ve mali yapı hakkında önemli bilgiler sağlayarak, kredi verenlerin ve yatırımcıların risk değerlendirmelerinde kritik bir rol oynar.
Yatırımcılar için cari oran, şirketin hisse senetlerinin potansiyel getirisini değerlendirirken dikkate alınması gereken önemli bir faktördür. Bu oran, şirketin kısa vadeli borçlarına ne kadar hazırlıklı olduğunu ve acil nakit ihtiyaçlarını karşılayıp karşılayamayacağını gösterir. Dolayısıyla, cari oran yatırımcıların şirketin finansal istikrarını ve büyüme potansiyelini değerlendirirken önemli bir rol oynar.
Cari oran, bir şirketin finansal sağlığını ve likidite durumunu değerlendirmede kritik bir göstergedir ve çeşitli faktörler tarafından etkilenir. Bu faktörler arasında şirketin faaliyet gösterdiği sektör, iş modeli, piyasa koşulları ve yönetim stratejileri önemli bir yer tutar. Örneğin, yüksek envanter gereksinimi olan bir üretim şirketi, genellikle daha fazla dönen varlığa (stoklar gibi) sahip olur ve bu da cari oranını doğrudan etkileyebilir. Buna karşılık, hizmet sektöründeki bir şirket, genellikle daha az stok tutar ve bu durum, onların cari oranını farklı bir şekilde etkiler.
Ayrıca, şirketin borç yapısı ve kredi politikaları da cari oran üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Kısa vadeli borçların yüksek olması cari oranı düşürebilirken etkin bir alacak yönetimi ve hızlı nakit dönüşümü oranı artırabilir. Piyasa koşulları da önemlidir; ekonomik durgunluk dönemlerinde müşterilerin ödemeleri gecikebilir veya satışlar düşebilir. Bu da cari oranı olumsuz etkileyecektir.
Son olarak şirketin yönetim stratejileri ve operasyonel verimliliği de cari oranı etkileyen faktörlerdendir. Etkili bir envanter yönetimi, maliyet kontrolü ve nakit akışı yönetimi, şirketin likiditesini ve dolayısıyla cari oranını olumlu yönde etkiler. Tüm bu faktörler bir şirketin kısa vadeli finansal sağlığını ve borç ödeme kapasitesini değerlendirirken dikkate alınmalıdır.
Her sektörün cari oran için kabul edilebilir standartları farklıdır. Perakende sektöründe cari oran genellikle yüksekken, hizmet sektöründe daha düşük olabilir. Bu farklılıklar, sektörün iş yapısına ve varlık döngüsüne bağlıdır.
Sektörel cari oran standartlarını anlamak bir şirketin finansal sağlığını değerlendirirken çok önemlidir. Bir şirketin cari oranını, aynı sektörde faaliyet gösteren diğer şirketlerin oranlarıyla karşılaştırmak ise daha sağlıklı bir analiz sunar. Bu karşılaştırma, sektörel normları ve rekabet koşullarını daha iyi anlamanızı sağlar. Bir üretim şirketinin cari oranı sektör ortalamasının altında ise, bu durum şirketin likidite sorunları yaşayabileceğine veya stok yönetiminde zorluklar çekebileceğine işaret edebilir.
Ayrıca ekonomik döngüler ve piyasa trendleri de sektörel cari oran standartlarını etkileyebilir. Ekonomik büyüme dönemlerinde tüketici harcamalarının artmasıyla perakende ve üretim sektörlerindeki cari oranlar yükselebilir. Tam tersi ekonomik durgunluk dönemlerinde ise bu oranlar düşebilir. Bu nedenle sektörel cari oranları değerlendirirken genel ekonomik koşullar ve sektörün gelecekteki beklentileri de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu yaklaşım şirketlerin finansal performanslarını daha kapsamlı bir şekilde değerlendirmeye olanak tanır ve yatırımcılara, yöneticilere ve analistlere sektör içindeki pozisyonları hakkında değerli içgörüler sunar.
Şirketlerin kısa vadeli finansal sağlığını değerlendirirken kullanılan cari oranın sınırlı kaldığı durumlar ve getirilen eleştirileri de göz önünde bulundurmak faydalı olacaktır.
Cari oran, belirli bir tarihteki finansal durumu yansıtır ve bu sürekli değişen iş ve ekonomik koşullar altında sınırlı bir görünüm sunabilir. Özellikle piyasa koşullarının hızla değiştiği durumlarda cari oranın sağladığı anlık görüntü, şirketin gerçek likidite durumunu tam olarak yansıtmayabilir.
Bir diğer eleştiri noktası cari oranın dönen varlıkların likiditesini homojen bir şekilde ele almasıdır. Çünkü stoklar gibi bazı dönen varlıkların hızla nakde çevrilebilirliği sektöre ve piyasa koşullarına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bu durum cari oranın şirketin anlık nakit ihtiyaçlarını karşılama yeteneğini gerçekçi bir şekilde ölçüp ölçmediği konusunda soru işaretleri yaratır. Özellikle, yavaş hareket eden veya modası geçmiş stoklara sahip şirketler için cari oranın yüksek olması, yanıltıcı bir finansal sağlık izlenimi verebilir.
Ayrıca cari oran, şirketin borç ödeme stratejilerini ve uzun vadeli finansal sağlığını göz ardı eder. Bazı şirketler, kısa vadeli likiditeyi artırmak için uzun vadeli yatırımlardan kaçınabilir ve bu da uzun vadede sürdürülebilir büyüme ve karlılık açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle cari oranın yanı sıra şirketin genel borç yapısı, nakit akışı ve uzun vadeli finansal stratejileri de dikkate alınmalıdır.
Sonuç olarak cari oran, şirketlerin kısa vadeli finansal durumlarını değerlendirmede yararlı bir araçtır ancak bu oranın sınırlamaları ve eleştirileri göz önünde bulundurularak daha geniş bir finansal analiz çerçevesinde değerlendirilmesi önemlidir. Bu yatırımcılara şirketlerin finansal sağlığı hakkında daha kapsamlı ve dengeli bir bakış açısı sunar.
Bu içeriğimizde cari oranın anlamını, hesaplama yöntemlerini ve pratik kullanımını, ayrıca finansal analizlerdeki yerini ve sektörel standartları ayrıntılı bir şekilde anlatmaya çalıştık. Finansal karar alma süreçlerinizde zorlanıyorsanız hisse senedi piyasalarını kolayca takip etmek, türev ürünler ve uluslararası piyasalar ile ilgili en güncel bilgiler için ücretsiz yatırım danışmanlığı hizmetimiz tam size göre!
Gedik Yatırım Hızlı Hesap uygulamasını indirerek görüntülü görüşme ile birkaç dakika içinde yatırım hesabınızı açmak için tıklayın.
Yatırım hesabı olanlar Hızlı Hesap uygulamamızdaki “Hesabım Var” seçeneği ile ücretsiz yatırım danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirler.
İnternet sitemizde yapılan bu paylaşımlar, yalnızca bilgilendirme amaçlı olup herhangi bir şekilde yatırımcılara telkinde bulunma, yatırımcıları yönlendirme yahut yatırımcılara kar/zarar vaadi verme şeklinde yorumlanamaz.
© 2023 Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.